Biz kendimizi dava adamı falan sanıyoruz.
Ama…
İtiraf edeyim ki, karşı mahalle; liderinin arkasında bizden daha sağlam duruyor.
DOĞRUCU DAVUTLAR…
Ne liderimizin gece gündüz koşturması, ne ülkeye maddi ve manevi eserler kazandırması, ne de ümmetin dertlerine sahip çıkması bizimkileri kesmiyor.
“Falan yerde ihaleye fesat karışmış” diye biri ortaya bir laf mı attı…
Bir bakıyorsunuz; bizimkiler her şeyi bir kenara bırakıp hemen mevzuya dalıyorlar.
Ve..
Sanki görevleri buymuş gibi başınıza birer “Doğrucu Davut” kesilirler.
- Vay!.. Falan kişi malı götürüyor duydun mu?
- Evet evet… Feşmakan kişi de milletvekili yapıldı!..
- Hatta birini bakan yaptılar ama oraya hiç de layık değil… Hükumet böyle mi kurulur canım?
- Ya bürokratlara ne demeli? Geçenlerde biri yanımdan geçerken beni tanımadı bile…
Lakırdılar böyle sürüp gidiyor. İşiniz yoksa laf yetiştirin.
MAKSAT NEDİR?
Maksat kafaları bulandırmak.
Bizimkilerin CHP’ye gidip oy verecek hali yok
Ama…
Bu dedikodular yüzünden bizden küçük bir azınlık sandığa gitmese 2023 tehlikeye girer.
Bu dedikoduların, “mafya babası” eşliğinde sahaya sürülmesinin asıl maksadı budur.
Yani…
Seçmenimizi pasifize ederek sandığa gitmesinin önüne geçmektir asıl maksat.. Yolsuzluk ve hırsızlıkların ortaya çıkması değil…
PEKİ, KARŞI MAHALLEDE DURUM NASIL?
Karşı mahallede yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma bütün hızıyla devam ederken tabandan kimsenin “gık”ı çıkmaz.
Çünkü onlar bir tek hedefe kitlenmişler: “Tayyip’i” yıpratmak... Gözleri başka bir şey görmüyor.
Bu arada, milletin memleketin menfaatine tek bir hayırları var mı?
Yok!
2019 seçimlerinde kazandıkları şehirler her gün geriye gidiyor. Yatırım sıfır, hizmet sıfır. Sadece rutin işler kendi halinde yürüyor o kadar.
Buna rağmen karşı mahallede bunun için en ufak bir itiraz duyan var mı?
Yok!
Neden?
“TAYYİP GİDECEK!..”
Çünkü…
Karşı mahalle tek bir hedefe kitlenmiş.
Muhalif olan,
Kürtçüsü-Türkçüsü…
Laikçisi-Dindarı…
Sosyal demokratı-Liberali bir araya gelmiş, hepsinin hedefinde Cumhurbaşkanımız var.
“TIPIŞ TIPIŞ SANDIĞA GİDECEKSİNİZ! HDP, MİLLET İTTİFAKINDA DEĞİL…”
Bundan dolayı tabanları her türlü istiskal edilme ve yalana razı.
Bugün, HDP’nin “Millet İttifakı”nı desteklediğini bilmeyen mi var?
Buna rağmen liderleri “HDP ile ittifakımız yok!” diyerek seçmenine yalan söylediği halde tabandan bir itiraz sesi yükselmiyor.
Başka bir seçim zamanında da “tıpış tıpış sandığa gidip CHP’ye oy vereceksiniz” dediği halde yine sesleri çıkmamış ve gerçekten de tıpış tıpış gidip oylarını kullanmışlardı.
Bizim lider, seçmenine böyle bir laf etse, seçmenin yarısı küser sandığa gitmez.
2023 VAR OLMA VEYA YOK OLMA SEÇİMİDİR!..
Milletimiz, bu lider ve iktidar sayesinde son yüz yılda hiç olmadığı kadar maddi ve manevi alanlarda büyük kazanımlara sahip oldu.
Ülkemiz, bugün bölgenin büyük bir gücü.. Ümmetin gurur ve ümidi olmuştur.
Bu hızla gidersek kısa bir süre sonra bölgemizdeki emperyalistlere pabucu ters giydirir, gerisin geriye geldikleri yere göndeririz.
Yok eğer mafya babalarının veya ‘bot’ hesapların (sosyal medyada açılan sahte hesaplar.. - dünyada ortalama yüzde 20, bizde bu oran yüzde 40 civarındadır-) iğvasına gelir, asıl verilmekte olan mücadeleyi unutursak, Allah muhafaza, ondan sonra ne olacağını söylemeye gerek yok.
“ESKİ TÜRKİYE”DE NE OLDUYSA O OLUR!..
Her şeyden önce İslam dünyasının liderliği için sürdürdüğümüz çaba biraz daha ertelenir.
Açtığımız petrol kuyuları tekrar beton dökülerek iptal edilir (İleride emperyalistlere lazım olacak).
D. Akdeniz ve Karadeniz’de petrol ve doğalgaz arayan gemilerimiz boş kuyulara birkaç sondaj yaptıktan sonra, aynen bir zamanlar
“Hora” gemisinin yaptığı gibi gerisin geriye dönerler. Dönerken yolda arızalanır. Tamir için tersaneye çekilir. Yunanlarla didişme olacağı zamana kadar bekler. Yunanlar biraz daha işi azıtınca çıkar Ege’de şöyle bir-iki turlar tekrar arızalanır ve tekrar tersane…
İktidarda “Suriye’de ne işimiz var?.. Libya’da ne işimiz var?” diyenler olduğu için Somali’ye kadar gitmiş olan askerimiz geri çekilir.
“Ne Arabın yüzü ne Şam’ın şekeri” diyen bir zihniyetin Katar’la da ilişkisinin kalmayacağını söylemeye gerek yok.
SAVUNMA SANAYİ…
Gökteki uydular, üretilmekte olan milli ve yerli uydular İHA/SİHA ve diğer savunma sanayi üretimleri ne olur bilmiyorum.
Ancak önümüzde iki örnek var: İstanbul ve Ankara örnek olarak önümüzde duruyor.
İki yılda bu iki büyük şehrimizde ne yapıldıysa o olur.
İstanbul’un bu kadar büyük bütçesi ve alınan bu kadar borca rağmen belediyenin tek bir yatırımını gösterebilen varsa buyursun göstersin.
Bırakın yatırım yapmayı, “Arıtma tesisi temel atmama töreni” yapıldı.
Sancaktepe metrosu ve Lavazım - Dolmabahçe tüneli durduruldu.
Duvarlardaki yeşil peyzaj sökülüp atıldı.
Hatta inanılır gibi değil ama Belediye, 500 milyon dolar borç aldı diye tören yaptı.
Bu yazdıklarımın zararın sadece bir kırıntısı olduğunu unutmayalım.
Çünkü…
Nihayetinde bunlar belediyelerde iktidarlar; hükumette değil.
Bunların bir de hükumet olduklarını düşünün!..
Neler olacağını yazmaya elim varmıyor.
Karar sizin, seçim sizin…
“Ya devlet başa, ya kuzgun leşe”
.
Emin Batur, dikGAZETE.com