İki kere iki, eşittir dört etmiyor (2x2=4 ‘değil’)!..
İlkokul sıralarından itibaren öğrendiğimiz; iki kere iki, eşittir dört (2x2=4) ya da iki, iki daha dört (2+2=4), şeklindeki matematik işlemleri, maalesef hayat okulunda gerçekleşmiyor(!)…
Bu işlemin geçekleşmediğini, bizzat bu kardeşiniz; tekrar tekrar yaşayarak, hatta hayatında binlerce defa tecrübe olmasına rağmen; bundan bir-iki ay önce, kızım ve damadım için kiralık ev arama olayında, yeniden misliyle yaşadım…
Kiralık ev fiyatları, füze gibi hızla yükselmeye devam ederken, sabit gelirli insanların bu rakamlara yetişmesi günümüz şartlarında çoook zor…
Ancak aile fertlerinden de çalışanlar olursa bu fiyatları, karşılamak mümkün olabilir…
Şimdi küsmece- darılmaca yok!..
Eğri oturup, doğru konuşacağız!..
Falanı üzmeyelim, filanı kırmayalım gibi bir durumumuz da yok!..
Hep birlikte dertleşip, bu sıkıntıların bir an önce çözüme ulaşması için, üzerine vazife düşen bütün yetkililerin başlarını ellerinin arasına alarak düşünmeleri gerekiyor!..
İşte şimdi hakikatlerle yüzleşme vakti!..
Ülkemizde çalışanların büyük bölümü sabit ücretli ve özel sektörde mesai yapanların çoğunluğu asgari ücret tabanından maaş alıyor…
Nüfusumuzun neredeyse dörtte biri de emekli (memur, işçi ve Bağ-Kur emeklileri), aldıkları maaş da yaklaşık 15 bin lira ve bazıları da onun biraz üzeri katlarında alanlar var…
Asgari ücret tabanı da 22 bin lira…
Pekî ev kiraları ne kadar biliyor musunuz?
2+1 odalı evler; 20-25 bin lira, 3+1 odalı evler; 30-35 bin lira…
Tamam o zaman, bu fiyatlar nasıl oluşuyor?..
“Üzüm üzüme bakarak kararır” atasözümüz gereğince; ev sahipleri ve emlakçılar; “falanca yerdeki ev şu fiyatta, köşedeki konutun değeri bu, karşıda bulunan binanın ederi şöyle” diyerek yükseltiyor; fakat hakikatlere de göz ve kulak kapatıyorlar… Bu memleketin insanları, “yüksek fiyatları nasıl ödeyecek” diye düşünmüyorlar…
Öte yandan eski kiracılarla, ev sahipleri arasında yaşanan menfi olaylar da aldı başını gidiyor…
”Neden benim evim de komşunun evi gibi yüksek kira getirili olmasın” düşüncesiyle mahkeme yolunu tutarak yıllarca neticelenmesini bekliyorlar…
ŞİMDİ HESAP VAKTİ!..
Haydi bakalım alın elinize kâğıt- kalemi, matematik hesabı yapalım hep birlikte; nasıl anlaşıldı mı?..
Ha! Sadece kira bedelini karşılamayla da kalmıyor; ilave masraflar, faturalar, ulaşım gibi, giyim ve yiyecek gıdaların da alınması gerekiyor; bunları da unutmayalım hesap yaparken!..
Yoksa; siz kirayı, başkaları da diğer masrafları mı karşılıyor sanıyorsunuz?(!)…
Bu arada, bunlarla beraber mevsimin sebze ve meyve fiyatları da kiralama ücretinden geri kalmıyor maalesef; pırasanın kilosu 60-70 liradan, kıvırcık marul 30-50 liradan satılıyor…
Artık daha fazla uzatmak istemiyorum diğer ürün fiyatları da çok makul değil!..
Bütün bunları, sizler de biliyorsunuz; lâkin bu acı gerçekler gün yüzü gibi ortada…
Duyarsız kalarak, bu gibi olayların üstleri örtülmeye çalışılırsa, işçi emeklilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğinde, son mahallî seçimlerde ortaya çıkan tablo, daha farklı boyut kazanır!..
Demedi demeyin!..
HAKİKATLERE AÇIK OLALIM!..
Benim anlatmaya çalıştığım sadece münferit bir vaka değil, hayatın tam içi ve binlerce-milyonlarca insanlar, aileler bunu yaşıyor...
Bu zaman zarfında, yirmiye yakın emlakçıyla muhatap oldum. Bu gerçekleri anlattığımda; “biz bir şey yapamıyoruz, ev sahibi böyle istiyor” dediler…
Pazarlık için görüştüğüm ev sahibi de “ben de biliyorum fiyatlar çok yüksek; ama yapacak bir şey yok, komşunun evi de aynı fiyatta, zaten tek maaşla bu kira ödenmez, çift maaş bordosu olacak” dedi…
Şimdi bu olay, sadece benim başıma mı geldi ya da ben, bunları rüyada mı yaşamış olabilirim acaba?!...
Tabii ki hayır, bütün bunlar hayatın gerçek yüzünden önemli bir bölümü!..
Kimse bunlar, yaşanmıyor diyemez…
Bu gerçeklere, gözleri kapayıp, çözüm yolları için çaba sarf edilmezse; o zaman da daha farklı hakikatlerle muhatap olunur!..
Söylemesi benden!..
İşte şimdi anlaşıldı mı, iki kere ikinin, dört etmediğini?!..
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com