MOSSAD AJANI FETÖCÜ VE PARALEL CEMAAT/ TARİKÂT/ STK YAPILARI…FETÖ’YÜ AKLAMA OPERASYONLARI… (MİLLÎ BİRLİK ŞARTTIR.)
MOSSAD ajanı eski emniyet personeli… Hem de M. Yazıcıoğlu soruşturmasında itirafçı…
30-40 yıl önce duysaydık, milletçe şoka girerdik. Başka bir ülkeye ajanlık yapan asker, polis olacak…
Mümkün mü?
Şu idrâksiz, feràsetsiz halimize bakın k; FETÖ, yıllardır ABD’nde. Ülkenin en az yarısı “Geri gel Hocam!” diye yalvardı.
“Müslümanım!” dedi. Yedik…
“Türküm!” dedi. Yedik…
“Allah rızası için.” deyip büyük-küçük birçok günahı sürü gibi güttüğü Müslüman Evlatlarına işletti. Seyrettik…
Paralel Devlet oluşturup Adalet’i, Askeriye’yi, Emniyet’i, Mülkiye’yi, eğitimi mahvetti. Uyuduk…
15 Temmuz’a bile “Senaryo, Hükümetin Oyunu!” diyen gafillere şaşıyorsunuz değil mi? Onlar sizce gafil mi? yoksa FETÖ’nün Aziz Milletimizi düşürdüğü tuzağın aktörleri mi?
FETÖ, 2000’li yıllardan itibaren sinsice şunları da yaptı.
Tarikât ve Cemaatlere sızdı ve paralel yapılar oluşturdu FETÖ’cüler. Şu anda tüm cemaat ve tarikâtlarda varlar. Özellikle de topluma mâlolmuş büyüklerde…
Ankara’ya gidin. Bürokratlara sorun. Geçmişin FETÖCÜ’leri şimdi farklı cemaat yapılarıyla geri geliyor. Burada özellikle atama yapanlara, katledilen ki FETÖ’ye en karşı insanlardan biriydi Prof. Esat COŞAN Hocamı hatırlatıyorum. Vicdanları bir parça varsa eğer, teklif ettikleri, görevlendirdikleri kişilerin safahatlarını araştırsınlar.
Birçok STK’unda var FETÖ Unsurları…
Siyasete sızdılar.
15 Temmuz’dan hemen önce Zaman Gazetesi’nin önünde toplanan siyasileri hatırlayınız. CHP’ni dışarıdan birileri mi iknâ etti zannediyorsunuz?
2010’dan önce FETÖ’den koptuğunu iddia eden İmam Rütbesine kadar çıkmış kişiler… Bu kişiler gerçekten koptu mu?
Bunu anlamak için şimdilerde güncel bir dava var. Hablemitoğlu Davası.
Düşünün cinayeti işleyenlerin FETÖCÜ olduğu ortada. Cinayetin işlendiği günlerde Merhum Hablemitoğlu’nun evinin etrafında gezen polislerin telefon kayıtları ortada. (1)
Daha önce dosya Ergenekon Dosyaları ile birleştirilip, içinden birçok delil bizzat Zekeriya ÖZ tarafından boşaltılıp imha edilmiş. Bakıyorsunuz, hükümetin de amiral gemisi bir gazetenin istihbarat şefi vb. kurgu yapıyor.
FETÖ mağdurları sanık olarak hapiste… Davanın geldiği noktada Hablemitoğlu’nun avukatları ile sanık (mağdur) avukatları delil ve gelmesi gereken şahitler konusunda birlikte mahkemeye karşı mücadele ediyor.
Suç var. Suç isnat edilenler mağdur. Dikkat edin elebaşı FETÖ. Bu davada suçluların suçsuzluğu ortaya çıkacak. Peki, Fethullah Gülen?
O da böyle büyük bir davadan suçsuz olarak çıkacak…
Yani Hablemitoğlu Davası ile FETÖ ilk kez aklanacak… Gerisi 15 Temmuz dâhil FETÖ’yü aklama sürecidir. (*)
Nasıl kurgu?..
Bu kurgunun arkasında kim ya da kimler var?
Vicdanlara arz olunur…
Peki, FETÖ bu işleri nasıl beceriyor?
Öncelikle mensupları ve köleleri menfaat ile yemleyip, korku ile güdüyor.
Tam köpekler gibi… Köpekler menfaat ile ve korkutularak terbiye edilirler. Tam da öyle…
Sonra dinî inanışlarını kendi kitabına uyduruyor.
Düşünün Hıristiyan mezarlıklarından geçerken Fatiha okuyan, tedbir diye zina eden, hırsızlık yapan, devlet sırrını satmaktan imtina etmeyen yeni bir tip çıkartıyor ortaya.
15 Temmuz’dan hemen sonra narkozladıkları bir genç “Sizin ve Erdoğan’ın bir tane ülkesi var. Cemaatin 185 ülkesi var.” demişti.
Çok üzülmüştüm…
Böyle düşünen adama “Ülken ABD, İsrail, İngiltere…” diyorsun. Adam sorgulamıyor. Adamın içine şimdi 15 Temmuz’dan sonra Türk Devleti’ne düşmanlığın haklılığını da soktular. Yani kafasında düşmanlık, yüreğinde kin taşıyan birilerini devlette kadrolarda etkinleştiriyorsunuz. Bu gaflet olamaz. Bağışlayın ama devlet ve millete ihanettir.
Toplumda “OMURGASIZ…” diye ifadesini bulan her türlü karaktersizliğin, şahsiyetsizliğin kendisinde neşet ettiği, her kılığa giren tipler var ya… Tabii menfaat, hırs ve korkaklıkta ekleyin bu kişiliğe. Bu tipe bir de ihânet ekleyin. FETÖCÜLÜK karşınıza çıkar.
Aziz ve Büyük Türk Milleti…
Gözümüzü açmazsak dost bilip taşıdığımız, koynumuza soktuğumuz akrepler tarafından sokulacağız. Yakın süreçte başta Cumhurbaşkanımız R. T. ERDOĞAN olmak üzere Aziz Milletimiz bunu defalarca yaşamadı mı?
Lafa gelince “Müslüman bir delikten bir defa ısırılır.” diyenler…
Sizi, hepinizi, sorumluluk almaya, Aziz Milletimize, Devletimize, Vatanımıza karşı gerçek manada imân ile desteklenen merhametle muameleye davet ediyorum…
.
Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-
Yazının tamamını açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz
;
(*)
-youtu.be /IF1iQEKlD8E?si=opg4IWqZ9N4OhT6o.
(1)
-www.youtube.com /watch?v=nStXvrHbLxM