Doğuştan iki kolu olmayan Sümeyye Boyacı, 2018 Avrupa Paralimpik Şampiyonası’nda birinci, 2019 yılında yapılan Dünya Şampiyonası’nda ikinci olmasıyla dikkatleri üzerine toplayıp, bir anda gündem oldu.
Henüz daha 15 yaşında elde edilen bu sportif başarısıyla, onun asıl vermek istediği mesaj, iki kolunun olmamasına rağmen, ‘inanç, çalışma ve güven’in neticesinde, nelerin başarılabileceğini tüm dünyaya göstermekti.
Sümeyye ve bir diğer şampiyon yüzücümüz Sevilay Öztürk gibi örnekler dün vardı, bugün devam ediyor, yarın ise devamı gelecektir.
Önemli olan, mevcut olanın daha da ötesine geçip, görülmesi gereken gerçeklerin ortaya çıkarılmasına ‘vesile’ olmak.
Sümeyye’nin Şampiyonluk süreci ve sporcunun bu süreçte başarısını etkileyen ayrıntılarıları görmek de önem taşıyor.
İlk altın madalyasını henüz daha 14 yaşında alan sporcu, yüzme branşına başlamasında, balıklar etkili olmuş.
Sekiz yaşındayken yüzme sporuyla tanışması, akvaryumdaki balıkların yüzüyor olması, onun "Demek yüzmek için kollara ihtiyaç yok" anlayışına kapılmasını sağlamış.
Her canlının "İslam fıtratı üzerine" doğduğu gibi, her çocuğun da kendisine göre ayrı bir yeteneği vardır. Bu yeteneği keşfetmek ise bizlere düşmekte.
Sümeyye’nin yüzme yeteneği haricinde, dört yaşında ayaklarıyla yazı yazma ve resim yapmaya başlaması ayrıca dikkat çeken özellikleri.
Sümeyye Boyacı’nın ‘kollarıyla’ verdiği imtihanın, nasıl ‘madalya’lara dönüştüğünü görmek mümkün.
Allah (c.c), Kur’an-ı Kerim’de “Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kalpleri olsun? (Dolaştılar ama, ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.” (Hacc-46) buyuruyor.
Sümeyye’nin diğer akranlarından kolları eksik görünse de, kazanma yolunda azmi ve ailesinin ona güvenip inanması, kolları olmasa da ‘kararlılığın’ zaferi olarak neticeleniyor.
Bizleri yoktan var eden Allah (cc), Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor; “Sizi elbette biraz korku, açlık ve biraz mallardan, canlardan ve meyvelerden eksilterek imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele” (Bakara-155).
Sümeyye Boyacı çalıştı, Allah (cc) nasip etti ve hedeflediği başarıyı elde etti…
SPOR ARAÇ, SAĞLIK AMAÇ OLSUN!..
Başarı demek, dünya hayatının yeni bir sürece girmesi demek.
Tıpkı Sümeyye Boyacı gibi, spor, kültür, sanat, edebiyatgibi akımların ‘suyunda’ kulaç atanlar için de zor olanı başarmak, imkânsızın da üstesinden gelinmesi manası taşır.
Bu durumun ne manaya geldiğini, sanırım Sümeyye’nin en yakınında yer alan ailesi daha iyi bilir.
En güzel özetleyen ise Dünya İkincisi, Avrupa Şampiyonu sporcunun kendisi olur;
“Herkesin karşısına her branşta zorluk çıkacaktır. Yeter ki pes etmeden işimizi sürdürelim. Eğer pes etmezsek bir yerlere gelebiliriz.
Pes ettiğimiz zaman orada kalırız. Spor sayesinde hayatım daha programlı ve planlı bir hale geldi. Aynı zamanda milli sporcu disiplini edindim.
Eskiden insanlarımız biraz rahatsız edici gözlerle bakıyorlardı ama milli sporcu olduğumdan beri ‘Aaa Sümeyye Boyacı... Hemen gidip fotoğraf çektirelim, sarılalım, tebrik edelim' gibisinden yaklaşıyorlar.”
SEVİLAY ÖZTÜRK’ÜN SÖYLEDİKLERİ...
Dünya Şampiyonası’nda üçüncü olan Sevilay Öztürk de söylediklerine kulak verelim “Her şeyim değişti. Sosyal aktivitelere katıldım.
İnsanlarla güzel sohbetler ediyorum. Önceden hiç dışarı çıkmayan bir insandım….’
Şimdi onlar konuşuyor, benim düşündüğüm ise ‘Evinin bir köşesinde, kendisine yardımeli uzatılmasını bekleyen diğer sağlık sorunu yaşayan aileler…"
"Bunu kim yapacak?" demiyorum.
Allah’ın (cc) rızasını kazanmak için bizler gerçekleştirip, Duanın kapısını aralamalıyız, inşallah…
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com