?>

İngiltere’den Sevgilerle; ‘Darko Kerim ve James Bond’

Cengiz Han Güven

3 yıl önce

Bu başlığı seçme nedenimiz, İngiltere ile Rusya arasındaki ajanlık mücadelesine ilişkin çekilmiş olan “Rusya’dan Sevgilerle” isimli filmi, bu defa tersinden okumak içindir, zira bu defa Rusya, İngiltere’ye karşı ciddi bir mücadeleye girecek gibi görünmektedir.

Büyük bir kısmı İstanbul’da geçen 1963 tarihli  “Rusya’dan Sevgilerle” isimli film, James Bond karakterinin canlandırıldığı film serisinin ikinci bölümüdür.

Bu filmde James Bond, Rusların elinde bulunan bir şifreleme cihazını almakla görevlidir, fakat bu görevi esnasında Sovyet istihbaratında görevli biri, bir kadın üzerinden Bond’a bir tuzak kurmak istemiştir.

Burada James Bond’a yardımcı olacak kişi ise Trabzonlu “Darko Kerim” isimli karakterdir.

Senaryoya göre; bu ilginç karakter, “İngiliz istihbaratının Türkiye’deki en güvendiği kişi”ydi.

Soğuk Savaş döneminde İngiltere ile Sovyet Rusya arasındaki rekabetin Türkiye üzerinden cereyan ettiğini, bu filmde görmek mümkün.

Film’deki “Darko Kerim” isimli karakterin ortaya çıkışı ise ayrı bir film konusu olacak kadar ilginç bir öyküye sahiptir.

James Bond” serisinin yazarı Ian Fleming, 1956 yılında bir konferansa katılmak üzere İstanbul’a gelir, tam da o dönemde “6/7 Eylül olayları” şeklinde tarihe geçen, Rum kökenli kişlerin ev ve işyerlerine yapılan saldırılara şahit olur. 

Fleming, İstanbul’da kaldığı dönemde Oxford mezunu Karadenizli Nazım Kalkavan ile görüşür, hatta Kalkavan’ın yalısında bir süre misafir olur.

(Ian Fleming ile Nazım Kalkavan arasında böyle bir dostluğun olduğunu, Nazım beyin kızı Billur Kalkavan verdiği bir röportajda doğrulamıştır.)

Dolayısıyla Ian Fleming’ın daha sonra yazacak olduğu senaryoda, James Bond’a Türkiye’de yardımcı olan Karadenizli “Darko Kerim” karakterini, bu dostluğundan esinlenerek kurguladığı söylenmektedir.

Osmanlı’nın çöküş yıllarından bu yana İngiltere ve Rusya arasında Anadolu üzerinden sıkı bir rekabet olduğu bilinmekte iken, bugün Rusya’nın tekrar Çarlık Rusyası ile Sovyet Rusya karışımı bir güce dönüşmesi karşısında en fazla İngiltere rahatsız olmuştur.

Normal şartlarda uluslararası krizlerde ön plana çok çıkmayan İngiltere, Ukrayna meselesinde aniden ortaya çıkarak, Rusya’ya karşı en sert tepkiyi göstermiştir(!).

İngiltere’nin Rusya’yı frenlemek amacı ile ABD/NATO üzerinden tekrar Türkiye’yi kullanmak isteyeceği de düşünülebilir; zira bu meselede Türkiye’nin tavrı belirleyici olabilecektir.

James Bond romanında İngiltere’nin Türkiye üzerinden kurguladığı senaryoda, Karadenizli bir figürden ilham alınmış olması, o figürün İngiltere ile dostluğu, bize bugünlerde cereyan eden hadiselere ilişkin de bazı ip uçları vermektedir.

Trabzon kökenli olan Ekrem İmamoğlu’nun Belediye Başkanı seçildikten birkaç ay sonra İngiltere’de Chatham House’u ziyaret etmesi, yakın bir tarihte ise İngiliz Büyükelçisi ile İmamoğlu’nun bir restoranda bir araya gelmesi, tabii ki ister istemez insanın aklına bazı senaryoları getirmektedir.

Şahsen “dış konjonktüre endeksli” bu siyasetin Türkiye’ye fayda getirmediğini düşünen birisi olarak, objektif olabilmek adına şunu da belirtmeden geçmeyelim;

Tabii ki Türkiye’deki siyasette, dış konjonktürün etkisi vardır, doğal olarak da siyasiler, bu güçlerden destek görme eğiliminde olabilirler, tıpkı Erdoğan’ın henüz Başbakan seçilmeden önce ABD’ye yaptığı ziyaretler ve orada bazı lobiler ile yaptığı görüşmelerde olduğu gibi, bunu her siyasetçi yapabilir.

Son günlerde bilindiği üzere Millet İttifakı’nın “6’lı buluşma” toplantısı ile ilgili çokça benzetme yapılmıştı; biz de siyasilerin hoşgörüsüne sığınarak, biraz da konumuzun başlığı olan “İngiltere” vurgusuna da uygun olarak, “6’lı görüşme”ye dair mizahi olarak şu benzetmeyi yapmak istiyoruz;

6’lı Masa”yı kurduranların “6” sayısı üzerinden vermek istediği mesaj, İngiliz İstihbaratı “MI6” olsa, masanın görünmeyen gizli ayağı da yani “6+1” olsa olsa “007 James Bond” olur…

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI