Başımı örttüğüm ilk yıldı.
Orta birdeyim...
Köye gittik.
Harika bir kar yağdı, kuzenlerle kartopu oynarken, rahmetli babaannem, bize; “kocaman kızlar oldunuz, konu komşu ne der” diye çıkışmıştı.
Okulda da aynı tavra maruz kalıyorduk.
Şimdi Ankara’nın en meşhur proje İmam Hatiplerinden birinde okudum.
Kapalı spor salonu vardı, erkekler kullanırdı, biz spor parası verirdik, beden eğitimi dersinde fıkıh işler, suların hükmünü, “mutlak, mukayyed su nedir” gibi şu yaşıma kadar hiç işime yaramayan 1400 yıl önceki insanların ilm-i hâlini ezberlerdik; kamburumuz çıkardı sekiz ders sırada oturmaktan.
Erkek öğrencilerin Cuma’ya gittikleri o kısacık zaman diliminde alırdık toplarımızı, basketbol potaları bize kalırdı.
Ne kadar oynayabilirsek artık…
Erkekler camiden çıktığı an biterdi oyunlarımız.
Çekilirdik uzun voltalar attığımız kendi bölgemize.
Şimdi de değişen bir şey yok.
Zihniyet aynı.
“İslamda Kadın” başlığının yeni versiyonu “İslamın Kızı” oldu.
Kadın sporcu şortu standartları, dinimize ve geleneklerimize uygun değil.
Fakat buna gelen tepkiler “İslam’ın kızı spor yapma!.. Sen evinde sultansın, filede değil…” deyip yine kadını evine göndermekten ibaret.
Hiç şunu diyen yok:
“Bize uygun şartlar oluşturup, İslam’ın kızları spor yapsın ya da ey İslam’ın kızı, spor yapmak mı istiyorsun!..” demiyor kimse.
Yine tavırlar aynı.
- “İslam’ın Kızı” evinde otur sultan ol!..
Sanki spor yapan, çalışan kadın evini terk etti sokakta yaşıyor da her seferinde “evine dön” çağrısı yapılıyor.
Böyle itham dolu İslam mücahidi/mücahidesi tavrı ile İslam’a hizmet ettiklerini sananlar lütfen artık bunun ötesini planlayın!..
Bu üslup dine yakınlaştırmıyor bilakis dinden uzaklaştırıyor.
.
Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com