?>

Komünist Koruma Kollama Aşırı Muhafızları

Ulvi Alacakaptan

5 yıl önce

BERLİN-77

Kreuzberg, Kızlar Manastırı “Kerem Gibi” sonrası kokteyl ve sergi açılışı…

Sergiye bakan yok; beleş içkiye devrimci hücum çok.

Ceco kayıp; arıyorum yukarıda.

Bizim Radyo’ya röportaj veriyor.

Eski yapının geniş, rahat çıkılabilir merdivenlerinden tırmandım, önü ve arkası, elde güzel tespih gezdiren sert bakışlılarca kesilmiş.

“Hoop aslanım nereye?” diye diklendi. 

- Genco’yu almaya geldim. Sen kimsin?

- Asıl sen kimsin; burada illegalcilik oynuyorsunuz! Biz Türkiye’de canımız pahasına sanat yapıyoruz.

Detayı anımsamıyorum, kısa bir süre sonra çıktı Ceco. 

Ferahladı.

Hayır, ben Almanya’yı iyi bilirim.

Devrimci, İslamcı, Ülkücü her neciyse seni davet ederler.

Oradaki durumlarını sağlamlaştırmak için.

Sana bir gaz, bir alkış…

Kapıp-koyuverirsin mitralyöz kelimeleri.

Ülkeye dönüşte yandı gülüm keten takım.

Onlar için kebab; nasılsa orada kalacaklar…

Benzeri, 80 sonrası Tarık Akan’ın başına geldi de araya Mafya girmese kim bilir ne kadar yatardı.

Aman ha! Dışardan davet aldınız mı dikkat.

Ceco’yu öfkesini dışarı vurmuş gördüğüm seyrek anlardan biriydi.

Ertesi gün de dönecek Türkiye’ye.

Ya kokteylin çöp yemekleri bitmişti ya da bir an önce dışarı atmak istedi kendini.

Yemeğe gidelim” dedi patron.

“Aşırı” yakın korumalarımız atıldı:

- Götürelim abi!

Haftaya katılanların hepsinin birer koruması var.

Aslında diğer fraksiyonlarla temasına engel olmak için.

Otelde ayaklandım.

Benimkisi:

- Nereye abi?

- Sigara alacağım (25 yıl önce kurtuldum)

- Biz alalım sen zahmet etme abi!

- Ya hu ben Almanca biliyorum, bi rahat bırakın.

Pizzacıya gittik.

Dörtlü bir masaya “Aşırı”larla karşılıklı oturduk.

Ceco hemen ayaklandı.

Karşısındaki “Özel aşırı”sı da kalkmaya yeltenince:

- Tuvalete gidiyorum… Gel istersen kapıda bekle!

Adam işçi, hatta saf köylü, nasıl oldu, eşşekten düşmüş karpuza döndü.

Ben daha beter oldum; ne olursa olsun önümde bir insanın aşağılandığına tanık olmak istemem.

Oradan kaçasım geldi.

Ceco haklı mıydı?

Evet.

Ancak yine de...

-Hayatta oynamam kitabımdan-

.

Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com

BAŞKASININ ÖLÜMÜ... 32. YILINDA, 350, OYUNA DOĞRU...

21 MART 2020'de, SAAT 19.00'da... SULTANGAZİ, 50.YIL K.M'de...  

YAZARIN DİĞER YAZILARI