İnsanlaşmanın temel dinamiklerine dair önemli parametrelerden biri de "refleksif / güdüsel hareketler" yerine "iradi hareketler”i ikame edebilmektir.
Çünkü "etkiye karşı anında tepki vermek" gibi "refleksif hareketler”, hayvanlar için geçerlidir.
İnsanlaşan biri ise vereceği tepkiyi ölçülü/koordineli bir şekilde planlar.
Anlık tepkiler "içgüdüsel", planlı tepkiler ise "iradi" olarak gerçekleşir.
Aynı olay karşısında iki insanın verdiği tepkiler arasındaki farkı belirleyen "irade gücü”, hem bir "frenleme" hem de bir "zamanlama" imkanı sağlamaktadır.
İçgüdüsel tepki, her iki insanda aynı anda yükselirken biri bunu frenleyerek "düşünme/muhakeme" süresi kazanıyor, diğeri ise bunu frenleme gücüne sahip olamadığı için, sonrasını düşünemeden ciddi kriminal olaylara sebebiyet vermektedir.
İradi gücü olan birinin, planlı tepkisinin bile bazen çok zarar verici olduğunu da unutmayalım.
Zira "tasarlayarak" işlenen suçların cezası ağırdır, aynı suç, olay anında işlenince "hafifletici sebepler" devreye girebilir.
Dolayısıyla "İradi güç ile frenleme”, insanlaşmaya dair önemli bir parametredir, fakat bunun ardından atılacak adımlar da "insani/vicdani" süzgeçten geçirilmelidir.
Aynı şekilde, duygusal tepkilerin ortaya çıkışında da içgüdüler etkilidir; aynı olay karşısında kimisi çok üzülmekte/ağlamakta kimi ise son derece soğukkanlı davranmaktadır.
Psikolojik birçok sorunun/ takıntının ortaya çıkışında da "iradi güç”ün zayıflamış olması vardır; otokontrol sistemi gibi devreye giren "irade gücü”, takıntıları/evhamları minimize ederek, etkilerini asgari düzeye indirmektedir.
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com