Türkçe’si; “İngiliz sermayesi, Putin'in devirmek için düğmeye bastı” demek. Adamlar kendi halkına acımıyor, Putin'e mi acıyacak?
İngiliz soğukkanlılığı ya da katilliğin anatomisi…
İngiltere’den gelen haberlere bakılırsa, Korona virüsle mücadele kapsamında, işi doğal seleksiyona bırakmışlar.
Ne yapacaklarmış biliyor musunuz? Virüsü doğal yayılımına bırakıp, bağışıklık oluşmasını bekleyecekler.
İngilizler, “Ada”yı saf bir genetik çizgi oluşturmak için “Survivor” yarışma alanına çeviriyor. Amaç güçlü olan yaşasın.
İngiltere hükümeti, salgının artık kaçınılmaz görülen ilerleyişini yavaşlatmayı ve kontrol altında tutmayı, hastalığın yavaşlaması sayesinde sağlık sisteminin kapasitesini zorlamadan riskli grupları daha etkili bir şekilde korumayı hedefliyor.
Nüfusun çok önemli bir bölümünün salgından etkilenmesinin kaçınılmaz olduğundan hareketle bunu bir avantaja dönüştürmeyi düşünüyorlar.
Sonuçta ölen ölecek, nüfusun önemli bir bölümü de Koronavirüs'e karşı bağışıklık kazanacak.
İngiltere-Rusya ilişkileri…
Tarihi gelişimine bakıldığında ilk önce İngilizlerin “Muscovy Company” üzerinden Ruslar’la temasa geçtiği anlaşılıyor. Kraliçe’nin onayıyla kurulan şirket, sadece ticaret yapmakla değil ticareti geliştirecek pastadaki dilimini artıracak yeni yolların keşfi için de gemilerini seferber etmekle yükümlüydü.
“Moskova Şirketi” (1555) İngiltere ile Rusya ilişkilerini geliştirmek ve İngiltere ile Rusya arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğine finansman ve sermaye sağlamak için kurulmuştu.
Muscovy Company, 1698’e kadar İngiltere ve Muscovy arasındaki ticarette bir tekele sahipti ve 1917 Rus Devrimi’ne kadar bir ticaret şirketi olarak hayatta kaldı.
1917’den beri şirket şimdi Rusya’da çalışan bir hayır kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor. İngilizler, Ruslar’ın yaşadığı coğrafya Rusya’ya, ilk defa 15. yüzyılda Sebastian Cabbot’un, Kuzey deniz yolunu kullanarak ulaşmıştı.
Tecrübesinden dolayı Moskova Ticaret Şirketi’nin kurulma aşamasında Cabbot, kuzey deniz yolu rotası takip edilerek Rusya üzerinden Hindistan’a sefer yapılabileceğini söyleyen kaşiflerdendi.
Bu nedenle de Rusya’ya yeni sefer yapılmak istendiğinde, bu seferin hazırlığı ve gerçekleşmesi için Cabbot da seferber olmuştur.
Bu proje, 1552’de Kral VI. Edward’ın son dönemine denk gelmiş ve kuzey deniz yolu ile Rusya’ya yapılacak sefer, neredeyse ulusal bir teşebbüse dönüşmüştür.
Bu seferin finansal kaynağını Londra’nın en büyük ticaret locası olan Müteşebbis Tüccarlar Şirketi (Company of Merchant Adventurer) üstlenmiştir. Şirketin 40 üyesinin her birinden 25 Sterlin para toplanarak 6.000 Sterlin ile bu sefer başlatıldı.
Bona Speranza, Edward Bonadventure ve Confidentia gemileri donatıldı. Şirket tarafından seferin asıl kaptanı Sör Hugh Willoughby ve ikinci kaptan olarak da Richard Chancellor atanmıştır.
10 Mayıs 1553 tarihinde gemiler Thames Nehri’nden, Rusya’ya yelken açtılar.
Bu sefer İngiliz gemicilik tarihinde trajik sonuçları olan seferlerden bir tanesidir. Bu sefere üç gemi ile çıkılmıştır. Gemilerden iki tanesi fırtınada kaybolmuş ve kendilerinden haber alınamamıştır. Bu iki geminin tayfalarının çoğu donarak ölmüştür.
Richard Chancellor’un kaptanlığını yaptığı Edward Bonadventure gemisi, seferi tamamlayabilmiştir. Rusya yakınlarına kadar ulaşmayı başaran bu geminin kaptanı ve tayfalarını Rus halkı donmaktan kurtarmıştır.
Kaptan ve tayfalar Moskova’da iktidarının en ihtişamlı dönemini yaşayan Korkunç İvan yani Çar Ivan Vasiliwich’in huzuruna çıkarıldı.
Çar, İngiliz Kral tarafından ticaret yapmak için gönderilen bu gemicilere iyi davrandı ve taleplerine cevap vereceğini belirtti.
Karşılıklı ticaretin başlaması için Rus Çarı, İngiltere hükümdarına mektup yazarak, Kraliyet’e sunması için Chancellor’a verdi.
Richard Chancellor bu mektup ile Londra’ya geldi ve Kraliçe Ann’in huzuruna kabul edildi. Kraliçe’nin 6 Şubat 1555 senesinde verdiği nişan ile resmen kurulan Moskova Ticaret Şirketi’nin ilk müdürü olarak da Sebastian Cabbot atandı.
Cabbot üç yıl bu şirketin müdürlüğünü yaptı. Şirket 1555’te Rusya’daki işlerini yürütmek için Richard Gray ve William Killingworth’u görevli olarak Moskova’ya atadı.
Bu gelişmelerin hemen sonrasında Rusya’ya yeni bir ticari sefer için hazırlıklar başlamış, Edward Bonadventure 1 Mayıs 1555 tarihinde Rusya seferine yelken açmıştır. Chancellor, 1556’da yeniden Rusya’ya ulaştı ve Şirketin kendisinden istediği ticaret mallarını temin etmek için uğraştı.
Bunun yanında da Ivan’a, Kraliçe’nin mektubunu sunarak ilk resmi ilişkilerin başlamasına öncülük etti. 1553’te Rusya seferi ile başlayan ilişkiler 1557’de Osep Nepea’nın İngiltere’ye elçi olarak gönderilmesi ile devam etti.
Ruslar, bu ilişkilerde elçi gönderme işini ilk defa yapan devlettir. Ruslar, İngiliz devleti ile ilişkilerini 1569, 1582 ve 1600 yıllarında İngiltere’ye elçiler göndererek devam ettirdi.
Bu süreçte, özellikle Kraliçe I. Elizabeth döneminde, Rus Çarı, Moskova Şirketi tarafından sadece şirketin mümessili olarak görevlendirilen elçiyi Kraliyet’in resmi elçisi olarak kabul etmiştir.
Bu yaklaşım Rusya-İngiltere ilişkilerinde, Rusya’nın, İngiliz Sarayı’nın yerine getirmesi mümkün olmayan taleplerinden dolayı, bazı siyasi krizlerin ortaya çıkmasına neden olabildi.
Moskova Ticaret Şirketi temsilcisinin üç önemli görevi vardı; birincisi ve en önemlisi Rusya ile Şirketin var olan ticari faaliyetlerini yürütmesi.
İkincisi, Şirketin Rusya’ya özel bir görevle gönderdiği İngiliz tüccarların işlerini takip etmek. Üçüncüsü ise Rus Çarı’nın İngiltere’ye atadığı elçi ile ilgilenmek ve Şirket ile elçi arasındaki bağı korumaktır. (*)
İngilizler, Kazan Hanlığı'nın yıkılmasında Ruslar’a yardım etti…
Bizim açımızdan bu ilişkilerin önemi ise İngilizlerin, Ruslarla temasının 2 Ekim 1552’de Kazan Hanlığı’nın, Ruslar tarafından yıkılmasının hemen sonrasına denk gelmesidir.
