İstihbarat Servisleri ve Mafya Arasındaki İlişkinin Anatomisi
Gizli dünyanın derinliklerinde, güç odakları arasında karmaşık ilişkilere sık sık rastlanır. Bu dünyada, iki güçlü aktör vardır ki onların ilişkileri bambaşka boyutlardadır; ‘İstihbarat Servisleri ve Mafya Örgütleri.’
İstihbarat servisleri ve mafya örgütleri arasındaki bu ilişki de bu karmaşıklığın önemli bir örneğidir. Görünürde zıt gibi görünen bu iki yapı, zaman zaman ortak noktalarda bir araya gelerek beklenmedik ittifaklar oluşturabilmektedir.
İstihbarat servislerinin temel amacı, ‘ulusal güvenliklerini korumak ve istikrarı sağlamaktır.’ Bu çerçevede, ‘bilgi toplama, analiz etme ve ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket etme’ gibi görevler üstlenirler. Ancak, bazen bu görevler, geleneksel yöntemlerle yürütülemez ve istihbarat servisleri alternatif yollar aramak zorunda kalabilirler. İşte bu noktada, mafya örgütleri devreye girebilir.
İstihbarat servisleri ile mafya örgütleri arasındaki bu ilişki, genellikle iki farklı ama birbiriyle ilişkili dünya arasında bir köprü görevi görür.
Bu dirsek teması, çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir: ‘Bilgi alışverişi, karşılıklı menfaatler veya hatta doğrudan işbirliği.’ Ancak en yaygın olanı, istihbarat servislerinin, mafya örgütlerini izleyerek ‘istihbarat toplaması ve bu bilgileri ulusal güvenlikleri’ için kullanmasıdır.
Mafya örgütleri, organize suç faaliyetlerinin merkezinde yer alır. Uyuşturucu ticareti, kara para aklama, silah kaçakçılığı gibi faaliyetlerle ön plana çıkarlar. Ancak, sahip oldukları ağ ve kaynaklar, istihbarat servislerinin dikkatini çeker.
Özellikle, yerel düzeyde, yaygın illegal operasyonlar yürüten mafya grupları, istihbarat servislerinin bölgesel veya uluslararası alandaki faaliyetlerine yardımcı olabilirler. ‘Bilgi akışı, lojistik destek veya hatta karşılıklı menfaatler’ doğrultusunda yapılan anlaşmalar, bu işbirliğinin temelini oluşturabilir.
Yasadışı çalışan bu örgütler, genellikle yerel veya uluslararası çapta organize suç faaliyetleri yürütürken, istihbarat servisleri ‘bu faaliyetlerin önlenmesi’ amacıyla da hareket edebilir.
Ancak yukarıda dediğimiz gibi, istihbarat servisleri ile mafya arasında işbirliği yapılması da mümkündür. Örneğin, bir istihbarat servisi, bir mafya liderine bilgi sağlayarak onunla rekabet eden bir rakibini zayıflatmayı veya kontrol altına almayı amaçlayabilir. Bu tür ilişkiler, genellikle karmaşık ve belirsizdir ve genellikle kamuoyundan uzak tutulmaya çalışılır.
Tarih boyunca istihbarat servisleri ve mafya örgütleri arasındaki ilişki, devletlerin çıkarları ve suç dünyasının karanlık dehlizlerinde gizlenmiştir.
Soğuk Savaş'ın gölgesinde komünizme karşı mücadelede mafyadan yararlanan CIA, Sicilya'daki Cosa Nostra'nın yükselişine göz yummuştur. Uyuşturucu kaçakçılığı, silah ticareti ve kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetler, istihbarat servisleri için bilgi ve operasyonel alan açarken, mafya için de güç ve servet kaynağı olmuştur.
Bu karmaşık ilişkinin örnekleri birçok ülkede görülebilir. Türkiye'de derin devlet (!) ve mafya arasındaki bağlantılar, ‘Susurluk Skandalı’ gibi trajik olaylarla açığa çıkmıştır.
İtalya'da Cosa Nostra ve Ndrangheta gibi mafya örgütleri, siyaseti ve ekonomiyi etkileyecek kadar güçlenmişlerdir. Latin Amerika'da ise uyuşturucu kartelleri, devlet kurumlarını ele geçirerek adeta paralel bir güç haline gelmiştir.
Ancak, bu tür ilişkiler her zaman net ve açık değildir. Sıklıkla, istihbarat servisleri ve mafya örgütleri arasındaki işbirliği, karanlıkta kalır ve kamuoyundan gizlenir. Çünkü bu ilişkiler genellikle yasa dışı faaliyetleri içerir ve her iki taraf da bu işbirliğinin ortaya çıkmasını istemez. Ayrıca, bu tür ilişkilerin açığa çıkması, istihbarat servislerinin itibarını zedeler ve yasal soruşturmaları beraberinde getirebilir.
Öte yandan, istihbarat servisleri ile mafya örgütleri arasındaki ilişkinin uzun vadeli etkileri de tartışmalıdır.
Kısa vadeli kazanımların yanı sıra, bu tür işbirliklerinin uzun vadede ‘güvenlik açıklarına’ neden olabileceği endişesi taşır. Mafya örgütlerine olan bağımlılık, istihbarat servislerini zayıf noktalarda bırakabilir ve ulusal güvenliği tehlikeye atabilir.
Örneğin, istihbarat servislerinin mafya örgütleriyle yasadışı faaliyetlere karıştığı veya mafya liderlerinin devlet içindeki güç odaklarıyla işbirliği yaptığı iddiaları kamuoyunda büyük yankı uyandırabilir. Ve oldukça da ses getiren manşetlere sebep olabilir.
Peki, bu karanlık ilişkilerin sonuçları nelerdir?
Kısa günün kazananı dışında, ‘Ulusal güvenlik tehlikeye girer, demokrasinin temelleri sarsılır, yasa dışı faaliyetler artar ve toplumda güvensizlik ve kaos’ hakim olur.
Mafya ile mücadele adı altında yapılan operasyonlar ise çoğu zaman ‘siyasi hesaplaşmalara’ dönüşerek, adalet duygusunu zedeler.
Bu karmaşık ilişkinin çözümü kolay değildir.
İstihbarat servislerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlı kalması, mafya ile her türlü bağlantının kesilmesi ve yasa dışı faaliyetlere karşı etkin mücadele edilmesi şarttır. Sivil toplum ve medya da bu konuda önemli bir rol oynayabilir.
İstihbarat servisleri ile mafya örgütleri arasındaki ilişki, genellikle gözden kaçırılan bir gerçektir. Bu ilişki, ulusal güvenlik açısından önemli bilgilerin toplanması ve suç faaliyetlerinin önlenmesi açısından potansiyel faydalar sağlayabilirken, aynı zamanda yasal ve etik sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle, bu ilişkinin doğası ve etkileri üzerine daha fazla şeffaflık ve kamuoyu bilinci gereklidir.
Sonuç olarak, istihbarat servisleri ile mafya örgütleri arasındaki ilişki karanlık, grift ve çelişkili bir yapıya sahiptir. Bu ilişki, beklenmedik ittifaklar doğurabilirken, uzun vadede güvenlik riskleri de barındırır. Bu nedenle, bu tür ilişkilerin dikkatle izlenmesi ve gerektiğinde müdahale edilmesi şarttır.
.
Serkan Yıldız, dikGAZETE.com