Amerika’da yaşıyorum.
Deprem olduğu haberi ardından, beyinsiz bir ahali öyle şeyler yazmış ki...
“Amerika yerle bir olsun!..”
Belalar, beddualar!..
İnsan nasıl bu kadar ahmak, düşüncesiz ve kötü olabilir!..
Amerika kocaman bir yer, bilmediğim bir yerinde, yaşadığım yere yakın değil ve sanırım okyanusta olmuş; ama şiddeti yüksekmiş.
Buradaki insanların, halkın çoğu, en azından benim çevremdekiler, masum, sevgili ve saygınlar.. (Elbette herkes böyle değildir..)
Kendi bahçesini temizlerken, benim bahçemi de temizleyen, melek gibi bir komşum var..
Hiç haber vermeden, yaprakları falan toplar..
Komşumu bir gün ağlarken gördüm arka bahçede, “ne oldu?” dedim!
Onu öyle görmek beni de üzmüştü.
Her hafta uğradığı yaşlı biri varmış sitede, o vefat etmiş..
Onun yalnız başına vefatı çok üzmüş; kör ve çok yaşlı köpeğini sahiplendiler.
“Amerika” dediğiniz, Trump’tan ibaret değil.
İnsan her yerde insan.
Bir mekanın enerjisi insanları besler, insanların enerjisi de orayı besler.
İnsan da zaten canlı olan mekana can katar..
Burada gördüğüm, en azından yaşadığım sitede, sokakta gördüğüm şey; huzur ve birbirlerine karşı iyi niyet, sevgi, selamlaşmak..
"Allah indinde din İslam’dır."
İslam ahlâkına uygun yaşamadıkça, “Biz İslam’ın kalesiyiz” diye salla dur.
“Din güzel ahlaktır.”
Samimiyet; sevgi, saygı, hürmet, rahmet olan yere; kalpte, dilde, yaşamda; rahmet yağar..
Kendi alanınızda, sevgiye yer açın.
Tek başına iseniz, çiçeklerinizle, kedilerinizle, sokak hayvanlarıyla, yolla, evle, mekanla..
Bir kaç yareniniz varsa onlarla.
Daha çok ise onlarla...
“Size ancak ellerinizle yaptıklarınızın, karşılığı vardır.”
***
New York cümbüşünü, kalabalığını ve yalnızlığını çok sever(d)im. Hele semâda Ay mübarek yüzünü gösterirse...
Tam “kesrette bulmak vahdeti” manasının mekânı gibi idi...
Yine kavuşmak nasip olur inşallah.
Şimdi sokakları sessiz kalmış...
- Bugün mülk kimindir?
***
Evde durmak ne kadar zor değil mi?
Yarı açık cezaevi gibi..
Ve böyle olduğu halde zor.
Artık, masumları ve Hakkı koruyan, sadece kendini değil, diğerlerini de (birbirimizi) koruyup gözeten bir sürece girmezsek…
“Sizden sadece zâlimlere isabet etmeyecek fitneden sakınınız. Biliniz ki Allah, cezalandırması en şiddetli olandır.” (Enfal, 25)
Küçücük bir virüs, insan olma noktasında ‘Bir’liğimizi, ırk, dil, din, cinsiyet hiç bir ayrım olmaksızın aynılığımızı hatırlattı.
Küçücük bir virüs, asan, kesen, sağına soluna bakmadan, ağlayanları duymadan “Keyfimi nasıl artırırım” diyen insanı evine tıktı.
Küçücük bir virüs!?
.
Gülşah Aslı Özhan, dikGAZETE.com