22-23 Ekim 2021 tarihleri arasında ESAM (Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi), Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin birlikte düzenlemiş olduğu 4. Uluslararası Necmetttin Erbakan ve Milli Görüş Sempozyumu Ankara’da gerçekleşecek.
Bu sempozyumda “Post-Modern Darbe Sonrası Türk Siyasetinde Necmettin Erbakan’ın Mirası Ve Milli Görüş Hareketi” başlıklı bir bildiri sunacağım.
Tarihe “Post-modern Darbe” olarak geçen 28 Şubat Süreci’nde, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası istifaya zorlanan Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, 1970’lerden vefat ettiği 2011 yılına dek uzanan geniş bir zaman diliminde Türk siyasal ve ekonomik hayatına önemli etkileri olduğu bilinmektedir.
Milli Görüş Hareketi’nin ve Adil Düzen Anlayışı’nın mimarı olan merhum Erbakan’ın “Milli Görüş” mirası ve kurumsal hafızası günümüz Türkiye’sinde de hala önemli bir yere sahiptir.
Post-modern darbe sonrası bölünen Milli Görüş geleneğinin içinden gelen Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulmuş Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 2002’den bu yana Türkiye’yi yönettiği bilinmektedir.
Bu bağlamda Milli Görüş Hareketi’nin Türk siyasetine olan etkisinin 28 Şubat Süreci sonrası sonlanmadığını söylemek mümkündür.
Milli Nizam Partisi (MNP) ile 1970’de siyasi kariyerine başlayan Necmettin Erbakan, “Adil Düzen” yaklaşımı ile sosyolojik ve ekonomik problemlerin çözümüne dair din ve insan hakları eksenli bir bakış açısı sunması bakımından hala Türk siyasal söyleminde etkileri görülen önemli liderlerin başında gelmektedir.
Milli Görüş geleneği ile siyaset yapan partiler hala siyaset sahnesinde varlığını sürdürmektedir. Bu da Erbakan’ın mirasının önemini gösteren etmenlerden biridir.
Millî Görüş, Türkiye'nin kendi insan sermayesi ve ekonomik gücü ile kalkınabileceğini, kendi değerlerini koruyarak, tarihsel mirası ile gelişebileceğini savunur.
Milli Görüş felsefesi, materyalizm, emperyalizm ve siyonizme karşı net bir duruşa sahiptir.
Faizsiz ekonomik düzeni savunan Milli Görüş felsefesinde “Adil Düzen” söylemi, anahtar öneme sahiptir.
Adil Düzen, paylaşım anlayışında “Hak” ve “Batıl” kavramlarını ön plana çıkarmıştır.
Temel insan haklarını, yaşama hakkı; neslin ve namusun korunması hakkı; mülkiyet hakkı; inancın korunması hakkı ve aklın korunması hakkı olarak beş maddede sıralamıştır.
Türkiye siyasetine 1970'li yıllarda Milli Görüş Hareketi ile giren siyasal partiler, sık sık kapatılarak isim değişikliğine gitmiş olup, sonrasında; Milli Selamet Partisi (MSP), Refah Partisi (RP), Fazilet Partisi (FP) ve son haliyle de Saadet Partisi (SP) ve Yeniden Refah Partisi (Yeniden Refah) olarak siyasette temsil edilmektedir.
Milli Görüş hareketi, Post-modern Darbe süreci sonrasında AK Parti’nin de içinden çıkmış olduğu hareket olarak Türk siyasi hayatında önemli bir yere sahiptir.
Bu yıl 4. Kez düzenlenecek olan Uluslararası Necmettin Erbakan ve Milli Görüş Sempozyumu’nda Necmettin Erbakan ve Milli Görüş geleneği siyasi, sosyolojik, tarihi ve ekonomik temellerinin çok yönlü etkileri ile alanında uzman akademisyenler tarafından ele alınacak.
Sempozyumda sunulan bildirilerin, kitap olarak basılması ve ilgililerin istifadesine sunulması da planlanıyor.
.
Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com