İŞİN ASLI…
Asil Türk Milleti’nin önünde başımı gururla öne eğiyorum.
Konumuz Başkan ERDOĞAN’ın Macaristan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı sohbet.
Çok mu önemli?
Hem de nasıl.
Neden mi?
Çünkü ortada ciddi bir tutarsızlık var.
Yanlış anlaşılmasın; gazetecilerle ERDOĞAN arasında değil. 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP'li Başkan’ın söyledikleri ve işin aslı arasında bu tutarsızlık.
Kimin haklı olduğuna buyurun siz karar verin.
İşin aslı, ülkeye giren düzensiz göçmen sayısı, 15 milyonu Suriyeli, 2 milyonu Afgan olmak üzere toplam 17 milyon,
ERDOĞAN; “Yılbaşından bu yana 143 bin düzensiz göçmenin ülkemize girişini engelledik.” diyor.
İşin aslı, son 20 yılda, yabancılara gayrimenkul satışıyla ülkeye giren 70 milyar doların, ekonomiye zerre katkısı olmadığı apaçık ortada,
ERDOĞAN; “ülkemiz ekonomisine katkı yapan, döviz getiren yabancı misafirlerimizi de bağrımıza basıyoruz” diyor.
Kaldı ki, kara paralarıyla yatırım yapan ya da 400 bin dolara ev alarak vatandaşlık kazanan, uluslararası suç örgütü liderleri, T.C kimliğinin arkasında saklandıkları ve bu sayede Türkiye'de yakalansalar bile yargılanacakları ülkeye iade edilmedikleri için bu işe soyunmuş durumdalar.
İşin aslı, Türk halkına ait olan 80 milyar dolar Suriyelilere aktarıldı ve bu durum, vatandaş nezdinde büyük bir hoşnutsuzluk yaratıyor,
ERDOĞAN ise; “Biz insanları yaşatmak için gerektiğinde tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.” diyor.
İşin aslı, Türkiye’nin göçmen deposu olarak kullanılması projesinde, 2013’ten beri Türkiye’den yapılan göç akışını yavaşlatmak için Avrupa ülkeleri ile birçok göçmen anlaşması yapıldı ve bunlardan sonuncusu, Ağustos 2023’te İngiltere ile ikinci kez imzalandı,
ERDOĞAN; “Birileri bu mültecileri Ege’de ölüme mahkûm ederken biz, Sahil Güvenlik güçlerimizle onları dalgaların arasından kurtarıyoruz.” diyor.
İşin aslı, İsveç ve Belçika’nın kırmızı bültenle aradığı ve iadeleri için başvuru yaptığı bazı çete liderleri ve uyuşturucu kaçakçıları, Türk vatandaşlığı aldıkları için iade edilmiyor,
ERDOĞAN ise; “zehir tacirleriyle mücadelemiz güçlenerek devam ediyor.” diyor.
İşin aslı, emekliye zam vermeyen kendisi olduğu halde,
ERDOĞAN; “memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak iş değil.” diyor.
İşin aslı, zamanında tek haneye düşürdükleri enflasyonu yeniden üç haneye çıkartanlar yine kendileri olduğu halde,
ERDOĞAN; “Ekonomi kadrolarımız işinin ehli. Enflasyonu yine tek haneye AKP kadroları düşürecektir’’ diyor.
İşin aslı, son iki yılda 48 vatandaşımız başıboş sokak köpekleri tarafından parçalanarak hayatını kaybediyor,
ERDOĞAN; “Sokaklarımızı çocuklarımız, insanımız için güvenli hale getirmek görevimiz. Bunun için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız.” diyor.
İşin aslı, Çevre ve Şehircilik Bakanı; “ilk teslimatın depremden 10 ay sonra ve 399 adet olarak yapılacağını” açıklıyor,
ERDOĞAN; “6 Şubat depremlerinin hemen ardından 680 bin yeni konut için çalışmalarımızı başlattık, bunları 1-1,5 yıl içinde sahiplerine teslim edeceğiz.” diyor.
Nasıl, gına geldi değil mi?
Başkan ERDOĞAN’ın sadece iki saatlik bir uçak yolcuğunda söyledikleri öyle ama işin aslı böyleyse, son yirmi yılda söylediği/ söylemediği şeyler karşısında, işin aslının ne olduğuna siz karar verin artık.
Peki bu durum normal mi?
Yani ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanının, işin aslına aykırı bunca beyanı kabul edilebilir bir şey mi?
“Evet” diyorsanız, kitleleri ikna konusundaki emsalsiz başarısı nedeniyle Sayın ERDOĞAN’ı tebrik ediyor, size de “daha durun bunlar iyi günleriniz” diyoruz.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı-
.