KAAN KRALLAR KRALI MI YOKSA TEFLON TAVA MI OLACAK?
Buna seçmen karar verecek.
Eğer;
28 Mayıs 2023’te sandıktan CHP lideri Kılıçdaroğlu çıksaydı…
Bugün Kaan, pistten lastik kesmiş olmayacaktı.
BUNU NEREDEN ÇIKARIYORSUN?..
Görünen köy kılavuz istemez.
Bunun için CHP lider ve sözcüleri ile CHP yanlısı medyaya bakmak yeterli olacaktır.
KAAN’ın uçtuğu ve tüm dünyaya parmak ısırttığı, dünya medyasının manşetlere çektiği üstün teknolojiye sahip olan bu uçağımızı SÖZCÜ ve Cumhuriyet gazetesi tek satır bile yazmadı.
Yunan basını bile KAAN’a “krallar kralı” derken CHP yanlısı gazeteler görmezden geldiler.
Ama iş bununla kalsa iyi!..
CHP’nin eline fırsat geçtiği anda milli sanayimizi sabote etmek için neler yaptığı bilinmektedir.
Yani;
Kurulan uçak ve silah fabrikalarımızı nasıl ki, zamanında tava tencere ve soba yaptıysa!.. 28 Mayıs’ta seçimi kazansaydı yine aynı şeyi yapacaktı.
Bunu söylem ve eylemlerinden biliyoruz.
KALORİFER PETEĞİ!..
Nitekim 3 yıl önce TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil Bey KAAN’ın ilk parçasını tanıttığı zaman, alaya alıp o parçaya “kalorifer peteği” diyen CHP’dir.
Bununla da kalmadı;
İHA ve SİHA’larımızın ilk prototipine oyuncak dükkânından alınacak basit şeyler olduğunu söyleyen de yine kendileriydi.
Bu söylemelerin etkisinde kalan askeri bürokratlar da
TB1’in test uçuşuna izin vermemiş,
Uçuş, risk alınarak izinsiz yapılmıştı.
KIZILELMA…
Bugün o TB1üstüne iki gömlek daha yüksek teknoloji ile donatılmış TB3 (Kızılelma) yapıldı.
Yani;
Hem insanlı hem de insansız hava araçlarımızla destanlar yazınca CHP medyası, bu sefer sessizliğe büründü.
CHP İLE AYNI MİLLİ DUYGULARI PAYLAŞMIYORUZ!..
KAAN’ın uçuşunu tamamlayıp döndüğünde onu karşılamak için pistte koşan yüzlerce mühendisin o coşkulu hali tüylerimizi diken diken ederken;
CHP cenahında en ufak bir heyecan yoksa…
Demek ki,
Biz farklı duygulara sahibiz
Ve;
31 Mart’ta kullanılacak oyun (reyin) ne kadar mühim olduğunu, meselenin ülkemiz adına bir beka meselesi olduğunu bilmemiz lazım.
ŞAKİR ZÜMRE…
CHP’nin ülkemiz milli harp sanayiine verdiği zararları bir-iki maddi delili örnek göstererek yazımı tamamlamak istiyorum.
1925 yılında Şakir Zümre’nin uçak ve denizaltı bombaları üretmek üzere kurduğu fabrika 1940’lı yıllarda CHP’nin baskısı sonucu bomba imalatını bırakıp, soba imalatına geçmek zorunda kalmıştır.
NURİ DEMİRAĞ…
Benzer bir olay bundan 75 yıl önce N. Demirağ’ın da başına gelmişti.
Uçak üretimi yapan Demirağ, bu uçaklar için yurt dışından siparişler almış,
Bu arada uçuş testlerini başarı ile tamamlamıştı
Ama…
CHP için bahane mi yok!..
Üretilen bu uçaklar için uçuş sertifikası istediler.
O yıllarda;
Dünyada böyle bir sertifika veren yok. Yurt içinde zaten yok.
Yine de uçak parçalanıp, trenle o zamanki Çekoslovakya’ya sertifika için götürülüyor.
Orada monte edilip uçuruluyor…
Ve yurda uçarak geliyor.
Tüm isteklerini yerine getirdiği halde N. Demirağ, CHP bürokrasisini aşamadığı için aldığı siparişler, iptal ediliyor ve iflasa sürükleniyor.
(Demirağ THK’nin verdiği siparişle 27 yolcu uçağı yapıyor ama İnönü’nün emriyle, THK siparişi iptal ediyor. Bunun üzerine uçaklara Irak, İspanya ve Bulgaristan talip oluyor. İnönü, bu sefer “yurt dışına uçak ihraç edilemez” kararnamesini çıkarıyor.)
Daha sonra Demirağ, CHP’den intikam almak için kendisi de siyasete atılıp, parti kuruyor ama çektiği çileler onu hem maddi hem de manevi olarak bitirmiş olduğundan bir müddet sonra vefat ediyor.
Uçak fabrikası da Düdüklü tencere oluyor.
MAVİ VATAN…
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.
CHP sözcülerinin başta Ü. Çeviköz, S. Tanrıkulu vs.’nin
Mavi Vatan, İHA/SİHA, Libya teskeresi vb. gibi milli konularda dediklerine bakın ne demek istediğim anlaşılacaktır.
Ki; 28 Mayıs’ta CHP kazansaydı Ü. Çeviköz dış işleri bakanı olacaktı.
Durum budur!
Karar aziz milletimizindir.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com