?>

Kahramanlık hikâyelerinin ötesinde: İstihbaratın zorlu gerçekleri

Serkan Yıldız

8 ay önce

Kahramanlık Hikâyelerinin Ötesinde: İstihbaratın Zorlu Gerçekleri

Son yıllarda, istihbarat operasyonları ve casusluk faaliyetleri hakkındaki algı, Hollywood'un yarattığı süper kahraman filmleriyle şekillenmiş gibi görünüyor.

Kısa vadede bakıldığında bunun bir ‘PR’ ve pazarlama tekniği olarak incelenmesinde fayda vardır. Bir önceki yazımızda dediğimiz gibi beyaz perde ya da televizyon çerçevesi içinde sizin sunacaklarınız, halk yığınları üzerinde istediğiniz reaksiyona sebep olabilir.

Ve orada kendi devletinizin istihbarat unsurlarının kahramanlıklarını sunmak, amatör ve medya okuryazarlığı bilincinden uzak olan insanlarınızı gururlandırırken diğer yandan hasım oluşumların tabanında da bir caydırıcılık dalgasına neden olabilir.

Ancak gerçeklik, bu fantomlaştırılmış imajın oldukça uzak bir yerini işgal eder.

İstihbarat operasyonlarının hazırlık süreci, görsel efektlerle süslenmiş sahnelerle dolu bir film sahnesi değil, titizlikle planlanmış, sıkıcı ve yoğun bir çalışmanın ürünüdür.

Ve emin olun izlediğiniz kadar kolay değildir.

Filmlerdeki gibi, birkaç kahramanın hızla ve gösterişli bir şekilde düşmanın merkezine sızıp, sırları çalmak gibi bir durum çok nadiren gerçekleşir.

Muhtelif tesadüfler ve aksilikler asla sizin dostunuz değildir, sizin yanınızda ya da sizin yararınıza da çalışmazlar.

Kilitli kapılar kredi kartı ile açılmaz, son merminizle iki kişiyi aynı anda etkisiz hale getiremezsiniz.

Bir yerden kaçarken, takılıp düşebilirsiniz.

Ortalama ve daha alçak yükseklikten atlayınca bileğiniz burkulabilir ve o acıya daha fazla dayanamayabilirsiniz.

Sekmiş mermiler, kafanızın yanındaki duvara saplanıp kalmaz. Bazen çok daha kanlı sonuçlar doğurabilir. Fakat bizler, bunların hep bizim işimize yarayan kısımlarının oluştuğunu görürüz.

Korkabilirsiniz, saklanabilirsiniz, cesaretiniz kaybolabilir. Bir an annenizi özleyebilir hatta ağlayabilirsiniz. Bunlar çok normal ve olağandır. İnsansanız eğer tabii…

Gelgelim film setlerinde asla böyle olmaz. Çünkü sahne sonu, karavanınıza gidip kahvenizi ya da viskinizi içeceğinizi bilirsiniz.

Ama alanda?

İşler öyle değildir. Sahne sonu yoktur, birisi çıkıp; “kestik, bravo – harikaydın” demez.

Ve bunu bilirsiniz…

Eğer ölmemeyi başarısızsanız gerçek sahne sonunda birileri gelir, sizi fırçalar; “Neden kendinizi o duruma düşürdünüz?” diye…

Gerçekler ne yazık ki böyledir. Ve pek neşeli, eğlenceli olduğu da söylenemez.

Aslında, istihbarat operasyonlarının hazırlık süreci, aylar hatta yıllar süren kapsamlı araştırmaları, istihbarat toplama çabalarını, karmaşık analizleri ve son derece dikkatli planlamaları içerir.

Bu süreç, tek bir kişinin cesaretine ya da yeteneklerine dayanmaz, aksine bir ekip çalışması gerektirir. Eğer tek bir kişinin cesareti, bu işi kotarıyorsa zaten bu bir operasyon değil bir ‘business show’dur. Ve amaçları vardır.

Ekip çalışmasının nasıl işlediğine kısaca bakalım;

1- Kapsamlı Planlama: Her operasyon, detaylı bir planlama aşamasından geçer. Hedef, riskler, olası sonuçlar ve her türlü acil durum senaryosu titizlikle değerlendirilir.

Planlama aşamasında, operasyonun her detayı milimetrik bir şekilde hesaplanır. Ve bunu yapan, hazırlayan bambaşka meslek memurları vardır.

2- Uzman Ekip: Bu ekipte ise saha izleme memurları, analistler, teknoloji uzmanları ve dilbilimciler gibi birçok farklı rol yer alır. Her üyenin kendine özgü bir görevi ve operasyona katkıda bulunacağı bir bilgi birikimi vardır.

Bu ekibin bir araya gelmesi bile büyük zahmetler içerir kaldı ki daha örtülü operasyon başlamamıştır bile. Yani mermileri havada dans ettiren bölüm çekilmeye başlanmamıştır.

3- Risk ve Tehlike: İstihbarat operasyonları, yüksek risk ve tehlike içeren görevlerdir. Meslek memurları, görevlerini yerine getirirken kimliklerini gizlemek ve çeşitli tehlikelere karşı tetikte olmak zorundadırlar.

Operasyonlar sırasında her zaman beklenmedik durumlarla karşılaşılabilir ve bu durumlara hızlı bir şekilde çözüm üretmek gerekir. Yani ‘Pratik ve Analitik Zekâ’ şarttır. Havaalanında işgüzar bir çalışan belgelerinizi tekrar kontrol etmek isteyebilir. Ve işte o anda paniklerseniz… Ne yazık ki filmin ana sahnesi çekilmeden sahneden inmek zorunda kalırsınız.

Bindiğiniz taksi yerel ve sivil bir kolluk gücü olabilir. Meraklı bir adam bile olabilir. Ekip halinde arkadaşlarınızla ilerlerken kendi aranızda konuştuğunuz dil, birilerine tanıdık gelebilir. Otel odanızda bir harita unutabilirsiniz. Ve geri dönüp, onu alamayacak durumlar etrafınızda dönüyor olabilir. Yani örtülü operasyon başlamadan en çok dikkat etmeniz gereken konu budur.

4- Sabır ve Titizlik: İstihbarat operasyonları sabır gerektirir. Hedefe ulaşmak zaman alabilir ve bu süreçte meslek memurları ve taktik operasyon uzmanları titizlikle çalışmaya devam etmelidir.

Memurlar, bilgi toplamak ve doğru analizler yapmak için uzun süreler gözlem yapabilir, araştırma yapabilir ve farklı kaynaklardan bilgi toplayabilirler. Ve bunun ne kadar süreceği asla bilinemez.

Sizin kafanız o sırada memleketinizde bıraktığınız köpeğinizin veteriner randevusunda olabilir… Ama olmamalıdır!

İnsansınız ve bunun aklınıza gelmesi çok normaldir ve kafanızı o sevimli yavrucağınızdan alamazsanız birçok insanın sonu olabilirsiniz.

Sabır ve titizlik gibi erdemleriniz yoksa bence piyano çalarak, resim yaparak para kazanma yollarına bakmalısınız. Çünkü belli ki bu size göre değil.

5- Gizlilik: İstihbarat operasyonlarının en önemli unsurlarından biri gizliliktir. Operasyonun başarısı, gizliliğin korunmasına bağlıdır.

Her bir görevli, kimliklerini ve görevlerini gizlemek için özel teknikler ve taktikler kullanırlar. Teatral yetenekler bunların en başında gelir.

Eğer bir ülkeye “Yerel sazan balıklarını inceleyen bir araştırma görevlisi” olarak girdiyseniz sazan balıkları hakkında bilgili olmalısınız yoksa oltanın ucundaki sazana bakarken birden kendinizi olta ucunda bulabilirsiniz.

Bakın bu ana kadar dikkatinizi ne kadar çekti bilmiyorum ama hepimizin ağzını ayıra ayıra izlediği fantastikfütüristtik ve sürrealist temalı, saha ve sıcak taktik operasyon sahnelerine daha gelmedik.

Gelmemize de pek gerek yok. Çünkü orası, bu kadar işten sonra, tüm bu evreler ve istasyonlar işlerini yapıp, kazasız ve noksansız tamamladıktan sonra halledilmesi gereken en kolay iştir.

Medyasinema ve dizi dünyası, bu kısmı çok derinlemesine işler, ki bu normaldir. Hiç kimse beyaz perdede altı gün boyunca boş bir apartmanı izleyen bir adamı görmek istemez. Arz / talep meselesi aslında… Kapital nedenler…

Konuya dönersek tüm bu evrelerden sonra biri çıkar, tetiği çeker, düğmeye basar ve tezgâhı toplayıp döner. Hepsi bu kadardır.

Tabii muhtelif tesadüf ve aksilikler olmaz ise…

Ki genelde de olur.

Öte yandan, medyanın istihbarat operasyonlarını süper kahraman maceraları gibi sunması, gerçek dünyadaki istihbarat profesyonellerinin güvenlik ve gizlilik açısından karşılaştığı zorlukları göz ardı eder.

Gerçek hayattaki çalışanlar, genellikle gizli kimlikler altında çalışır ve operasyonlarını sessizce yürütürler. Birçok zorluk, fedakârlık ve cefakarlık söz konusudur tüm bunlar olurken. Bu nedenle, medya tarafından abartılan veya romantize edilen operasyonlar, gerçekte riskli ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Bu çarpık algıyı düzeltmek, kamuoyunu gerçek istihbarat çalışmasının doğasını anlamaya teşvik etmek önemlidir. İstihbarat operasyonları, ulusal güvenliğin sağlanması ve terörizm gibi tehditlerle mücadele etme konusunda hayati öneme sahiptir. Ancak bu operasyonların etkinliği, sessiz ve titiz çalışmaya dayanır, basın organlarının süper kahraman filmleri gibi sunmaya eğilim gösterdiği romantikleştirilmiş imajla değil.

Sonuç olarak; istihbarat operasyonlarının gerçek doğası, basit bir film sahnesi ya da bir süper kahraman hikâyesi değildir.

Bu, ciddi bir iş, disiplinli bir ekip çalışması ve dikkatli bir planlama gerektiren profesyonel bir faaliyettir. Dolayısıyla, kamuoyunun bu gerçekleri anlaması ve takdir etmesi, istihbarat toplumunun etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak açısından kritiktir.

.

Serkan Yıldız, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI