İran'dan İsrail'e sınırlı sorumlu savaş!
Neden böyle bir başlık seçtiğimi düşünebilirsiniz? Teknik olarak ‘sınırlı ve sorumlu’ ifadesi daha çok şirket ve kooperatifler için kullanılır. “Sınırlı Sorumlu Şirket”, ortakların sadece koydukları sermayeyi kaybedebilecekleri onun ötesindeki zararlardan sorumlu tutulmayacakları şirket türüdür. Eğer böyle bir şirket, borçlarını karşılayamıyorsa, ortaklarından koydukları sermayeden daha fazlasını isteyemez. Yani sonuna kadar muvazene.
Belki İranlı Ayetullahları taklid merci, İran dini lideri Seyyid Ali Hüseyni Hamenei hattı imam kabul eden bazı Türkiyeli Şii dostlar alınganlık gösterebilir hatta kızabilir ama maalesef İran ve İsrail arasındaki adına savaş denilen dalaşma, sınırlı ve sorumlu şirketlerin yasal statüsü gibi. Tüm bunları yazmamın sebebi yakın komşumuz İran’ın, dün gece ezeli ve ebedi düşman ilan ettiği siyonist İsrail rejimine hava saldırısı başlatması oldu.
Merak etmeyin! Ortalıkta sular seller gibi kan akmayacak. Kudüs veya Tel Aviv haritadan silinmeyecek. Adet yerini bulsun diye birazı Suriye'den birazı Lübnan’dan çatapat patlar gibi içindeki öldürücü barutu azaltılmış füzeler havada uçuşacak. Bunlardan birkaçı, İsrail ordusu tarafından koordinatları İran’a verilmiş, içi sivil veya asker İsrail vatandaşlarından arındırılmış mekanlara düşürülecek.
İsrail’den İran'a açık çek: “Yala beni, yut beni, vur beni!..”
Sanki ben iflah olmaz İran düşmanıyım da ondan böyle şeyler yazıyorum diye düşünmeyin. Olay, tıpkı Ziya Paşa’nın dediği gibi; “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
İran rejimi, İsrail’in bu ayın başında Suriye büyükelçiliğini bombalaması ve İran ordusunun üst düzey mensuplarını öldürmesinden bu yana misilleme yapacağını söyleyip duruyordu. Ama bir türlü harekete geçtiği görülmüyordu. Bununla birlikte İranlı yetkililer, mangalda kül bırakmayan açıklamalar yapıyordu.
Nitekim İsrailli diplomatik kaynaklar, Tel Aviv'in Tahran'a, Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlenen bombalı saldırıda askeri liderlerin öldürülmesinin ardından iki taraf arasında artan tehditlere paralel olarak sınırlı bir misilleme saldırısını karşılamaya hazır olduğu mesajını gönderdiğini açıklamış.
Kaynaklar, iki taraf arasında perde arkasında, doğrudan savaş noktasına varma konusundaki isteksizliği teyit eden mesajlar aracılığıyla gerilimi azaltma diyaloğuna işaret etmiş. Washington'un, Gazze savaşının Lübnan'a sıçramasını engellemek için bulduğu formüle benzer şekilde, Tahran ve Tel Aviv için aşmayacakları tavan belirleyen bir anlayış formülü bulmuşlar.
Ve İran saldırdı!..
Günlerdir beklenilen, dün Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece oldu. Lübnan üzerinden İsrail'in kuzeyine 50'den fazla füze fırlatıldı. Güney Lübnan'da da patlama seslerinin duyulduğu bildirildi. İsrail'in hava savunma sistemleri, Lübnan'dan atılan roketlere müdahale ettiler. Saldırı sonrası İsrail'de ölü ve yaralı yok.
Kasım Süleymani öldürüldüğünde, Irak'taki ABD üslerini yalancıktan bombalamıştı!..
Muhtemelen üç ay önce “İran’ın Erbil’i bombalaması!” başlıklı köşe yazısında bu konuyu değerlendirmiştim. Hatta bazı İrancı ve sonradan Şii olma birkaç dostum, eleştiride bulunmuşlardı. Onlar için İran, hatasız bir ülke. Olabilir çünkü onlarınki reelpoltikten uzak platonik aşk.
Yazdıklarıma gelince; “İranlılar her Ortadoğu ülkesi gibi çadır tiyatrosunu seviyor. Her gün yeni bir oyun sahnelemeye bayılıyorlar. Takiyye bu işin süsü ve sosu. İran-Irak savaşı sırasında Tahran - Washington arasında gerçekleşen ve kamuoyunda “İrangate” denilen skandal halen hafızalarda yerini koruyor.” demiştim.
Ama bir sebebi vardı tüm bu satırların.
Kasım Süleymani anısına atılan boş beleş bombalar!..
ABD eski Başkanı Donald Trump, 2 Kasım 2023’te Teksas'ta yaptığı seçim konuşmasında başkanlığı döneminde, 2020'de ABD'nin düzenlediği hava saldırısında öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani konusunda İran ile ittifak yaptıklarını açıklamıştı.
İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de, ABD tarafından öldürülmesinin ardından İranlı yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiğini öne süren Trump, Tahran'ın, ABD üssüne düzenlediği bir saldırıyı önceden haber verdiğini öne sürmüştü.
Trump, "Bizi aradılar ve dediler ki, 'Dinleyin, başka seçeneğimiz yok. Sizi vurmak zorundayız çünkü kendimize saygımız var'. Bunu anlıyordum. Onları vurmuştuk ve bir şeyler yapmaları gerekiyordu" demiş, İranlı yetkililerin Amerikan üssünün füze saldırısında isabet almayacağı garantisini verdiklerini belirterek, İran'dan fırlatılan 18 füzenin, 5'inin havada infilak ettiğini diğerlerinin de üssün çevresine düştüğünü, normalde bu füzelerin oldukça hassas ve isabetli silahlar olduğunu söylemişti.
Sonuç:
Ortadoğu, büyük ölçekli bir savaşı kaldıramaz. Zaten Gazze savaşı ABD’li şirketlerin ve İsrail'in Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz yataklarının işletilmesini tehlikeye attı. Bölgedeki diğer ülkeler başta Lübnan, Suriye, Mısır, Suudi Arabistan hatta Londra'nın Ürdün’ü ve dahi Türkiye, büyük bir savaş istemez. Çat-pat çata-pat, hepsi o kadar.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmiş Kaynakça
https://www.sondakika.com/lubnan/
https://www.wsws.org/tr/articles/2024/04/12/iozs-a12.html
https://www.dikgazete.com/yazi/iran-in-erbil-i-bombalamasi-6455.html
https://www.milliyet.com.tr/dunya/live-gazzedeki-savasta-son-dakika-dunyanin-gozu-iranin-ustunde-israile-fuze-yagdi-7111403#post-3
https://turkish.aawsat.com/ortado%C4%9Fu/4961316-i%CC%87ran%C4%B1n-intikam%C4%B1-%E2%80%98s%C4%B1n%C4%B1rl%C4%B1-tepki%E2%80%99-%C3%BCzerine-bir-iddia