Fotoğraf: İzmit Lisesi 1955-1975 Arkadaşları…
Lise 1, Muadeleti olmayan İYİLİK KOLEJİ’nden dede memleketine hicret etmişim; İZMİT LİSESİ’nde okuyacağım.
Daha ilk günden ilgi odağı oldum.
İstanbul’a en yakın, gelişmişliğe an uzak kentlerden biri. Ancak bebekliğim, İstiklal Madalyalı Rıza dedemin köşe konağında Çukurbağ’da geçmiş ve elbet mutlu hatırlanıyor.
- Ne!.. Kolejden (paspal diye okunur) mi geldin? Burada kesin kalırsın sınıfta. Matematik dersine de Mübeccel hanım mı geliyor, bittin sen. Ne yap yap Topal İbrahim’den ders al.
Bulduk hocayı. Veya birisi götürdü…
Demiryolu Caddesinin 3 katlı, 2 de olabilir; küçük bir dükkan-evin çatı katı. Saç-baş karışık, sigara dudağına raptedilmiş biri, lakabı açığa düşürmemek için aksak yürüyüşlü.
Beni dinledi…
- İnşallah burada Mübeccel’in sınavına girmemişsindir!..
- Girdim hocam.
- Eyvah!.. Ne yaptın, nasıl düzelteceğiz notunu?
Derslere başladık…
Şahtım şahbaz oldum; özellikle Uzay Geometrim, uzay mekiği gibi işliyor kafamda. Eeee İEL’de orta 3’de Uzay Geometri okutmuşlar Nazi hocalar!
Bu arada, ilk sınavın sonuçları geldi
9 almışım… Yahu zaten 3 soru soruluyor, “nereden kırdın notu hocam” diye sorulamıyor.
Ben, Topal İbrahim ve en başta Mübeccel hanım şaşkınlık içerisindeyiz…
İkinci sınav öncesi ben İthal Allame; herkese öğretiyorum, problemleri havada çözüyorum…
Sonuçlar geldi: 2
Mübeccel bir nevi esriklik hatta sarhoşluk halinde her girdiği sınıfta her işlediği derste…
- Huahuahua!.. Herif önce 9, sonra 2 aldı benden!
Mübeccel ve Topal İbrahim arasındaki kan davası şahsımda alevlendi, güncellendi.
Topal İbrahim, Sorbonne mezunu… Sene 1964 düşünün. MEB’le ve bir türlü düzelmeyen sözümona eğitim sistemiyle uyuşamamış; basmış istifayı… Dışarıdan ders vererek Bordro mahkumu, isteksiz “Ögretmemen”lerin forsunu sıfırlıyor 3 kuruşa.
Yılın ve 2. sömestrin son sınavı; Mübeccel sınavı yaptı…
Kağıtları topladı. Kürsüye önüne koydu…
Sordu:
- Kaç bekliyorsun?
Önce bana tabii:
- 10…
- HUahah!
Güldü. Kadının tarihinde yok!
Ben eminim. Çünkü kadın, 3 soru sorar, biri kitap dışı.
ANımsıyorum, Uzay Geometri…
“Birbirine paralel iki düzlemi 90 dereceyle kesen düzlemi çizin.”
Topal İbrahim, Mübeccel’in röntgen uzmanı, kitap dışı soruları da çalıştırıyor, bize sorması olası olan.
Ve 10 aldım.
T. İbrahim, 50/60 çocuğa birden ders verir, defterleri arasında gezinip yanlışlarını işaretlerdi.
3 kuruşa ve gece yarılarına kadar.
Mesela;
- Hocam bende sonuç yanlış çıkıyor!..
- Kaç buldun? (sesleniyor)
- 23
- Tamam!.. 3 satır yukarıda 124’ü 8’e bölerken yanlış yapmışsın.
- Hocam gelip bir baksanız?
- Gerek yok sen bak öyledir.
- Öyleymiş hocam.
O zamanlar yok, şimdi de Sınıf Geçme Koçu hocam, problem çözerken ayağa kalkar da devam edersem:
- Haldi sen git artık!
- Niye hocam çalışıyorum işte.
- Yok tamam, sıkıldın artık hiç birşey girmez kafana…
Öğretir, öğretir son gece, ertesi gün sınav var:
- Sen yarın kaç, imtihandan.
- Niye hocam, çok iyi biliyorum.
- Sen yarın kaç!..
Haklıydı; her zaman her konuda… Ancak bu büyük eziyet; “Hep haklı çıkmak” mutlu etmiyor insanı.
Okuldan mezun olsam da her İzmit’e gittiğimde uğradım yanına.
“Yaşam Koçu” abuk bir meslek.
Topal İbrahim benim, talebelerinin ve İzmit ve çevresinin Hayat Koçu’ydu.
Vefat edeli on yıllar oldu…
İzmit’e ne zaman gitsem, “dersane-ev”inin önünden geçerim mutlaka. Çatıdaki 1,5 odadan ve asırlık bir çınarın serinlettiği terastan korkuluklara dayanıp aşağıya bakacak gibi gelir bana.
-“Hayatta Oynamam” kitabımdan-.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com
Zam öncesi kayıt ol, adres, tel’ini “birliksanat@gmail.com”a yolla, kargo bizden 50 TL.
Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Sunal, Şener Şen, Sezen Aksu, Adile Naşit, Emel Sayın, FETÖ, Metin Akpınar, Haldun Dormen, Ferhan Şensoy, Ayşen Guruda, Muammer Karaca, Ertem Eğilmez, Necmeddin Erbakan, Mesut Yılmaz, Barış Manço, Altan Erbulak, Gülriz Sururi ve niceleriyle geçirilmiş bir hayatın hikayesi.