?>
İKİ KERE İKİ HER ZAMAN DÖRT ETMİYOR
İki kere ikinin her zaman dört ettiğini söyleyenler ve aksini söyleyenler hep var olmuştur ve bundan sonra da var olacaktır.
İki kere ikinin dört etmesi için çeşitli aşamalardan geçmesi gerekir. İkilerin hareket ederek, çarpma noktasında buluşabilmeleri için hedefe kilitlenmeleri her zaman mümkün olamıyor. İkiler hem kendi bulunduğu sistemden hem kendi dışından etkilendiği için sebep-sonuç ilişkisine bağlı olarak her zaman hedef sapmalarına maruz kalabiliyor.
İnsan davranışlarının da durumu aynı…
İnsan, (kendi içindeki) doğuştan getirdikleri gen değerleri ve çevreden aldığı eğitimle (kendi dışında) davranış biçimlerini şekillendirir. İnsanın fizik ve matematikle açıklanabilecek yanları olmasına rağmen davranışlarındaki sistematiğin bu mantıki sonuçlara uymaması, çoğu kez açıklanması zor bir tabloyu ortaya koymaktadır.
Mantık matematiksel bir kurgudan ibarettir. İnsanın sevk ve idaresi sadece mantıki değerlerle açıklanamaz. İnsanlar, genelde duygularının etkisi altında hareket eder. Bu insanın vazgeçilmez özelliklerinin bir göstergesidir.
İlkeli ve insani davranış biçimlerini, insanın fiziki yapısında değil, duygu ve düşüncelerindeki farklılıkta aramak gerekir.
Merhamet, vefa, cesaret, fedakârlık, paylaşma ve sevgi vb. unsurlar insanı insan yapan en ulvi değerlerdir. Günümüzde bu değerler maalesef erozyona uğramaktadır. Sürekli fatura ödemek zorunda kalındığından bu değerleri taşımak zordur. Materyalist bir insana göre bu ”enayiliktir.” Çünkü, bu hem zaman kaybı, hem para kaybını beraberinde getiriyor. Kısacası,günümüzde her şey paraya tahvil ediliyor.
Ekonomiyi araç olmaktan çıkarıp, amaç haline getiren kapitalist şablonun dışında kalmaya çalışan insanlar, bu ”enayi!...” kategorisi içinde yer almaktadır. Materyalistlere göre ilkeli bir duruşun adı budur… Bu maddeci anlayışın sonucunda, günümüzdeki bencil insan tipinin ortaya çıkması pek de sürpriz olmamıştır...
Günümüzde her şeyi ekonominin belirler hale gelmesi, sadece dünyamızın çevresel kirlenmesine neden olmamış, insanın da kirlenmesine neden olmuştur. İnsanı insan yapan etik değerlerin aranır hale gelmesi, dünyamız ve insanlarının geleceği için büyük bir risk oluşturmaktır. İnsan kirliliğini düzelmeden dünyamızın ekolojik dengesinin düzelmesi söz konusu değil.
Günümüzde, hayata bakış açısına göre insan tiplerine bakıldığında iki tip insanın varlığı ortaya çıkıyor. Birisi maddeci bakış açısı, diğeri ise hayatı bütünüyle kucaklayan insani ve İslami bakış açısı.
Mühendislerle edebiyatçıların temel mantık farkı da burada yatmaktadır. Mühendisler hayatı anlamakta zorlanırlar. Çünkü ellerindeki en güçlü silah, matematiğe dayalı mantık ölçüsüdür. Bunun yeterli olmadığını, yaşam tecrübesiyle fark etseler bile davranışlarını ve görüşlerini değiştirmek de zorlanırlar.
MATERYALİST ve MANEVİYATÇI BAKIŞ
Materyalist insanlar sosyal hayatın bütün hesaplarını maddi bakış açısıyla değerlendirme eğilimi taşırlar. Kendi konumlarını ve davranış biçimlerinin nedenlerine mantık ölçülerinden yararlanarak açıklamaya çalışırlar.
Örneğin bir yerden iş alabilmek için yapılan yalakalık ve dalkavukluklara getirilen açıklama, iş bitirme, iş girişimciliği, pozitif bakış olarak açıklanabilir. Aynı şekilde cimrilikler ve bencillikler “tutumluluk” olarak açıklayabilir. Faizi bile kar ortaklığı göstermek mümkün. İş yapıp para kazanmak için yalanı olağan sayarlar.
Trafikte zaman kaybetmemek için -yaya dahil- kimseye yol vermezler. Çünkü onlar için zaman paradır.Başkasına saygı ve sevgi kitaplarında yazmaz.Onlara göre herkes üçkağıtçı,herkes düzenbaz,herkes yalancıdır!…
Onlar, kendileri nasılsa karşılarındakileri de öyle görürler. Bu düşündüklerini açıkça insanların yüzlerine söyleyip, kendilerini tehlikeye atmazlar. Hatta, kendine maddi menfaati temin edecek insanlara yapmacık da olsa saygı gösterir. Bir menfaat elde edemeyecekleriyle zaten ilişkiye girmezler. Kazara bir ilişkisi olmuşsa da onu da kibar bir şekilde bozarlar. (Özellikle telefonlara cevap vermeyerek… )
Merhamet, fazilet, fedakarlık, paylaşma, ahlaki değerler onun için hiç bir şey ifade etmez. Sivil dernekler, vakıflar gibi kuruluşlar ve hemşerilikler ona maddi menfaat temin etmediği için onların ilgi alanına girmez. Bu tür kurumlar ona ek bir menfaat sağladığı zaman iş değişir. Onları en ön planda görürsünüz… Bu tipler günümüzde her yeri işgal etmektedir. Onlar,kapıdan kovulsalar bile -onursuzluğu hiçe sayıp- bacadan girmeye devam ederler.
Oysa, Müslüman’ın bakış açısı ve davranışları böyle olamaz. Müslümanlığı seçmiş olan bireyler için maddiyat ikinci planda gelir. Onlar yarınlarından endişe etmezler ve bir gün öleceklerini bilerek, mal ve makamların kölesi olmazlar. Onlar bilirler ki bunların hepsi geçicidir. Peygamberimiz bile sürekli olarak malını dağıtmış ve öyle vefat etmiştir. Kur’an’da insanların malını sürekli olarak dağıtmasını belirten uyarı veya farz olan ayetlere sıklıkla rastlamaktayız.
Müslümanlar koşarak çalışmaz, planlı çalışır. Koşarak çalışanlar, dünyamızın ekolojik dengesini bozan materyalistlerdir. Sırf parayı amaçlayan bu tipler dünyamızı çevresel felaketlere sürüklemiştir. Dünyamızdaki dengeyi bozan, havayı, suyu, toprağı kirletip, ozon tabakasının delinmesine neden olan hep bu materyalist anlayış olmuştur.
Allah isteseydi, bin sene sonra gelecek teknolojiyi şimdiden nasip ederdi… Peki,bu kısa bir ömrü olan insan için neyi değiştirecekti? Bizden önce yaşayanların renkli televizyonu olmaması onları mutsuz mu etti?...
Her teknolojinin yeni bir problemle geldiğini de unutmamak gerekir. Önemli olan insana uygun teknolojilerin üretilmesidir.
Müslüman bireyler planlı bir teknolojiden yana olmalı. İnsan doğayla savaşmayı bırakıp, doğaya uyum sağlamalıdır.
Müslüman’ım diyen her birey sabrını ve endişesini kontrol etmelidir. Problemler her insan için günümüze kadar var olmuştur ve var olmaya devam edecektir. Önemli olan bu problemleri halletmedeki davranış biçimimizin ne olduğudur.
“İnsanlar elde ettikleriyle mutlu olacaklarına elde edemedikleriyle mutsuz olurlar.” sözü kendi içinde birçok anlam taşımaktadır.
Biz sahip olduklarımızla mutlu olmalıyız. Yarınki problemlerimiz için gerekli çalışmayı yapıp endişe etmemeliyiz. Ayakkabısı olmayan bir insan, ayağı olmayan bir insanı görüp haline şükretmesini bilmeli… Şükretme yalnızca varlıkla değil, darlıkta da olmalı. İnsanlar paylaşmayı bilmeli… İnsan, kendi dışındaki insanlara faydalı olduğu kadarıyla insan olur…
Müslüman her şeyi istemek yerine, “Allah hayırlısını versin” demeli. Bu söz, ” Sizler mal mülk, makam sahibi olabilirsiniz, ama bu sizin için hayırlı mı, diye bakmamızı öğütlemektedir.
İstek ve arzularımızı sağladığımızda başka problemlerle perişan da olabiliriz. Bu sözün içeriğinde bir ikaz da var. Müslüman bu yüzden “her şeyin hayırlısı” diyerek hem endişelerini yatıştırmalı, hem de ölçüyü kaçırıp çevresine haksızlık etmemeli.
Kur’an’da insanın nankör olduğunu belirtmesi örneklerle veriliyor. İnsanlar başlarına bir bela geldiğinde isyan etmekte ve bela geçince azmakta olduğunu görüyoruz. İnsanlar güç kazandıkça tavırları hareketleri değişmeye başlıyor. Doğrusu, insan hangi konumda olursa olsun, soğukkanlı ve mütevazı olmasını bilmeli…
Maddiyatın ön plana çıkarılması, parayı putlaştırma (soyut put) anlamı taşır. Bencil insan tipinin farkı da burada meydana çıkar. Maddiyat sahiplerine gösterilen saygı da yapaydır. Bu saygı gerçek anlamda fedakarca maddiyatını insanlık adına harcayan, paylaşmayı ilke edinen insanlara gösterilmelidir. Her insan kendi yapısını test edebilir.
Bizler hayatımızda sadece gerekeni yapmakla mükellefiz. Sonucu ise Allah tayin eder… Bizler de sonucu kabulleniriz…
Dünya ve öbür dünya için en doğru hareket tarzı da budur.
Zenginliğin, kanaat sahiplerine ait bir özellik olduğunu unutmayalım.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Tüketici sömürüldüğü kadar devletimiz de zenginliyor!
01-11-2024
-
Faiz düzeni toplumu perişan ediyor!..
30-10-2024
-
TDK’nin Türkçeyi zayıflatmasının açık delili!.. 60 bin kelimemizi çöpe attılar! İktidar da destek verdi…
29-10-2024
-
Korkaklık ve cesaret aynı yerde!.. Bu sahneye iyi bakın!..
22-10-2024
-
Milli Eğitim’de düşünebilen hiç mi adam yok!.. Müjde!.. Mehmet Şimşek'e taze para buldum!..
20-10-2024
-
Yetkililer, enflasyonun düşmeye başladığını söylüyorlar!.. Mehmet Şimşek de öyle!..
18-10-2024
-
‘Film Destek Fonu’ diye milyonları sinema sektörüne dağıt, sonra ‘Para bitti’ diye emeklinin 1,5 trilyonunu çal!..
16-10-2024
-
Adaletin olmadığı yerde sistem çöker!
13-10-2024
-
Koşul, anımsamak, olanak, olasılık ve de yanıt şimdi ‘yaşam’ oldu ‘hayat’ diyenlere kanıt!..
16-09-2024
-
Buyrun kadınların cenaze namazına! Şu sağlık sisteminin maşallahı var!..
29-08-2024
-
Can Atalay meselesi, emeklileri bile solladı!..
21-08-2024
-
Sayısalcılar hayattan anlamaz!..
22-07-2024
-
Bakan Mehmet Şimşek, bir sene sonra resmi kurumlarda da tasarrufu başlatıyor!.. İyi de emeklinin günahı neydi?!.
27-04-2024
-
SSK emeklileri, 2024’de de açlık sınırı altına itildi!.. Emekli zamları tekrar hayal kırıklığı oluşturdu…
17-01-2024
-
Emeklilerden oy istemeyin!
04-12-2023
-
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek cömertliği!
22-07-2023
-
Gençliği nasıl kaybettik? Makyaj, dövme, piercing ve cerrahi müdahaleler
10-07-2023
-
Adamı indiremedik!..
31-05-2023
-
Bayraktar ailesi niçin tarafsız olacak ki?..
07-05-2023
-
Gençlerin oy vermesi doğru mu?
02-05-2023
-
Kur'an meali yazmada tercüme sıkıntısı yaşıyoruz
08-04-2023
-
Kültür Bakanlığı hangi sanatkârı koruyor?
25-01-2023
-
Materyalist sistemler iflah olmaz
06-01-2023
-
Sağlık Bakanı, randevu isteyenler için internet sitelerine hiç bakıyor mu?
22-12-2022
-
Halk Ekmek de fırınlar da ekmek yapmasını beceremiyor!..
18-11-2022
-
Dilimiz yok ediliyor!.. TDK politikasının ihanet delilini inceleyebilirsiniz… Muhafazakâr hükümet, gözün aydın!..
26-10-2022
-
Sağlık her şeyden önce gelir de!..
13-08-2022
-
Hazirun Türkçe mi?!.
05-06-2022
-
Ulaştırma Bakanı güldürdü!.. İşletme - Ehliyet - Liyakat
15-04-2022
-
Gece yarısı davul çalmak, insan haklarına aykırı; aynı zamanda kul haklarına da!..
03-04-2022
-
Pahalıkla mücadele nasıl yapılıyor?
20-03-2022
-
Milleti elektrik çarptı
22-02-2022
-
SSK Emeklilerine şok! Dağ fare doğurdu… Hani az alana çok verilecekti!..
08-01-2022
-
Uçaklar düşmez; düşürülür!.. -Uçak kazaları: 2. Bölüm-
20-12-2021
-
Uçaklar düşmez; düşürülür!.. -Uçak kazaları: 1. Bölüm
13-11-2021
-
Başkanlık Sistemi, vatanını sevenler için çok önemli
19-10-2021
-
Hastahaneler beş yıldızlı; ama randevular negatif!
17-09-2021
-
Elbis Hotel macerası -Herkese faydalı olabilecek sağlık ve tatil bilgileri-
02-09-2021
-
Uyuşturucu ve aile
17-08-2021
-
Türkiye’de kitap, sanat ve liyakate neden değer verilmez?
17-07-2021
-
Kıbleyi değiştiren adam! -Bir Libya klasiği-
03-06-2021
-
Sadece erkekler mi suçlu?
29-04-2021
-
Adalet yoksa, kaos olur!..
17-04-2021
-
İhracatın yerli halka zararı
07-04-2021
-
Sevdiklerimiz çok mu haklı? -Duygu mu mantık mı?-
22-03-2021
-
2. bir “S-400” lazım!..
24-02-2021
-
Devlet kurumları hâlâ hantallıktan kurtulamadı… Hâlâ güvenlik kodu mu kullanıyorsunuz?
07-02-2021
-
Okumuyoruz! Okuduğumuzu da anlamıyoruz
05-01-2021
-
Bir zamanlar neymişiz
03-12-2020
-
Azerbaycan tarih hatırlatıyor; TDK tarih gömüyor!
09-11-2020
-
Adaletli olmak
18-10-2020
-
“Cevap” kelimesini kimler çöpe attı!?.
21-09-2020
-
Felsefe dersi, ilkokuldan itibaren başlamalıdır
16-08-2020
-
İnsanımız, büyük şirketler tarafından soyuluyor
12-08-2020
-
Mutluluk mu huzur mu?
03-07-2020
-
Kadınlar, sigara rekorunu yenilediler
07-06-2020
-
İlaç kullanmak zorunda mıyız? -İlaç tuzakları 2-
18-05-2020
-
İlaç kullanmak zorunda mıyız? -İlaç Tuzakları-
09-05-2020
-
Kadim Türkçe için taşın altına elini koyan kalmadı
22-04-2020
-
İhracat mı faydalı, Çernobil mi? -Globalizm belası-
08-02-2020
-
“Beyaz Zambaklar” Eğitim ve biz -Bölüm 2-
10-01-2020
-
“Beyaz Zambaklar” Eğitim ve biz -Bölüm 1-
25-12-2019
-
Suriye meselesini doğru anlamak lazım
05-12-2019
-
Materyalizm ve Ziraat Bankası
20-11-2019
-
Japonya'daki tuvaletler alaturkadır!.. Japon öğrenciler ise...
19-11-2019
-
ÖLÜM GERÇEĞİ karşısında “Kanseri yenmek” nasıl olabilir!
23-09-2019
-
Muhafazakâr iktidarda Arapça düşmanlığı!
19-08-2019
-
Duygularımız, mantığımız ve İstanbul seçimi ile diğer bazı gerçekler!
30-07-2019
-
"UBER"e KİM KARŞI?.. "Taksicilik"te yapılması gerekenler!
02-06-2019
-
AK Parti’de yapılan yanlış hesaplar
05-04-2019
-
SİGARA RAPORU
13-02-2019
-
Materyalist sistemin tuzakları
03-02-2019
-
İlkokulda “Kep atma” denemesi ve “Çanakkale geçilmez” cezası!
29-01-2019
-
İnanç ve İnançsızlık
05-01-2019
-
Sünnet- Kur’an ve Felsefe
07-12-2018
-
Bakanlık, aileyi korumaya mı yok etmeye mi çalışıyor?!..
05-11-2018
-
Güncelleme Birleşmiş Milletler’den Başlayacak
12-09-2018
-
Deniz bitişiğindeki beton yapılar, deprem ve tsunamiye karşı tedbir mi!
06-08-2018
-
TDK, Dil Bilimine ve Türkçe Gramere Karşı Mücadele Veriyor
11-04-2018
-
Fotoğraf Bir Resimdir
15-02-2018
-
HER ŞEYİN SEBEBİ MATERYALİZMDİR
24-11-2017
-
SAĞLIK POLİTIKAMIZDAKİ EKSİLER - ARTILAR
06-11-2017
-
Özel hastaneler ve 75 yaşında emeklilik meselesi...
09-06-2017
-
DÜNYA VE AKIL
05-05-2017
-
DİNLER ARASI DİYALOG VE MİSYONERLİK
20-03-2017
-
TÜRKİYE’YE KİMLER DÜŞMAN?
07-03-2017
-
ÇOCUKLARIMIZ BU KELİMELERİ BİLİYOR MU?
02-03-2017
-
TÜRKİYE OLARAK BAŞARACAĞIZ
13-02-2017
-
Tayyip Erdoğan ve iftiralar
19-01-2017
-
ELEKTRİK KAYIP-KAÇAK BEDELİ EVRENSEL HUKUKA VE İNSAN HAKLARINA AYKIRI BİR DAYATMADIR
18-10-2016
-
GURABA HASTANESİ KİMSESİZ VE FAKİRLERE BAKMIYOR
13-10-2016
-
İNSANLARIN ÇOĞU, FİKRE KARŞIDIR!
15-08-2016
-
İNSAN HAKLARI VEYA KUL HAKKI İHLALLERİ
07-07-2016
-
İNSAN HAKLARI VE KUL HAKLARI İHLALLERİ
04-07-2016
-
Süleymaniye Vakfı'nın İmsakiyesi
21-06-2016
-
Beylikdüzü - Gürpınar’da imar çılgınlığı ve Belediye’nin duyarsızlığı
13-06-2016
-
GECE YARISI DAVUL ÇALMAK, TEMEL İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR!
09-06-2016
-
Mühendisler neden yamuk yapıyor!
05-05-2016
-
TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ -ULUSALCILIK- SERÜVENİ VE DİLİMİZİ BEKLEYEN TEHLİKELER
12-04-2016
-
KESKİN SİRKE
26-03-2016
-
KADIN RAPORU
10-03-2016
-
MEDENİYET ÖNCÜLERİ DERNEĞİ VE DÜNYAMIZ
25-02-2016
-
Kur'an'ın Amacı! KUR’AN NASIL DEĞERLENDİRİLİR!
08-02-2016
-
Doğal Dünya Düzeni için Kur’an gerçeği…
28-01-2016
-
İNANÇ VE İNANÇSIZLIK -İnanmanın Rasyonel Faydaları-
21-01-2016
-
KAFDAĞI’NDAKİ YÖNETİCİLER ve TÜRKİYE -2-
04-01-2016
-
KAFDAĞI’NDAKİ YÖNETİCİLER ve TÜRKİYE
24-12-2015
-
Suni Dile Karşı Gerçek Türkçemizi Yaygınlaştıralım
19-09-2015
-
İşte size “Sağlıkta 101 altın kural“ ve...
27-07-2015
-
HEKİM (The physician) FİLMİ TAMAMEN YAHUDİ VE HİRİSTİYAN PROPAGANDASIDIR
22-06-2015
-
İKİ KERE İKİ HER ZAMAN DÖRT ETMİYOR
21-04-2015
-
MUTLULUK ve HUZUR
21-05-2015
-
Başörtüsü ve Tesettür
30-07-2015
-
Kadınla ilgili politikalar aileyi tüketiyor
25-04-2015