?>

“Kızıl Elma”ya doğru

Muhammed Işık

6 yıl önce

Cumhuriyet tarihi incelendiğinde ülkemizin çatışmalarla, kavgalarla, darbelerle, gerilimlerle gündeme geldiği görülüyor.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşanan sokak çatışmaları, kimsenin umurunda olmazken, ülkemizde ufacık olaylar için bile Batı devletleri yaygarayı koparıyor. 

Ülkemizin seçkin zevatı da bu yaygaraya çanak tutuyor. 

Batı için çalışmak, onlara uşaklık etmek bazıları için hastalık haline gelmiş!

Gezi olayları hepimizin hafızasında yerini koruyor. Kimlerin ne tür fitnelikler çıkardığı, lise talebesi çocukları bile nasıl sokağa döktüğü o kadar kolay hafızamızdan silinebilir mi?

Bugünlerde Fransa başta olmak üzere, büyük Avrupa devletlerinde yaşanan sokak çatışmalarını görmeyenler, görmek istemeyenler ülkemizi birbirine katıyordu. 

Devletine kafa tutan bu insanlar, Batı’nın taşeronu muydu yoksa gaflete düşmüş zavallılar mıydı bilinmez! 

Bilinen tek şey Batı’nın bu büyülü oyununu bozduğumuzdur.

15 Temmuz gecesi, bir dönüm noktasıdır. Devletimiz ve milletimiz bize kirli oyun oynayanları o gece perişan etmiştir.

Ülkemizi sindirmek, susturmak ve diz çöktürmek isteyenleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz.

Batının hiç hoşuna gitmeyecek bir tutum ve davranış bu! Nasıl olur da Türkiye, bölgede kendi planlarını hayata geçirebilir! 

Suriye’de, Türkiye olmadan arzu ettikleri gibi at koşturmak isteyenler emellerine ulaşamadıklarından ülkemizi ekonomik olarak yıkmaya çalışıyorlar. 

Yeni düzlemde ülkenin planları yapıldı ve uygulama safhasına geçtik. 

Türkiye, hem ülke sınırları içerisinde hem de bölgesinde söz sahibi olmak zorundadır. Başka çaremiz yok. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Terörü ülke gündeminden çıkartacağız” sözü boşuna değildir. 

Yeterince tükettik, artık üretim zamanıdır. 

İnsanımızı en iyi şekilde eğitip yetiştireceğiz. 

Araç - gereç, teknoloji ve fikir üreteceğiz.

Bu sebeple, kalkınma hamlelerini yaparken, aynı anda ülke barışını mutlaka sağlamalıyız. 

Oldukça kapsamlı bir Ortadoğu politikamız olmalıdır. 

Küçük hesaplar içinde boğulmadan, büyük hesaplarımız olmalıdır.

Ülkemiz içerisine sığınan Suriye vatandaşları başta olmak üzere, terör mağduru tüm insanları sıkıntısız bir şekilde huzur içerisinde yaşayacakları (kendi ülkelerinde) bir ortama kavuşturmak zorundayız. 

Yeterince boş oturduk, huzur ve refah için çalışmanın zamanı gelmiştir. 

Devletin bekası için, mazlumların dertlerine derman için, sefalete düşmüş halklar için gece gündüz çalışacağız.

Türk devlet geleneğinin gereği olarak, kötü çalan mızıkacıları susturacağız, sazı elimize alacağız. 

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete

YAZARIN DİĞER YAZILARI