Kosova 1999 yılında NATO tarafından yapılan Kosova Operasyonu sonrasında Sırbistan'dan ayrı özerklik kazandı.
ABD, AET, Sırbistan ve Rusya arasında Kosova'nın statüsü konusunda yapılan görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan etti.
21 yaşındaki bu genç, Kosova devleti Avrupa - ABD’nin kontrolünde ve UÇK lideri Haşim Taçi’nin gölgesinde bu güne kadar iç siyasette çalkantılı iyi-kötü bir yol aldı.
1999’dan bu güne kadar 7 hükümet, 12 başbakan son 3 yılda, 3 başbakan gören ülke, aslında siyasi ve ekonomik olarak ne kadar ciddi problemler yaşadığını gösteriyor..
Kosova devleti, ABD ve Avrupa’nın desteğine rağmen, siyasi ekonomik ve sosyal sorunlarını bir türlü aşamadı.
Hükümetlerin siyasi istikrarsızlığı işsizlik sorunu yolsuzluklar ve genç nüfusun batıya olan göçü ile birlikte büyüyen yönetimsel sıkıntı Kosova devletini zor bir sürece sokmuştur.
Genelde ABD’nin bu güne kadar ağırlığını hissettirdiği Kosova siyaseti, kendi içinde sürekli çatışmacı bir süreç yaşadı.
Son seçimlerde genç kuşak politikacılar ve seçmenlerin siyasete olan ilgileri uzun yıllar ülke idaresini elinde tutan UÇK komutanlarının partilerinde ciddi bir oy kaybına sebep oldu.
Bu mahkeme, “Kosova için yeni bir siyasi sürecin işaretidir” diyebiliriz.
Hollanda'nın Lahey kentindeki özel savcılık, 2019'un başından beri 40 eski Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) mensubunu ifade vermek üzere davet etmişti.
Aslında Lahey’de UCM’de yargılanan ne Kosova ordusu ne de Kosova devletidir; o günün komutanlarına isnat edilen bireysel suçlamaların mahkeme edilmesidir.
Kosova Özel Odaları ve Özel Savcılığı olarak da anılan özel mahkeme ve bünyesindeki özel savcılık, 2011’de (bu güne kadar 510 milyon euro harcadı) kuruldu.
1998-2000 yıllarında bölgede işlendiği öne sürülen savaş suçlarını araştırmak ve yargılamak amacıyla oluşturulan bu yargı organı, uluslararası hakim ve savcılardan oluşuyor.
Mahkeme, 2019’da “şüpheli” sıfatıyla ifade vermeye Kosova’nın eski başbakanlarından Ramush Haradinaj’ı da çağırmış, Haradinay bunun ardından görevinden istifa etmişti.
Hollanda'nın Lahey kentindeki Kosova Özel Savcılığı tarafından hazırlanan 10 maddelik iddianame, Taçi ve eski meclis başkanı Veseli ile adı geçen diğer şahısların, 100 kişinin ölümünden sorumlu oldukları öne sürülürken, şüphelilerin cinayet, sürgün ve işkence gibi savaş suçları ile suçlandıkları kaydedilmişti.
Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, 14 Temmuz 2020 Lahey’e davet edilmiş UCM’de dört gün boyunca kendi açısından ifade verme sürecinin tamamlandığını belirtmişti.
Thaçi, “Dört gün boyunca savaş sırasındaki rolüm ve sorumluluklarım hakkında bilgi vermeye çalıştım’’ açıklamasında bulunmuştu..
Kosova siyaseti ve kamuoyu bu yargılamalar noktasında ikiye bölünmüş durumda olduğunu görüyoruz.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Özel Odaları, 3 Ağustos 2015 yılında Kosova Parlamentosu’nda milletvekillerinin oylaması sonucunda kuruldu.
Kuruluş esnasında iktidar ile muhalefet arasında şiddetli tartışmaları gölgesinde kuruldu.
O dönem Haşim Taçi, mahkemenin kurulması için en önemli sözcüsü iken, muhalefet lideri Albin Kurti ve Vetevendosje en büyük muhalefetini yaptı.
Mahkeme'nin kuruluş amacı, 1999 Kosova savaşı esnasında gerçekleşen insan hakları ihlalleri ve olası savaş suçlarını araştırmak için kuruldu.
Ancak mahkemenin yetkilerinde sadece UÇK savaşçılarını yargıladığı için, taraflı, etnik temelli ve adaletsiz olarak nitelendirilmiştir.
Kuruluşunda Kosovalı siyasetçiler UÇK savaşının temizliği ispatlanacağı düşüncesiyle, AB ve ABD nezaretinde kurulu bir mahkemenin sorun olmayacağı görüşü yaygındı.
Ancak zaman geçtikçe ve dosyaların doğası genişleyince, UÇK liderlerinin hepsinin yargılanacağı anlaşıldı.
2018 yılında gece saatlerinde Kosova Meclisi toplanarak, kararı tanımamayı hedefledi.
Ancak ABD, Kosova Büyükelçisi’nin müdahalesi nedeniyle bu girişim başarısız oldu.
Bugün Kosova halkının büyük çoğunluğu, medyada boy gösteren uzmanları ve Haşim Taçi ve onun siyasi görüşleriyle aynı noktada durmayanlar dahil, mahkemenin Sırpların soykırımlarını ve katliamlarını kapsamadığı için ırkçı ve adaletsiz olarak görüyor ve bu yapılanlar kahir ekseriyette desteklemiyordu.
Ayrıca bir Cumhurbaşkanı'nın savaş suçu nedeniyle yargılanması, Kosova devleti ve halkı için çok olumsuz bir imaj yaratacağı için halk buna karşı çıkıyor.
Kosova’nın muhalefet partisi Vetevendosje (Kendin Karar Al) Haşim Taçi ve bazı UÇK yöneticilerinin yargılanmasına karşın objektif bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
“Bugün Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ve PDK Başkanı Kadri Veseli'nin Lahey Özel Odaları Mahkemesi tarafından dava açıldığını öğrendik. Onlara yöneltilen suçlamalar, bizim için her zaman adil, temiz ve özgürlükçü bir güç olan UÇK savaşıyla ilgilidir.
Biz Arnavutlar olarak tabii ki onların suçsuz olarak dönmelerini ümit ediyoruz.
Maalesef bugün, Kosova devlet makamları UÇK'yı koruyamıyor, çünkü savaş sonrası on yıllardır kötü yönetimler, yolsuzluklar ve vatandaşların güvenini zedeleyen adalet kurumlarıyla sonuçlandı.
Bu durum aynı zamanda Kosova ile uluslararası partnerler arasındaki ilişkileri kötüleştirdi.
Hashim Thaçi'nin istifa jestini uygun, ancak gecikmeli olarak değerlendiriyoruz.
Suçlamalar haberi gelir gelmez harekete geçmek ve perde arkasında kendisini bu suçlamalardan kurtarmak için pazarlık yaptığını düşünmeye yer bırakmamak için istifa etmesi gerekirdi.
Son on yıl, UÇK'yı gizli pazarlık yoluyla koruduğunu iddia eden birinin nasıl başarısız olduğunun ve sadece zarar verdiģinin kanıtıdır.
Nitekim Lahey Özel Odaları Mahkemesi, Thaçi ve yakınları tarafından üretilen adaletsiz bir uygulamadır.
Biz Vetevendosje Hareketi olarak, birçok gazi ve vatandaşla birlikte bunu protesto ettik.
Şimdi Kosova vatandaşların çoğunluğunun desteğini ve meşruiyetini saglayan bir hükümetin kurulması, Kosova'ya yerel ve uluslararası güvenilirliği yeniden sağlayan bir hükümetin ortaya çıkaracağı yeni ve özgür seçimlere ihtiyacı var.
Yeni cumhurbaşkanı, eski ve çarpık Meclis'teki pazarlıklardan çıkmamalı, ancak yeni seçimlerden sonra yeni Meclis'ten bütünlük ve güvenilirlik sonucunda seçilmeli.
O zamana kadar kısa dönemde şeffaf bir şekilde yeni seçimlere geçişte s. Vjosa Osmani cumhurbaşkanı vekili olarak Kosova'nın uluslararası imajına katkıda bulunacağını inanıyoruz.
Yalnızca, demokratik olarak seçilmiş, halk iradesine saygılı ve bir pazarlık ürünü olmayan, bozulmamış bir hükümet Kosova'yı ilerletebilir, UÇK'yı koruyabilir ve uluslararası siyasette hak ettiği yerini sağlayabilir.’’
Kosova’nın Bağımsızlığı üzerinde önemli katkısı olan ABD ve AB ülkelerinin Kosova’nın siyasi istikrarı ve geleceği üzerinde ciddi bir yaptırım gücü olduğunu unutmamak lazım.
Mahkemenin, ayrıca Makedonya hükümetinin koalisyon ortağı olan UÇK kurucularından Ali Ahmedi’yi de ifade vermeye çağırması aslında yargılamaların tek bir ülkeyi hedeflemediğinin altını çizmiş oluyor.
Sonuç olarak UCM’nin, bir devletin değil, BM üye kurumlarında vatandaşlarını içinde barındıran uluslararası saygınlığı olan bir kurum olduğunu ve bir çok güçlü lider ve ülkelerin isimlerini yargıladığını unutmamak lazım.
Umarız bu mahkemeden, Kosova’nın Bağımsızlığı ve Arnavutların hakları için savaşan UÇK üyeleri, adil bir şekilde yargılanarak ülkelerine zaferle dönerler.
.
Osman Atalay, dikGAZETE.com