İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütüne verdikleri destekten dolayı, NATO üyeliğine sıcak bakmayan Ankara, Madrid NATO Zirvesi yaklaştıkça artan diplomasi trafiğinin merkezi oldu.
Kimler gelmedi ki?
Bu trafiğin son ziyaretçileri arasında iki İngiliz bakan da var.
İngiltere’den Türkiye’ye gerçekleştirilen üst düzey iki ziyaret kapsamında; NATO toplantısı, Ukrayna savaşı ve Türkiye'nin Suriye'ye yönelik olası yeni askeri operasyonların ele alındığı biliniyor. Her ne kadar bu görüşmeler, NATO müttefiki iki ülkenin arasındaki normal temaslar gibi algılansa da, küresel ve bölgesel konjuktür gereği, İngiliz Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarının kamuoyuna yansıtılması gündem maddeleri ile Ankara'nın kapısını çaldıkları söyleyebilir.
Konu başlıkları arasında iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği ve Karadeniz üzerinden tahıl koridorunun oluşturulması bulunuyor. Son 10 yıldır İngiltere ile Türkiye arasında çok yönlü müşterek işbirliği göze çarpıyor.
Dışarıdan gazel okuyanlar, diplomatik münasebette “Londra lokomotif, Ankara vagon” diyebilir.
Andezit/Ankara Taşı ve Türklerin tabiatı…
Taş deyip geçmeyin.
Bakara Suresi, 74. ayet: "Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir."
Ankara Taşı da Türk insanı gibidir. Andezit taşı ya da Ankara taşı, tersiyer ve kuvaterner dönemlerdeki volkanik hareketlere bağlı olarak oluşmuş andezit bileşimdeki kor kayaçlardır. Taş gibi taş yani. Andezit taşının en büyük özelliği hem sağlam hem de işlevli olmasıdır. Volkanik kaya olması nedeniyle sağlamlık konusunda çok tercih edilen bir taş türüdür. Andezit taşı, özel bir taş olmasından dolayı çok farklı amaçlarla kullanılabilir.
Özellikle kaygan bir taş olmaması nedeniyle, soğuk havalarda çok tercih ediliyor. Pek çok yer döşemesinde kullanılan andezit taşı, sağlam olması ve kaydırmaması gerekçesiyle oldukça yaygındır. Kaydırmaz özelliği bulunan andezit taşı, özellikle yol kenarlarında çok tercih ediliyor. Sanırım İngilizler Türklerin bu özelliğini biliyor.
Yol deyince aklıma geldi, bu yol sakın değerli dost Muhammed Bak'ın deyişiyle Çingiltere'nin "One Belt One Road - Bir Kuşak, Bir Yol" projesi olmasın?
İngilizlerin gizli gündemi Ukrayna savaşında Türkiye'nin desteğini almak ve Yunanistan…
İngilizler, Ukrayna savaşında Ukrayna ordusundan daha fazla savaşıyor, daha fazla Ukrayna topraklarına sahip çıkıyor. Çünkü İngiliz devleti ve sermayesi, savaş öncesi Ukrayna'ya hayli yatırım yapmıştı. Bu konuda epey yazdım çizdim. Rusların, Ukrayna konusunda sabır taşlarının çatlaması kadar, yazdıklarımı dikkate almalarının payı da büyük diyebilirim.
II. Dünya Savaşında Türkiye'nin harbe girmeme eğilimi sebebiyle farklı politikalar izlenmişti. Ankara'nın askerî gücünden yararlanmak isteyen Müttefikler, bu konuda ısrarcı olmalarına rağmen avuçlarını yaladılar.
Lakin Balkanlarda yeni bir cephe açılmasını düşünen İngiltere Başbakanı Churchill, bu cephede Müttefiklere, Türkiye'nin de destek vermesini sağlamak için 30 Ocak 1943'te Adana'ya gelmişti.
Adana'nın 23 kilometre dışında bulunan Yenice istasyonunda bir tren vagonunun içinde yapılan Yenice görüşmelerinde, Sovyetler'e olan güvensizlik ve Türk ordusunun donanım eksikliği gerekçeleriyle Churchill'in talepleri reddedidi.
Mihver ve Müttefik devletlerin isteklerine rağmen Türkiye, fiilen savaşa katılmaksızın 23 Şubat 1945'te resmen Almanya ile Japonya'ya savaş ilanı ile yetinmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ile Savunma Bakanı Ben Wallace'ın Ankara temasları sırasında kamuoyundan gizlenen tekliflerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
İngilizler Türkiye'nin Kiev - Moskova savaşında inisiyatif üstlenmesini istiyor. Çünkü tüm askerî mühimmat lojistik tedariklerine karşın, Rus ordusunun önünde duramadıkları ortada.
Bu kapsamda İngiliz savaş gemilerinin Boğazlardan geçişleri başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Ukrayna ordusuna destek vermesini, Rusya'ya kafa tutmasını istiyorlar.
II. Dünya Harbinde Almanya ile Türkiye'yi kapıştıramayan Londra, şimdi onların çıkarları doğrultusunda Ukrayna da sahaya inmesini, cephe açmamızı istiyor. Ankara'nın cevabını merak edenler için söyleyeyim; Türk yetkililer “üçün biri” demişler.
Yunanistan'a sataşmayın çünkü İngiliz Kraliyet ailesinin mülkü!..
Arnavutlar’ı Osmanlı’ya isyan ettiren İngilizler, Birinci Dünya Savaşı sona erince Yunan ordusunu silahlandırdı ve Anadolu’ya Türkler’in üstüne sürdü. Anadolu'nun işgali, Londra’da mukim bankerlerin işi olduğu kadar Kraliyet ailesinin hevesiydi.
Amaç Londra bankerlerinin kâr hayallerini köpürtüp, Birleşik Krallık Atina şubesini, İstanbul işgalini tamamlayarak Bizans tahtına oturtmaktı. İngilizler, Yunanistan ve Kıbrıs’tan hiç vaz geçmedi…
Hiç düşündünüz mü?
Kraliçe’nin ölü kocası Prens Philip'in babası Prens Andrew kimdir?
Prens Andrew, Sakarya Meydan Muharebesi’nde Yunan 2. Kolordusu’nun mağlup komutanı.
Bu adam, yani Prens Andrew, bozulan Yunan Ordusu, İzmir'den kaçarken İzmir’in yakılması emrini vermişti. Yunanistan Kralı I. Konstantin, Prens Andrew'in ağabeyi ve Prens Philllip'in ise amcası oluyor.
Anlayacağınız kuyruk acıları aile boyu…
Kraliçe Elizabeth'in kocası Edinburg Dükü Prens Philip, Yunanistan ve Danimarka Prensi Andrew’in oğlu. Annesi ise Kraliçe Victoria'nın torununun kızı, 25 Şubat 1885'de Windsor Kalesi'nde doğmuş olan Battenberg Prensesi Alice. Prens Andrew ile 1903'te evlenmişler.
İşte Kraliçe Elizabeth'in kocası Philip, bu çiftin çocukları. Annesi sonradan deyim yerindeyse kafayı yemişti. Kraliçe’nin baş papaz olduğu Anglikan Kilisesi'nden Ortodoks kilisesine geçmiş, “Hz. İsa ile seviştiklerini” söyleyince kadıncağızı paldır kültür Berlin yakınlarındaki psikanalitik bir klinik olan Schloss Tegel’e yatırmışlardı.
Prens Philip’in annesi Alice'nin rahmine Freud yüksek dozda radyoterapi uygular…
Kliniği ziyaret eden Sigmund Freud, bu ünlü hastayla bizzat ilgilenir. Alice’in, İsa ile kurduğu romantik ve cinsel hayallerin geçmişte kalan, yaşanmamış ve bastırılmış bir ilişkiyle bağlantılı olduğunu düşünen Freud, paranoid şizofreni tanısı konan genç kadının libidosunu yok etmek için rahmine yüksek dozda radyoterapi uygulayarak onu menopoza sokmaya çalışır.
MİT'in Yunan İstihbaratına Operasyonu…
İngiliz Bakanların derdi Türkiye'nin Ege denizinde oldu-bitti ile Yunanistan'a çökmemesi. Çok iyi biliyorlar ki, bu Türkleri kızdırmaya gelmez. Yoksa Londra’nın da Atina'nın da libidosunu törpülemek için malum yerlerine yüksek dozda radyoterapi uygular.
Nitekim yedi iklim beş kıtada küresel şer güçlere nefes aldırmayan MİT, Dr. Hakan Fidan liderliğinde efsane operasyonlara imza atıyor.
İran, İsrail, Rus, İngiliz, Fransız, Alman vs. gizli servislerin Türkiye'deki casusluk ağını çökerttigi gibi, ülkemizin güvenliğine kast eden terör örgütü mensuplarını da etkisizleştiriyor.
Bu bağlamda, İngiliz Bakanların Yunanistan hakkındaki taleplerine cevaben Yunanistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) adına Türkiye'ye yönelik casusluk faaliyetinde bulunduğu belirlenen Yunan vatandaşı Muhammed Amar Ampara'nın MİT Operasyonu ile deşifre edilerek tutuklanması, önemli bir adımdır.
Aba altından sopayı münasip yerlerine koysunlar!..
NATO ittifakı içinde Rusya'ya karşı en sert tavrı alan ülkelerden biri olan İngiltere açısından Madrid'de düzenlenecek zirve büyük önem taşıyor. İsveç ve Finlandiya'nın ittifak katılımına büyük destek veren Londra diğer müttefikler gibi katılım sürecinin hızla tamamlanması ve bu iki önemli İskandinav ülkesinin üye olmasını istiyor.
Ama evdeki pazarlık çarşıya uymadığı gibi, bunların Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimalleri yüksek. Madrid Zirvesi'nin bu konuya odaklanıp ittifak içi bir bunalıma dönüşmemesini isteyen İngiltere, uygun diplomatik bir yolla sorunun aşılması için Türklere telkinlerini sürdürüyor.
Ankara’ya akıl vermeyi de ihmal etmiyorlar.
Türkiye'nin zirve sırasında sert bir veto yerine İskandinav ülkelerine kapıyı koşullu aralayacak bir söylemle yer alması, Ankara'ya verilen mesajlar arasında. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş sonrasında ittifakın atacağı askeri ve siyasi adımların ele alınacağı zirvede, yeni Stratejik Konsept belgesinin onaylanması öngörülüyor.
Ayrıca NATO ülkeleri, devam eden savaşta Ukrayna'nın savunmasına daha fazla destek verme konusundaki taahhütlerini de zirve sırasında ilan etmeyi planlıyor.
Gıda güvenliği konusu…
Rusya - Ukrayna Savaşının temelinde daha köklü ekonomik ve jeopolitik nedenler olduğu, gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Ukrayna’nın Karadeniz'e döşediği mayınlar ile ortaya çıkan tahıl krizinin çözümüne yönelik somut adımlar atılmaya başlandı.
Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki dörtlü toplantının gelecek hafta İstanbul’da olması beklenirken uygulanacak planın ayrıntıları da ortaya çıkıyor.
Rusya, Ukrayna tahıl ürünlerinin, ayçiçek ve ayçiçek yağının uluslararası piyasalara ulaştırılması karşılığında Rusya'nın, ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor. Türkiye de bu konuda Rusya’nın talebini meşru görüyor.
Suriye Operasyonu derdi İngilizleri ne kadar gerdi?
İngiliz Bakanlar, Türk mevkidaşları ile diğer bölgesel konular kapsamında Suriye'deki gelişmeleri de ele aldılar. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerine yeni askeri operasyonlar düzenleyebileceğine yönelik güçlü mesajları var.
Diğer Batı ülkeleri gibi İngiltere'nin de böyle bir operasyona soğuk yaklaştığı, bunun yaratacağı sonuçlar konusunda kaygılandığı belirtiliyor.
Askeri diplomasi…
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile görüştü.
Bakan Akar, resmî davetlisi olarak Ankara'ya gelen Bakan Wallace'ı, Millî Savunma Bakanlığında askerî törenle karşıladı. Baş başa görüşen Bakanlar Akar ve Wallace daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık etti.
İkili ve NATO, başta Ukrayna olmak üzere bölgesel savunma, güvenlik ile savunma sanayisinde iş birliği konularında görüş alışverişinde bulunulan görüşmede, Bakan Akar tarafından:
- Türkiye-İngiltere arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık temelinde her alanda devam ettiği belirtildi,
- Savunma sanayi alanındaki iş birliğinin ihraç lisansı kısıtlamalarının kaldırılmasıyla kazandığı ivmeye vurgu yapıldı,
- PKK/YPG-DEAŞ ve FETÖ başta olmak üzere terörle mücadelede iş birliğinin önemi ifade edildi,
- Ukrayna’nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğine verilen destek ile bölgede barış ve istikrarın yeniden tesis edilebilmesi için bir an evvel ateşkes ilan edilmesinin gerekliliği dile getirildi,
- Tahıl sorununun çözümüne yönelik çalışmaların koordineli olarak devam ettiği bildirildi.
Görüşmede ayrıca, askerî eğitim iş birliği faaliyetlerinin artarak devamı konusundaki mutabakat belirtildi.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/2362022-71160
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-61905024
https://www.arabnews.com/node/2110076/middle-east
https://www.mepanews.com/ingiltereden-ankaraya-ust-duzey-ziyaret-gundem-isvec-ve-finlandiya-53259h.htm
https://tr.sputniknews.com/20220624/karadenizde-olusturulacak-tahil-koridoru-nasil-isleyecek--1057884048.html