Keserin sapı kimdeyse o istediği yeri, istediği gibi yontar.
Türkiye üzerine planlar yapanlar, belli zamanlarda birilerine keserin sapını tutma görevini veriyorlar.
Bunlar kesere güvenerek sağa-sola saldırıp, ülkemizi güçsüz duruma düşürmeye çalışıyorlar.
Tayyare fabrikamızı, devrim arabalarını, Aselsan’ın ürettiği cep telefonlarını ve ülkemiz insanının yaptığı nice başarılı işi akamete uğratanlar olmuştur.
Bugün halen kendimize ait bir arabamız yok.
Devletin desteğine rağmen çoğu kalkınma hamlemiz askıda kalıyor.
Ülkemizi ekonomi ile tehdit edenler olduğu gibi onlara uşaklık edip döviz ve altın fiyatlarının yükselişe geçmesini bekleyenler var.
Seçim sonuçlarını fırsata çevirip, ülkeyi -Gezi olaylarında olduğu gibi- karıştırmayı planlayanların olduğu aşikârdır.
Devletimiz bunlarla hem içeride hem de dışarıda başarıyla mücadele ediyor.
Başta FETÖ artıkları olmak üzere dış güçlerin desteği ile ülkemize zarar vermeye çalışanlar başarılı olamayacaklardır.
Devletimiz FETÖ’nün siyasi ayağı ile bir an evvel mücadele etmelidir. Yerel seçimlerdeki var olan sıkıntıların kaynağında bunların olması ihtimal dâhilindedir.
FETÖ yerine kamuda etkin olduğu söylenen “Pelikancı yapı”nın da daha da güçlenmeden tasfiye edilmesi gerekiyor.
Ahmet Davutoğlu’nu başbakanlık koltuğundan eden, Binali Yıldırım’ı siyaseten bitirmeye çalışan bu “Pelikancı yapı”nın devletimize ne kadar zarar verdiği ortadadır.
Cumhurbaşkanımızın yakın çevresini kuşattığı söylenen bu yapı, yine en çok Cumhurbaşkanımıza zarar vermektedir.
Devletimizin bu tür yapılarla mücadele etmesi kolay değildir. O sebeple yapılması gereken şey, kamuda yapısal reformlardır.
Kamuda, kimsenin elinde keser olmayacak şekilde kamu personelinin yapısı değiştirilmelidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin özüne uygun olacak şekilde kamu görevlilerinin atanması ve görevden alınması konusunda yapılacak değişiklikler ile kamuya rahat nefes aldırmak mümkündür.
Kamu ne kadar güçlü olursa, dışarıdan gelen baskılara dayanmak da o kadar kolaylaşır.
Kamunun şu an içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında epey sıkıntıların olduğu ortadadır.
Kamu gücünü kullananların birbirleriyle sürtüşmeleri, didişmeleri ve hizipleşmeleri doğru değildir. Kamunun bu tür yapılardan, gruplaşmalardan kurtulması gereklidir.
Cumhurbaşkanımız, AK Parti’nin başına tekrar geldiğinde, AK Parti’yi “AKP’liler”den temizlemeye çalışmış lakin yalnız kaldığından başarılı olamamıştır.
Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın istediğini alamamasında, kamudaki sıkıntı veren durumların etkisi kadar, partilerin içlerindeki sıkıntıların da etkili olduğu açıktır.
Özellikle AK Parti’de ‘Metal Yorgunluk’ devam etmektedir.
Kamuda ise karmaşa, karışıklık her geçen gün kendini daha fazla hissettirmektedir.
Yeni sisteme entegre kamu reformlarına acilen ihtiyaç vardır.
Tarımda, Sanayide, Ticarette, Milli Eğitimde ve daha pek çok alanda yapılacak reformlar ile ülkemiz çağ atlayabilir.
Geçmişte kaçırdığımız fırsatları en azından bundan sonrasında kaçırmayalım.
Dış güçlere hizmet eden keser sahiplerine gereken dersi verelim.
Keserin sapı bizde olsun, özgürlüğü, adaleti, insan haklarını ve demokrasiyi dünyaya biz servis edelim.
.
Muhammed Işık, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete