Gaziantep'te neler oluyor?
Hizmette sınır tanımıyorlar. Halkın mezarlarını bile kazmışlar sonunda! tt!
"Araştırılsın" da demiyoruz artık. Meğersem alayı aynı gemideymiş. Kim kime uzansın?
Gizlemeye dahi ihtiyaç duymadıkları ortak dsö tutkunluğu konuyu pıs-pırıl aşikar etti malum.
Çoğumuzun inanılmaz bulduğu bir video neticesinde açıklama yapma zahmetinde bulunmuşlar:
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Dr. Abdullah Aksoy: "Rutin bir uygulama."’
Patlamada can verenlerin defnedildiği Yeşilkent Mezarlığındaki zemin sert olduğundan kazmak zormuş.
Yıllık 5-6 bin ihtiyaçtan mütevellit ihale ediliyormuş. İhaleyi alan da topluca kazıp bırakıyormuş...
İlk etapta 5 bin kazmışlar. 3 bini dolmuş.
Kalan 2 bini de, hasta garantili hastanelerden hallice sıra beklermiş.
Nüfus 2 milyon 200 bini aştığından, günlük 15-20 cenaze oluyormuş. Yılda 7 bini geçince, 'yüksek ölümlere' böyle bir çare bulmuşlar.
Ayrıca, Gaziantep, AFAD kapsamındaki bir il olduğundan;
Belirli sayıda mezar kazıp AFAD Genel Müdürlüğüne bildirmeleri gerekiyormuş.
Peki AFAD'ın buna bir açıklaması var mıdır?
Siz gerçek misiniz?
Bunları dünyanın en normal işleri gibi konuşmak da nedir?!
2014 yılı Gaziantep verileri:
- Nüfus: 1 milyon 889 bin...
- Açıklanmış ölüm: 7 bin 157
- Günde: 19
- Bin kişide: 3
Belirgin bir fark görebiliyor musunuz? Olay, sanki çok uç bir noktaya gelmiş gibi anlatılması çok ilginç.
Halkın akıl sağlığına mı geldi sıra?!
İnsanların gözüne soka soka, ihale ile binlerce mezarı topluca kazdırmak! Yuh artık!
Peki orası ŞEHİTLİK mi değil mi?
BU KONUYA DA HİÇ DEĞİNMEMİŞ!
Sanki başka hiçbir yer yokmuş gibi!
Madem zemin de sert, toplu definlerin yapıldığı bu sembolik yerde ısrar niye?!
Akıl almaz olaylar zincirinde ve yüzsüzlük haddinde bugün!
Zihniyetinizi...
Bir parantez açalım:
Türkiye'de bebek ölümleri listebaşı da çoğunlukla Gaziantep;
- 2018 yılında binde 15,4
- 2019 yılında binde 16,2!
- 2019 yılında 681 bebek 1 yaşını doldurmadan...
- Gerçekleşen ölümlerin yüzde 8,3’ü sıfır yaşındaki bebekler.
Yalnız 2019 bu. Tıp oldukça ilerlemiş. Bebeklere, insanlara ha bire ne olduğu belirsiz 'bişi' çakarak hastalanmalarını, ölmelerini de önlüyor hani!
Adeta bi ölümsüzlük iksiri yani!
Ya İstanbul ne yapsın değil mi? Böyle bir uygulama gören?! Bazı bölgelerindeki nüfus yoğunluğu kıyas kabul etmez hatta:
- İstanbul 2019 Nüfus: 15 milyon 519 bin...
- İstanbul 2019'da açıklanmış ölüm: 63 bin
- Günde: 172
- Bin kişide: 4
Önceden sayıp göstermediklerini, süslü tablolarda sayıp göstermeye başlayınca ortada değişik bir durum var sananlar da çoğunluktaydı maalesef.
CANI sayıyla ifade etmek yeterince tuhaf zaten. Birden insan kimliği de soğurulur. Ölümler sayılarla ifade edilince duyarsızlaşırız...
Propaganda profesörü: "Ölüm riski milyonda bir, güvenle vurdurabilirsiniz." demişti.
Fire mi bu?! tt!
Türkiye'de 80 CAN demek!
80 AİLE, eşi-dostu akrabası!
“Piyango başkasına vurdu” diye sevinecek mi yani?!
Sonra bir de bakmışsın alayı 'milyonda bir' vaka...
Yok hükmünde ise garantili;
milyonda SIFIR!
SIFIR!
Bilimsel adıyla etkilenmemiş kontrol grubu!
İstendiği kadar eğilip bükülsün; Bunu incelememiş ne varsa, adı ne olursa olsun, halen bilimden uzak koca bir iddia, atmasyon bir varsayım olarak kalır.
Bizim nesilde bunu ilkokulda öğretmişlerdi.
Hani adı henüz eğitim-öğretim iken..
Sırf 'eğitim' kısmı kalınca;
Alayını çok şahane eğitmişler!
Şov müthiş PROFesyonel!
**
Paris'teki yeraltı mezarlığını da anımsattı;
Aklıyla bakana, anlatılanlar koca bir hikaye!
**
.
Sümeyya Demirel, dikGAZETE.com