İnsan, İlahın varlığında sonsuz boyuttan bakar, İlâh'ın varlığında değil miyim?
Bilincim zaten ona ait, bir de benim berzah ile ayrılan zan bilincim var...
İki boyutta bakacağız...
1- Zan bilinci ki bu şirktir (nar boyutu).
2- İlah ile cem olan bilinç (nur boyutu)…
Bu sonsuz boyut aslında, insan-ı kebir/merkez insan ve neslidir. Aynı zamanda boyutlar da onun içinde...
“Sonsuz boyut” dediğimiz olay tek boyutun, yansımaları...
Yani tek boyuttan, la mevcuda İllallah...
Sonsuz boyuttan bakarsam, Rahman, Rahim, Rab vs. ( yansımaları)…
Kendi boyutumda kainatıma kuantum bakış...
Varlıgımda, akciğerin boyutundan bakarsam akciğerim, gözün boyutundan bakarsam gözüm, tırnağın boyutundan bakarsam tırnağım…
Akciğerimde bir hasar varsa, sonsuzlukta akciğerimi temsil eden örneğin; fotosentez yapan bitkilerin yaptığı işlevlerde sorun var.
Yeterli miktarda oksijen üretemiyorlar. Benim hastalığım “koah” bitkilere yansıyor. Çünkü ben aynı zamanda bitkileri temsil ediyorum (Ben, laine uyup, sigara içmeye devam ederek, akciğerimdeki hasarın ilerlemesine sebep oluyorum)…
“Nar”ı, “Nur” yapmak; Bu örnek; sigarayı bırakırsam “Nar”ı, “Nur” yaparım...
Ben, arazlarımı düzeltirsem, otomatik olarak onlar da düzelecek...
Doğru mu?
Bu arazlar sadece fiziksel değil...
Örnek; Ben ahlakımı düzeltirsen, benim yansımalarıma da bu yansır (Tabi bunların hepsi sünnetullah, fizik yasaları gereği)…
Tabii, nasıl melek ben isem, lain de benim; madde-anti madde, “habiloğulları - kabilogulları”, nasıl benim melek halim, yaptığım her olumlu davranış ile tekamül ediyorsa, lain halim de her negatif davranışımla kendi boyutunda tekamül ediyor...
A'dan Z'ye bütün varlık benim varlığımda mevcut...
Sonsuzluğun ta kendisiyim...
İnna lillah /Tümden gelim - İnne ileyhi raciun/Tüme varım.
Aslında geldiğimiz, döndüğümüz bir yer de yok!..
Kendi sonsuzluğumuzu, kapsadıgımız yeri idrak etmek var.
Ama da benim, “Sidretül münteha”da varlığa gelip, çeşit halinde görünen varlıklar da benim.
Her şey “1” şey anlatır.
Varlık aleminde 46 (nur boyutu), bir altta 92 (nar-nur boyutu) dolaştıktan sonra, “Sidretül müntaha”yı geçebiliyorum; diğer bir deyişle kendimi aşabiliyorum.
Aslında ilmen gezdik, hatta geçtik sayılır...
.
Öz’ün İfadesi, dikGAZETE.com