Kavram/ Kelime türetmek veya konuşabilmek/ iletişim kurmak İnsanlaşmanın bir getirisidir.
Dolayısıyla "İnsanlaşma", konuşma becerisi kazanmış olmakla ortaya çıkmamıştır, aksine "İnsanlaşma" daha önce başlamıştır.
İnsanlaşmanın temel dinamiğini oluşturan "irade/içgüdü" çekişmesinin, insanda yarattığı ilk algı "Zaman" olgusudur.
Akıp giden bir "Zaman" olduğunun farkına varan ilk insan toplulukları, "Mekan" olgusunu da algılamaya başlamıştır.
Dolaylısıyla "İnsanlaşma Süreci", İnsan - Zaman - Mekan olgularının bilince çıkartılması yani farkındalık ile başlamıştır.
Bugün doğup yetişen çoğu insan, İnsanlığın geçmişten biriktirmiş olduğu düşünce ve davranış kalıplarını benimseyerek "İnsani beceriler" kazanmaktadır.
İnsanlığın çıkış orijinindeki "dinamik içsel süreç”i yaşayamayan bu büyük çoğunluk, konuşmak/yürümek, biyolojik ihtiyaçları karşılamak gibi sadece "insani beceriler" kazanmakla hayatlarını sürdürmektedirler.
İnsanlığa "artı değer" katamayan bu çoğunluğun hatalı tercihleri ve eğilimleri, toplumsal ilerlemeyi/yükselmeyi sekteye uğratmaktadır.
İnsanlığa "artı değer" katabilecek olanlar ise, sahip oldukları potansiyelleri bu çoğunluğun hatalı tercihlerinden dolayı, Toplum adına kullanamayıp, bireysel olarak kullanmaktadırlar.
***
Bu yazı dizisinin, konuya ilgili arkadaşlara umarım katkısı olur.
Bu yazılar, dinamik bir yapının küçük ölçekte bir özetidir, bu konu üzerinden temel dinamik yapıyı kavrayıp geliştirdiğimizde, kainatı var eden kollektif titreşim dalgalarının insan üzerindeki etkilerini ve insanın bu sınırsız gücü kullanabilme yöntemlerini de ortaya koymuş olacağız.
*
Çağrımız ve uyarımız, zamanın daralmakta ve zeminin kaymakta olduğunu göremeyenleredir!..
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com