MOSKOVA
Bilindiği gibi Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı özel askeri operasyonların ardından bu savaş, Batı ile Rusya arasındaki bir savaşa dönüştü.Rusya'nın operasyonlarının başlıca sebebi NATO'nun kendi sınırlarına yaklaşması ve Kiev'e verdiği 'öldürücü silah' destekleriydi.
Batılı ülkeler, bu desteklerini hiçbir zaman gizlemedi. Örneğin İngiltere'nin önceki Başbakanı Boris Johnson, Ukrayna'ya yoğun bir şekilde 'öldürücü silah' desteğinde bulunduklarını açıkladı. İngiltere, Ukrayna'ya destek veren ülkelerin lokomotifiydi.
Geçtiğimiz Mart ayında Viyana'da gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nde, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, "Bugün İngiltere'nin (Ukrayna'ya) 6000 füze daha göndereceğini ve bugüne kadar sağladığımız öldürücü (silah) yardımını iki katından fazlasına çıkarak Ukrayna Silahlı Kuvvetleri için 25 milyon sterlinlik fon sağlayacağımızı duyurdum" ifadesini kullanmıştı.ABD, Fransa ve Almanya'da, Kiev rejimine askeri ekipman, orta menzilli füzeler ve paralı askerler gibi desteklerini açıkladı. O zamandan beri Ukrayna'ya gönderilen desteklerin ardı arkası kesilmezken NATO tarafından sürekli Baltık, Doğu Avrupa ve Orta Avrupa'da tatbikatlar yapıldı.
Geçtiğimiz haftalarda NATO, yine kritik bölgelerde 'Nükleer' tatbikatlar gerçekleştirdi.Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonları sırasında ortaya çıkan biyolojik laboratuvarları da ayrıca hatırlatmak gerek. İfşa olan bu laboratuvarlarda üretilen esrarengiz virüslerin bazı bölgelerde siviller üzerinde gizlice denendiği bile kendi bıraktıkları notlarla ortaya çıktı.Ukrayna'nın başından beri nükleer silah geliştirme niyetini de hatırlatmak gerek. Açık açık dünya kamuoyuna bunu duyuranlar yine Ukrayna'yı yönetenlerdi.
Üstelik Sovyetler Birliği'nden kalma, ellerindeki tecrübelerle bunu yapma olasılıkları çok yüksek. Kısa sürede nükleer silah üretebilirler.
Kiev rejiminin kontrolü altında olan nükleer santralleri unutmamamız gerekir.Rusya tarafından Ukrayna'nın 'kirli bomba' kullanılacağı öne sürüldü. Yani Ukrayna, düşük seviyeli nükleer silahlar kullanıp Rusya'yı dünya kamuoyuna kitle imha silahları kullanmış gibi gösterecek.Bunu yapabilir mi?Elbette yapabilir.Çünkü Kiev, Rusya'yı fosfor bombası kullanmakla suçladı. Kimyasal silah kullanmakla suçluyor. Sivilleri bombalamakla suçluyor. Yasaklı silahlar kullanmakla suçluyor. Ancak hiçbiri ispat edilemedi.Ancak bugüne kadar Ukrayna tarafından bazı yasaklı silahlar kullanıldığı ortaya çıktı. Donbass halkı, bunu en iyi bilenlerdendir.Mesela kimse, Kiev rejimi tarafından Karadeniz'e döşenen yasaklı mayınları unutmasın. Rusya'nın uyarısı kimse tarafından dikkate alınmamıştı ancak bu mayınlar, İstanbul Boğazı'nda tehlike oluşturmaya başlayınca Rusya'nın haklılığı ortaya çıkmıştı.Ayrıca Zelenskiy'in, Rusya'ya karşı NATO'nın nükleer silah kullanması gerektiğini hatırlatmak gerek.Bu nedenlerle aslında Rusya'nın bu kaygıları yerinde. Ancak Kiev rejiminin bu iddiaları şu an reddetmesinin en temel nedeni erken ifşa olmaları.İşte bu nedenle Rusya'nın böyle bir olasılık gerçekleşmeden ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye'yi uyarması çok yerinde.
Muhtemelen ABD, İngiltere ve Fransa bu uyarıları dikkate almayacak. Zaten ölümcül silahları ile Kiev'i besleyen ülkelerin bu provokasyon için adım atma olasılığı hiç yok.Ancak Rusya'nın buradaki amacı dünya üzerinde bir kamuoyu oluşturmak. Bunu da ancak resmi kanallar üzerinden yapabilir. Kiev rejimi gibi kendine hizmet eden batı medyasını kullanarak değil.İşte bu yüzden Kiev rejimi, artık dünyadan destek görmemeli.
Batılı ülkeler, bu rejimi doğrudan destekleyebilir ama her ülkenin vatandaşları kendi yönetimlerine, kendi seçtikleri insanlara gerekli uyarıları yapmalı. Bu uyarılar, Avrupa'da zaten başladı. Ancak daha büyük ve kitlesel tepkiler ortaya konulmalı.
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com