Merkez Bankası’nın faizi 200 baz puan indirmesiyle doların yükselme trendine girdiği bir zamanda..
Muhalefetin de…
İktidara yüklenmek için ülke bütünlüğü dahil her türlü tavizi vermeye hazır olduğu bir çılgınlık içindeyken, müstevlilerin baş aktörü Amerika; Avrupa’yı peşine takıp, “Dem bu demdir” diyerek bize posta koymaya kalkıştı.
HADİ ORADAN!..
Doların yükselmesiyle morallerimizin bozuk olduğunu bildiklerinden, Osman Kavala için yapacakları bu densizliği sineye çekeceğimizi düşünüyorlardı.
Öyle ya, cevap verip kriz çıkarsa…
Ve dolar daha da yükselirse halimiz ne olacaktı?
Bu şekilde, ülke itibarının unutulup “Dolar ne olacak?” hesabı yapıldığı…
Yani…
Nefeslerin tutulduğu bir zamanda Cumhurbaşkanımız öyle bir kükredi ki…
Başta yerli işbirlikçiler olmak üzere tüm dünya şaşkına döndü.
Herkes “şimdi yandık!..” diye düşünürken!..
Muhalefet de Amerika ve diğer ülkelerin de bizim büyükelçileri “istenmeyen adam” ilan edeceğini..
Böylece doların başını alıp gideceği binaenaleyh, beklediği fırsatın doğacağını ve bu krizden sonuna kadar istifade etme hesaplarını yapmaya başlamıştı.
İNGİLİZ MUHİPLER CEMİYETİ, HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRUYOR!..
Her şey tam böyle tavına gelmişken…
İçimizdeki Batı kulübü muhipler cemiyetini hayal kırıklığına uğratacak bir açıklama geldi.
Hem de en güçlü bildikleri Amerika’dan geldi bu açıklama.
Arkasından…
Diğer büyükelçiler de teker teker özür dileyerek geri adım attılar.
İKİNCİ “VAN MİNUT”!..
İçimden…
“Lider dediğin işte böyle olur..” diye geçirdim.
Yüz yıldır hasret kaldığımız o muhteşem çıkış, kibirli emperyalistlere geri adım attırmış…
Ve bize ikinci “one minute!” zevkini tattırmıştı.
“KOLUMUZU BÜKMEYİ BIRAKIN!”
Filhakika (gerçekte) Amerika ve Avrupa Büyükelçileri şunu demek istemişti:
“Kavala bizim içinizdeki kolumuzdur. Bu kolumuzu büküp durmayın..serbest bırakın!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerinde başka bir lider olsa yutkunur ve bu isteklerini yerine getirirdi.
Nitekim…
Solcusundan sağcısına, laikçisinden dindarına, liberalinden milliyetçisine kadar…
Muhalefetin açıklamalarından bunu net bir şekilde gördük.
PEKİ, CUMHURBAŞKANIMIZ NE YAPTI?
“Hadi oradan!..” manasına gelecek…
Hatta…
Daha da aşağılayıcı bir sertlikle büyükelçilere “istenmeyen adam” ilan edileceklerini söyledi.
Onun bu dik duruşu, Emperyalistlere geri adım attırmaya yetti.
Cumhurreisimiz bu açıklamayı yaptığı andan itibaren şunu düşündüm:
“Bu saatten sonra biz artık dünyanın en büyük 10 devletinden biriyiz”
Bu arada;
MHP lideri Sayın Bahçeli’nin bu süreç içindeki duruşunu takdir etmemek mümkün değil.
“Bizimkiler”den daha omurgalı bir duruş sergileyerek Devlet onurunun dolardan daha önemli olduğunu gösterdi.
Eski “bizimkiler”, “dolar ne olacak?”, “ABD’ye karşı durulur mu, Avrupa’ya karşı durulur mu?” hesabını yaparken..
Hatta…
Eski bizimkilerden birisi, Cumhurbaşkanımızın bu çıkışına “sokak ağzı..” diyerek işi bir adım daha ileri götürdüğü bir hengamede Bahçeli’nin bu duruşu önemliydi.
Muhalefet…
“Güçlü Amerika ne diyecek?” hesabını yaparak temkinli davranıyordu…
Hâlbuki;
Sırtını Allah’a dayamış bir liderden daha güçlü kim olabilir?
“Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni
Müstakîm ol Hazret-i Allâh utandırmaz seni”
.
Emin Batur, dikGAZETE.com