Kazan Hanlığı’nın yıkılmasında İskoç bir mühendisin Ruslara yardımcı olması düşündürücüdür.
Kazanlıların yer altından yaptıkları su yolu, Ruslar tarafından lâğımlanarak havaya uçurulmuştu. Lâğım işlerini Butler adındaki bir İngiliz idare etmişti.
30 Eylül günü Kazan, surlarının bir kısmı havaya uçurulunca, Rus askerleri şehre hücum teşebbüsünde bulundularsa da geri atıldılar.
Fakat 2 Ekim günü sabah erkenden, barutla dolu otuz adet fıçıya ateş verilince, surların bir kısmı yıkıldı, delikler açıldı ve Ruslar, kitle halinde şehre saldırdılar. Kazan Hanlığı da tarih sahnesinden çekildi. (**)
İngiltere ve Rusya arasındaki rekabetin gerçekleştiği saha; Türk ve Müslümanların yaşadığı geniş bir coğrafyaya tekabül ediyordu…
19. Yüzyıl’da İngiltere ile Rusya, Orta Asya’nın kontrolünü ele geçirme konusunda birbirleriyle ciddi ve karmaşık bir mücadelenin içindeydi.
1552’de Kazan’ın, iki yıl sonra da Astrahan’ın işgalinden sonra Orta Asya’yla ticaret arttı ve diplomatik ilişkiler yoğunlaştı. Ancak bundan sonra gelen birkaç on yıl boyunca artan ticarete rağmen ilişkiler dağınık ve seyrek bir şekilde devam etti.
İngiltere’nin, Orta Asya’yla diplomatik açıdan ilgilenmeye başlaması, 18. yüzyılda Hindistan ve Asya’daki sömürgelerine yönelik tehdidin gittikçe daha gerçek hale dönüşmesiyle ortaya çıktı.
Rus tehlikesini bertaraf edebilmek için Türk ve Müslüman unsurlardan faydalanma yoluna gittiler.
İngiltere, 18. yüzyıl sonundan 19. yüzyıl sonuna kadar yaklaşık yüz yıl Osmanlı Devleti’ni Rusya’ya karşı destekledi.
Almanya’nın yeni bir güç olarak ortaya çıkması ve İstanbul ile yakın ilişkiler geliştirmesi üzerine bu politikasından vazgeçti.
İngiltere’nin, Osmanlı Devleti aleyhine olarak politik tutumundaki değişim ve Rus Hükûmeti’ne karşı “İngiliz çıkarlarını korumak” yolunda daha aktif ve radikal bir hareket tarzı içine girmesinin başlangıç noktası, batıda Plevne’nin ve doğuda Kars’ın düşmesi olmuştur.
İngiltere’nin Hindistan Bakanı Lord Salisbury’nin deyimiyle “Asya’da Rus işgali altındaki toprakların durumu” İngiliz diplomasisinin “en önemli” konusuydu.
İngiltere ve Rusya yeniden çatışıyor…
Dışarıdan bakıldığında fındık kabuğunu dolduracak bir konu değil. Ancak İngilizler” “pire için yorgan yakmayı” göze almış bir politika izliyor.
Neden acaba?
Çünkü İngiltere, Rusya’nın jeopolitik hinterlandında argo deyimle çöplenmek istiyor da ondan. İngiltere ve Rusya arasında bir savaş, mümkün olmamakla birlikte gerçekleşmesi durumunda tam bir ‘MADness (çılgınlık)’.
“MAD”, İngilizce, “mutually assured destruction” (karşılıklı garanti yıkım) ifadesinin baş harflerinden oluşan bir tabir.
Eski çifte ajan Skripal’in zehirlenmesi skandalı, Londra ile Moskova arasında diplomatik bir krizi tetiklemişti.
Rusya, 23 Rus diplomatın sınır dışı edilmesine karşılık olarak sadece Britanyalı diplomatları ülkeden çıkarmakla kalmadı, St. Petersburg’taki Britanya başkonsolosluğunu da kapatmıştı.
İngilizler, mülteci Ruslar’ı zehirleyen sinir gazını Ukrayna’dan temin etmişler!..
Rusya Federal Güvenlik Örgütü’nün (FSB) eski bir yöneticisi olan Nikolay Kovalev, Skripal’in yaşamına yönelik suikast girişimine Britanya istihbarat ajanlarının dahil olduğunu ileri sürmüştü.
O, Skripal’in zehirlenmesinden yalnızca ABD ile Britanya’nın yararlanacağını vurguladı ve taraf değiştirmiş ajanlar “Tam bir gözetim altındadırlar… Gizli servisler onları izliyor; onların ne yapıp ettiklerini ve programlarını biliyorlar. Ardından, birbiri ardına bu tür ilginç şeyler oluyor” demişti.
Kovalev, Noviçok sinir gazı hakkında “eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerinde depolanmıştı; kusura bakmayın ama Ukrayna’nın buna bulaşmış olması göz ardı edilemez” iddiasını gündeme taşımıştı.
Eski bir üst düzey FSB görevlisi olan General Vladimir Mikhailov ise, MI6’in “gazı sentezle oluşturup siyasi amaçlar için kullanmış olabileceğini” ifade etmişti. (***)
İngilizler, esip gürlüyor ama diğer taraftan, Ruslarla iç içe geçmiş iktisadi ilişkileri de tehlikeye atmamak için çark edebilir.
Birleşik Krallık’ta, Rusya karşıtları İngiltere’nin diplomatik yaptırımların bir an evvel finansal alanı da içerecek şekilde genişletmesi gerektiği görüşünde.
Ama bunu yapmak biraz zor neden mi?
Çünkü dünyanın en büyük enerji şirketlerinden British Petroleum’un (BP) hali hazırda Rus petrol ve doğalgaz şirketi Rosneft’te yüzde 20 hissesi bulunuyor.
Yani BP Grubu’nun Üst Yönetcisi Bob Dudley, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e son derece yakın bir isim olan Igor Sechin’in başkanlık yaptığı Rosneft’in yönetim kurulunda bulunuyor.
İlerleyen dönemde İngiltere’nin, Rusya yönelik finansal yaptırımlarının artması BP’nin küresel büyüme ve üretim planlarını doğal olarak olumsuz etkileyebilir.
600 İngiliz şirketi Rusya’da faaliyet gösteriyor. Yine İngiltere’de 5 bin 800 şirket, Rusya’ya ürün ihraç ediyor.
Rusya’nın en büyük şirketleri ise küresel sermaye piyasalarına Londra Borsası (LSE) üzerinden erişmeye devam ediyor.
Londra Sberbank, Gazprom, Lukoil, Rosneft, Norilsk Nickel, VTB, X5 Retail Group, SISTEMA ve MegaFon gibi 60 Rus şirketi Londra Borsası’nda işlem görüyor. (****)
İngiltere, ABD’yi Rusya ile çatışmasında yanında görmeyebilir. Aynı şekilde NATO da İngiltere’ye istediği desteği vermeyebilir.
Hatırlarsanız Tillerson, Rusya’ya karşı daha sert eylem talep ederken ABD Başkanı Donald Trump ile defalarca çatışmıştı.
Trump, Tillerson’ı görevden aldı ve onun yerini CIA yöneticisi Mike Pompeo’ya verdi. Tillerson’ın son eylemi, Rusya’nın “rahatsız edici tavrı ve eylemleri”ne ilişkin kaygılarını dile getirmesi oldu.
Türkiye, NATO'nun “Aynalı Sazan”ı değil!..
NATO desteği, yalnızca Trump’ın nasıl davranacağına ilişkin belirsizlikten değil ama Rusya’nın, Suriye çatışmasındaki önemli bir müttefiki olarak ortaya çıkan Türkiye’den dolayı da çetrefilli.
Bu açıdan bakıldığında Avrupa Parlamentosu’nun, Türk Ordusunun Suriye’deki terör örgütlerine yönelik başlattığı harekatları her seferinde sonlandırma çağrısı, Türkiye’nin Rusya’ya karşı olası düşmanca hareketlere destek vermemesi için önemli bir gerekçesi olmuştur.
NATO müttefikleri Fransa ve İngiltere’nin Rusya’ya çok daha yakın askeri üsleri de var. Dahası, Rusya’nın hemen batısı boyunca ve hemen güneyindeki Türkiye’deki NATO üsleri ise böylesi bir savaşın en kilit fasiliteleri olacak.
Ama Türkiye, Suriye’de müttefiklerinden alamadığı desteği, Rusya ile çatışmaları halinde onlara sunmayacaktır. (*****)
İngiltere; Rusya-Hindistan yakınlaşmasından rahatsız…
İngiltere’nin rahatsız olduğu konuların başında Soğuk Savaş döneminin iki eski müttefiki Rusya ile Hindistan, günümüzde de yakınlaşmaya devam etmesi yer alıyor.
Rus dış politikasında Hindistan hala önemli bir yere sahip. Resmi Rus dış politikası, Hindistan’ı çok kutuplu dünya düzeninde önemli bir ortak olarak görüyor.
Rusya da Hindistan da toprak bütünlüklerinin “İslamcı terörün tehdidi altında” olduğunu düşünüyor.
Hindistan, Keşmir’de, Rusya, Çeçenistan’da.
Bu temel, iki ülkenin ortak bir siyasi söylem geliştirmesini de kolaylaştırıyor.
İki ülkenin ortak çıkar alanlarından biri de nükleer işbirliği ve silah ticareti. Hindistan yıllardır ordusunu Sovyet Su-30 savaş uçakları, T-90 tankları ve Akula-II tipi yüksek teknolojili nükleer denizaltılarla donatıyor. (******)
Olabilir!.. Hindistan bağımsız bir ülke ne var bunda?
Mahatma Gandi'nin ve Nehru'nun bağımsızlık ruhu Hindistan'ın damarlarında dolaşıyor. Belki de bu ruh, Babür Devleti’nin mirası.
Üç yıl önce Çin, Hindistan'a neden saldırdı?
Çin ordusunun Hindistan’ın Sikkim eyaletine düzenlendiği roket saldırısı sonucu 158 Hint askeri öldürüldü ve birçok Hint askeri yaralandı. Saldırıda Çin askerleri roketatar, makineli tüfek ve havan kullandı.
Çin ile Hindistan ve Hindistan ile Pakistan arasındaki anlaşmazlığın onlarca yıllık bir geçmişi bulunuyor ve bu savaş potansiyeli taşıyan krizi, ABD sürekli kendi lehine kızıştırıyor.
ABD emperyalizmi, kendi ekonomik gerilemesinin sonuçlarından kurtulmaya ve Avrasya üzerinde saldırganlık ve savaş yoluyla yeniden egemenlik kurmaya yönelirken, Güney Asya’daki jeopolitik gerilimlerin artmasını körüklüyor.
Çin-Hindistan kapışması basit bir sınır hadisesinden öteye pazar rekabeti gibi görülebilir…
Hatta şimdiye kadar Hindistan’ın en büyük düşmanının Müslüman Pakistan olduğu sanılırdı. Oysa Hindistan’ın kuzey komşusu Çin ile ilişkileri daha kaygı verici.
Her iki ülke de tartışmalı sınırları boyunca askeri güçlerini ve altyapılarını takviye ediyor. Yeni Delhi ve Pekin yönetimleri; Güney ve Güney Doğu Asya, Afrika ve Ortadoğu genelinde kaynaklar, pazarlar ve jeopolitik etki uğruna giderek sertleşen stratejik bir rekabet içindeler.
Çin diplomasisi, Müslüman Pakistan’ı, Hindistan’a karşı teknolojik ve siyasi açıdan güçlendirmenin kendi menfaatlerine ters düşmediğini çoktan keşfetti.
Bu nedenle Hindistan’ın egemen seçkinleri, baş düşmanları Pakistan’a verdiği askeri ve ekonomik destekten dolayı Pekin’e öfkeliler.
Pekin’in Hindistan’ın bu tepkisini göze alması, ABD emperyalizminin Çin’in yükselişini sınırlama ve gerekirse askeri olarak engelleme çabaları için Hindistan’ı kullanma niyetinin farkında olmasından kaynaklanıyor.
İngiltere-Çin işbirliğine karşı Rusya-Hindistan ittifakı…
Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan’ın, dünyanın en yüksek dağları olan Himalaya sınır dağlarının yamacındaki yüksek bir platoda, sınır ve toprak uyuşmazlıkları yarım yüzyılı aşkın süredir devam ediyor.
Bu sorunun Birleşik Krallık yani Doğu Hindistan Şirketi (East India Company) veya İngiliz Doğu Hindistan Şirketi’nin mirası olduğu söylenebilir.
Çin’in Tibet, Butan ve Hindistan’ın Sikkim eyaletinin kesiştiği üçgende bulunan Doklam platosunda yol inşaatına girişmesi nedeniyle iki ülkenin sınırlarının doğu yakasında Haziran ayında yaşamaya başladığı gerilim, bir diğer önemli uzlaşmazlık noktası olan Keşmir’e de her an sıçrayabilir.
Çin resmi kaynakları; Hindistan’ın Çin’in otoyol inşası nedeniyle iki ülke askerinin karşı karşıya geldiği Sikkim bölgesindeki Doklam platosundan askerlerini çekmemesi halinde, Çin askerinin, Pakistan’ın talebi ile Pakistan üzerinden Hindistan’ın kontrolündeki Jammu Keşmir’e girebileceğini belirtiyor.
Butan yönetimi Çin’i; Butan toprağında yol inşa ederek egemenliğini ihlal ile suçladı. 800 bin nüfuslu Butan’ın tarihsel olarak garantörü olan Hindistan’ın, askerlerini bölgeye sokarak, Çin’in, sınırları belirsiz tartışmalı alanda yol inşaatını engellemesi ile gerilim tırmandı.
Çin, Butan’daki resmi adıyla Doklam’ın (Çin’in adlandırmasıyla Donglang veya Hindistan’ın adlandırmasıyla Doka La) Tibet’in doğal ve tarihsel uzantısı görüyor ve antik çağlardan beri Çin’e bağlı olduğunu savunuyor. Hindistan ise buna itiraz ediyor ve Doka La dediği platoyu, Sikkim eyaletinin doğal ve tarihsel uzantısı olarak görüyor.
Çin’in, Hindistan’a Doklam’daki askerlerini geri çekmesini aksi takdirde savaş dahil bütün seçeneklerin masada olacağı uyarısına Hindistan bölgeye 10 bin yeni asker göndererek cevap verdi.
Bölgeyi tanıyan uzmanlar Sikkim bölgesinde bir çatışmanın mevcut şartlarda Hindistan’dan çok Çin’in aleyhine olacağı yorumunda bulunuyor.
Bu durumu fark eden Çin’in, Hindistan’ın canını acıtabileceği bir başka sınır noktasını, Keşmir’i gündeme getirdiğini belirtiyorlar.
Keşmir desteği; Çin’in Pakistan’a uzattığı havuç!..
Keşmir bölgesi, Hindistan, Çin ve Pakistan arasında üçe bölünmüş durumda. Doğal ve tarihi olarak Keşmir’in parçası olan İsviçre büyüklüğündeki ‘Aksai Chin’ platosu, 1950’den bu güne Çin’in fiili denetiminde.
Çin buraya, iki sorunlu bölgesi Tibet ve Xinjiang (Şincan) arasında bir yol inşa etmişti. Pakistan ‘Azat Keşmir’i ve Hindistan ise Jammu Keşmir’i kontrol ediyor.
Çin’in son yıllarda, Pakistan’ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine, Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru adı altında otoyollar ve altyapı inşa etmesi, ‘Keşmir’i en hassas kırmızı çizgisi olarak gören Hindistan’da büyük rahatsızlık yaratıyordu.
Çin’in bu hamlesine Hindistan; Tibet’in sürgündeki hükümetinin, Dalai Lama’nın 82’nci yaş günü nedeniyle Ladak’ın iki ülke tartışmalı sınır alanlarından birini oluşturan Pangong Gölü sahilinde ayin yapmasına izin verdi ve Çin’in en hassas kırmızı çizgisi olan Tibet kartını masaya sürdü. (*******)
Çin’in “One Belt One Road - Bir Kuşak, Bir Yol” projesinin finansörü ve asıl sahibi İngiltere’dir…
İngiltere, Çin’i ekonomik ortak olarak kabul etmiştir. İngiltere Ödemeler Dengesi 2016 Pembe kitabına göre Çin, İngiltere’nin altıncı en büyük ihracat pazarı ve üçüncü en büyük ithalat kaynağıdır.
İki ülke arasındaki ekonomik işbirliği potansiyeli, iki ekonominin birbirini karşılıklı bağımlılık çerçevesinde tamamladığı dikkate alındığında, kazan-kazan işbirliği ışığında gelişme göstermektedir.
Hükümetler arasında enerji, yüksek hızlı tren gibi farklı alanları kapsayan anlaşmalar ve iş sözleşmeleri imzalanmıştır.
Brexit, Çin ile İngiltere arasında ekonomik ilişkilerde serbest ticaret için yeni bir dönem başlatacaktır. İngiltere, AB’ye göre daha serbest bir piyasa halini alacaktır. (********)
Yanisi şu; Rusya'nın silahlandırdığı Hindistan; İngilizlerin ‘One Belt One Road-Bir Kuşak, Bir Yol’ projesinin arkasına sığınarak Asya steplerinden Avrupa içlerine sızma ve kontrol altında tutma girişimlerini Çin'le çatışarak sekteye uğratabilir.
Bu nedenle İngilizler, Hindistan'ı Çin’e karşı denge unsuru gören ve silahlandıran Rusya Federasyonu’na karşı düşmanca his besliyor.
Bir diğer önemli gelişme ise İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 25. yıl dönümü dolayısıyla 14 Şubat 2018’de Hindistan’a gitmesi.
Netanyahu’nun, Hindistan ziyareti, daha önce bu ülke tarafından iptal edilen 500 milyon dolarlık tanksavar füzesi satışını gerçekleştirmeye gittiği belirtiliyor.
İngiliz-Rus hanedanlarının akrabalığı nereden?
Hiç şüphesiz ki İngiltere kraliyet hanedanı Avrupa’nın en eski hükümdar ailesi değildir. Eski aileler Fransa Bourbon’ları, Avusturya ve bir zaman Alman İmparatorluk tacını da taşıyan Habsburglar ve sonunda Avrupa devleti olduklarına göre Osmanlılar’dır.
Rusya’nın efsanevi Rurik hanedanı 17’nci asır başında sahneden çekilmiştir. Yerine gelen Romanovlar ise erkek kolunda çok çabuk tükendiler ve Anhalt-Zerbst (II. Katerina) Hollstein-Gotthorb (kocası III. Peter) hanedanları ile karıştılar. Romanovluk sadece isimde kaldı.
İngiliz hanedanı da aslında bir Alman hükümdar soyudur.
Hannover dükalığından gelen I. ve II. George’lar, bugünkü hanedanın büyükbabalarıdır. Her ikisi de doğru dürüst İngilizce bilmezlerdi ve Hannover ismini, İngiliz hükümdarları I. Dünya Savaşı başında Almanya’ya karşı savaşa girerken değiştirip Windsor yaptılar.
Hanedan hukuku bir soy meselesidir ve evlilik meselesidir.
Avrupa hanedanları evlilik ile karışırlar. En büyük devletin başında olmak bu soya bir üstünlük verdi. Kraliçe Victoria, Avrupa büyük hanedanları arasında büyükanne vasfını kazandı.
-Düşes Kate, Kraliçe II. Elizabeth ve Prens William-
Son zamanlarda hükümdarların bir araya geldiği bir aile toplantısına ait fotoğraf, bu gerçeği sergiler; kendi oğlu veliahd Galler Prensi sonraki VII. Edward, son Rusya çarı olacak II. Nikola ve Alman imparatoru Wilhelm birbirlerine çok benzerler.
Çünkü kuzendirler ve hepsi de Victoria’nın torunudurlar.
Üstelik II. Nikola’nın karısı Alman Hesse prensesi Alice von Hesse (sonraki Çariçe Aleksandra Fyodorovna) de onun torunudur. (*********)
İngilizler, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ve güçlü Rusya imajını, kendi küresel çıkarları açısından tehlikeli buluyor.
Ancak İngiltere'nin ne karadan ne denizden Rusya’nın geniş topraklarını Napolyon Bonopart ve Hitler gibi istila etme imkanı yok!
Putin ve ekibini ve bu sektörün ideolojisini işbaşından silip süpürmek için türlü kurnazlık yapılıyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş gibi.
İngiliz emperyalizmi, Rusya içinde farklı etnik ve çıkar gruplarını yavaş yavaş sahaya sürüyor. Ukrayna gibi, Kırım gibi, Dargo gibi Grozni gibi.
“Rusya Almanları” çoktan bu işe gönüllü yazılmışlar. Dugin, Avrasya İmparatorluğu’nda, Berlin'i ne zaman Avrupa ayağı görmekten vazgeçecek? Çünkü İngilizler de Almanlar da aynı kökten.
Avrasya demek Hazar, Altınorda, Cengiz, Timur demek, Türk demek! Unutmayın Büyük Hun Hakanı Atilla'nın dediği gibi; “Tanrı tekdir, ordusu Türktür!”
Avrasya'nın geleceği Ankara Moskova ilişkilerinin yolunda gitmesiyle yakından bağlantılı.
Eğer Putin ve ekibi Londra'dan emin olmak istiyorsa Ankara ile ilişkilerini gözden geçirmeli.
Atatürk’ün Türkiyesi, İstiklal savaşında Sovyet Rusya desteğini unutacak kadar nankör değildir.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
(*) Doç. Dr. Hasan Baktır/ Brıtısh Merchants And Sılk Road In The 17th Century: Brıtısh Attempt To Access Sılk Road In The Age Of Dıscovery/ https://www.inciss.com/wp-content/uploads/2018/01/Hasan-BAKTIR.pdf
(**) Akdes Nimet Kurat / Kazan Hanlığı (1437 — 1556)/ dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1246/14251.pdf
(***) https://www.wsws.org/tr/articles/2018/03/19/ukr1-m19.html
(****) https://aa.com.tr/tr/analiz-haber/krizin-golgesinde-ingiliz-rus-ekonomik-iliskileri-/1091382
(*****) https://amerikabulteni.com/2014/08/31/olasi-bir-abd-rusya-savasi-nasil-bir-savas-olur/
(******) https://www.dw.com/tr/hindistan-ve-rusyan%C4%B1n-yak%C4%B1n-ili%C5%9Fkileri/a-2525687
(*******) https://amerikabulteni.com/2017/07/12/yeni-baslayanlar-icin-cin-hindistan-sinir-savasi-klavuzu/
(********) Dr. Özlem Zerrin Keyvan/ Brexit Sonrası Çin-İngiltere İlişkileri/ 23 Mayıs 2017/ https://ankasam.org/brexit-sonrasi-cin-ingiltere-iliskileri/
(*********) İlber Ortaylı, Britanya’nın beklediği bebek, 21.07.2013,https://www.google.com/amp/s/www.milliyet.com.tr/amp/yazarlar/ilber-ortayli/britanya-nin-bekledigi-bebek-1739487