İran-İsrail arasında yaşanan -savaş mı- danışıklı dövüş mü? (Öngörü)
İran’ın 9. Cumhurbaşkanının yemin töreninden sonra yaşanan, Hamas lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesi. Rusya’dan gelen kargo uçaklarının İran’a (Tahran’a) inmesi (Muhtemelen silah-Füze), ABD uçak gemisi USS Abraham Lincoln uçak gemisi Ortadoğu'ya konuşlandırılacak olması, ABD Hava kuvvetlerinin, Katar’a Northrop B-2 Spirit; stratejik bombardıman uçağı indirdiğini aktarılması, bölgenin çok gergin olduğunu göstermekte.
Sosyal medya platformu ‘X’te ve televizyonlarda Hamas lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesi tartışılırken, yapılan suikastın nasıl gerçekleştiği ile ilgili birçok bilgi aktarıldı. İlginç bir açıklama ise ‘X’te paylaşıldı. Buraya ekran görüntüsünü ekliyorum. Yorum okuyucuların…
Gazeteci arkadaşlarımızın bölgeden ve sahadan almış olduğu haberler doğrultusunda, bölgede büyük çaplı bir savaşın çıkacağı, bundan dolayı ülkelerin yığınak yaptığı yönündeydi-halen de öyle. (İleriki zaman dilimi bunu gösterecek)
Yaşanan olayları şahsımın okuması ise:
İran’ın seçilen (Küresel sistemin atadığı) 9. Cumhurbaşkanının, İran’ın mevcut durumu olan Asya’ya (Rusya-Çin-Hindistan vs.) olan ilişkisi nedeniyle, küresel alanda ambargo yemesi, Batı ülkeleri ile aralarında teolojik olarak büyük kırılmaların yaşanması ve netice itibari ile hem askeri hem de teknoloji konusunda soğuk savaş döneminde kalması, dünya üzerindeki duruşuna etki etmiştir.
İran, kendini güncel dünyaya göre kalibre etmeye başlamıştır…
Bu konuda partneri: İsrail’dir…
İran, teolojik olarak İslam, mezhepsel olarak Şia olduğundan dolayı, Hamas’ın Sunni bir mezhebin temsilcisi konumunda bulunması, kendisini ve akabinde ise dünya ölçeğinde Hamas’ın terör örgütü olarak kabulü, ekonomik, dış siyaset ve birçok konuda dara düşürmekteydi.
Buna bir formül bulunmalıydı…
İran’ın 21.yy kendini güncellemesi için gereken formülü İsrail kendisine sundu.
Bu formül:
Lübnan’da Hizbullah, Filistin’de bulunan Hamas’ın kalibre edilmesi-dir-ydi. Hizbullah ve Hamas, batı düşmanlığı ve İran’ın ekonomik olarak kaldıramadığı, Türkiye’nin güneyinden Suriye’nin Lazkiye Limanı’na kadar uzanıp, Akdeniz’den sevki yapılacak olan enerji koridorundan fayda sağlama yönünde geride kalması, yeni formüller üretememesine neden oldu.
Bölgede büyük bir savaş olmayacağı konusunda düşüncem bulunmamakta. Çünkü bölgenin genelindeki büyük bir savaş, doğrudan ülkemizi etkiler. Savaş neticesi meydana gelecek olan göç hareketi, Türkiye’yi ekonomik ve demografik olarak tamamen bitirir. Bundan dolayı; Türkiye, bölgede büyük bir savaşa kesinlikle izin vermeyecektir.
Peki bölgede ileriki zaman diliminde yaşanacak olan hadiseler neler olabilir?
İsrail, -ABD-AB, yardımıyla Suriye, Lübnan, Filistin’deki Hamas ve Hizbullah Batı ayarlarına getirilip (Bu silahla ve lokal çatışmalarla olacak), küresel terbiyeden geçirilip, bu yapıların başına enerji koridorunu ve güvenliğini sağlayacak, İsrail-ABD-AB ile arası iyi olan yöneticiler atanacaktır.
İran bir taşla iki kuş vurma stratejisindedir. İleriki tarihlerde bu öngörümün gerçekleşme ihtimali çok yüksektir.
Çünkü; İsrail, dünya genelinde yapmış olduğu soykırım nedeni ile katil damgası yemiştir. Kendini aklaması gerekmektedir. İran, kendisine yapılan ambargolar ve ekonomik yaptırımlardan dolayı güçsüz durumdadır. Bundan dolayı ortak müşterekte buluşmak için bazı fedakarlıkların yapılması gerekmektedir. İran’ın 9. Cumhurbaşkanı, bu süreci yürütecek önemli bir figürdür. İran, 1979 öncesi (Devrim öncesi) zaman dilimine kalibre edilecektir.
İran içerisinde bu düşünceye karşı çıkan radikal söylem ve zihinler olacaktır. Bundan dolayı İran, ABD-AB Askeri güçleri tarafından kuşatılmış, (Körfezde USS Abraham Lincoln uçak gemisi), Katar’da ise Northrop B-2 Spirit; stratejik bombardıman uçağı inmiştir. Amaç İran içerisinde psikolojik bir harp yaratmaktır. Ve başarılı bir yöntemdir.
Tüm olan bu hadiseler Akdeniz’e kadar uzanan enerji koridoru ve vekil güçlerin bu pastadan ne kadar büyük dilim alacağı ile alakalıdır. Konu, teolojikten ziyade ekonomiktir. Malumdur ki; paranın (petrol-gaz) dini olmaz…
Yukarıdakiler sadece bir öngörüdür. Yazılanların yaşanıp yaşanmayacağını önümüzdeki zaman dilimi gösterecektir.
Ayrıca ‘X’ sosyal medya ortamının “space” odasında, İsrail Cumhurbaşkanı Binyamin Netanyahu’nun katıldığı konuşmada, dahil olup soru sormak istedim. İzin vermediler. Yöneticiye sorularımı özelden mesajla gönderdim, ama cevap alamadım. Buraya hazırlamış olduğum o soruları eklemek isterim.
My question would be:
1- Are you liquidating (calibrating) Hamas and Hezbollah together with Iran?
2- If so, as a result of the calibration, will Iran or the West appoint someone at the head of Hezbollah, especially in Palestine?
3- And who will be the managers of the energy corridor (opening to the Mediterranean) in the region?
4- Could the events in the region be "energy supply"?
5- Most importantly, how can you sleep comfortably while Palestinian children are dying?
Sorum şu olacaktı:
1- İran’la birlikte, Hamas ve Hizbullah'ı tasfiye mi (Kalibre mi) ediyorsunuz?
2- Ediyorsanız, kalibrasyon neticesi Filistin başta olmak üzere Hizbullah'ın başına İran mı; batılı görüşte mi birisini atanacak?
3- Ve bölgede enerji koridorunun (Akdeniz’e açılan) yöneticileri kim olacak?
4- Bölgede yaşanan olaylar "enerji arzı" olabilir mi?
5- En önemlisi Filistinli çocuklar ölürken nasıl rahat uyuyorsunuz?
Sohbet odasında verilmeyen cevaplara, gün gelir internet ortamında denk gelirse yorum bölümüne yazar…
Kim bilir…
Ortadoğu’da “cambaza bak cambaza” şeklinde bir enerji koridoru yönetimi ile ilgili gerilim bulunmakta. Bu gerilim, ileriki zaman diliminde vekillerin altında bulunan aparatların kalibre edilmesiyle son bulacaktır.
Saygılarımla
.
Emrah Bekçi, dikGAZETE.com