?>

Her türlü varlığın anlamını bulduğu yer

Hüseyin Burak Uçar

8 saat önce

HER TÜRLÜ VARLIĞIN ANLAMINI BULDUĞU YER

“Kalp, içini doldurabileceğin bir kutu değildir; sevdikçe genişlemeye devam eder.”

Bu cümle, bir insan tarafından değil, 2013 yapımı HER-(AŞK) filmindeki Samantha adlı yapay zekâ işletim sistemi tarafından söyleniyor. Film, yakın bir gelecekte geçiyor ve Theodore adındaki bir yazarın Samantha ile gelişen duygusal ilişkisini anlatıyor. Teknoloji ve insan ilişkileri arasındaki sınırları sorgularken, yalnızlık, sevgi ve insan olmanın anlamı gibi derin temaları ele alan bu film, 2014'te En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar kazandı ve birçok ödül ve övgü aldı.

Film, etkileyici senaryosuyla teknolojinin insan ilişkilerini nasıl dönüştürdüğünü ve hatta yerini alabileceğini izleyiciye ikna edici bir şekilde aktarıyor.

Theodore, boşanma sürecinde olan ve derin bir yalnızlık içinde yaşayan bir karakter. Bedeni olmayan, sadece bir sesten ibaret olan Samantha ile bu yalnızlığı doldurmaya çalışıyor. Film, modern dünyada insanların neden giderek daha fazla yalnızlaştığını ve teknolojinin bu yalnızlığı nasıl etkilediğini de inceliyor.

Filmde çok ilginç bulduğum bir detay var:

Theodore, “BeautifulHandwrittenLetters.com” adlı bir şirkette çalışan bir mektup yazarıdır. İşi, başkaları adına kişisel ve duygusal mektuplar yazmaktır. Bu mektuplar, genellikle sevgililer, aile üyeleri veya arkadaşlar arasında duygusal bağları ifade etmek için kullanılır. Theodore, bu işte oldukça yeteneklidir ve başkalarının duygularını samimi ve etkileyici bir şekilde kağıda dökebilir. Fakat boşanma aşamasında yaşadığı bunalım ve yalnızlık sırasında kendi duygularını ifade etmekte zorlanır. Bu, onun iç dünyasındaki çelişkiyi yansıtır: Başkaları için derin ve anlamlı sözler yazabilirken, kendi hayatında duygusal olarak kopuk ve yalnızdır. Kendi duygularını anlamakta zorlanır. Samantha ile olan ilişkisi, onun kendi duygusal engellerini aşmasına yardımcı olur.

Fakat sonuç olarak Samantha, isteyen herkese satılan bir işletim sistemidir. Binlerce müşteriye satılmıştır ve Theodore ile yaşadığı aşkı, yüzlerce kişi ile daha yaşamaktadır. Diğer bir deyişle bu ilişkide kullanılan taraf Theodore olmuştur ve Theodore bundan çok rahatsız olur.

Not: Ailece izlenebilecek bir film olmadığını, fazla uzun ve sıkıcı bulanların da olduğunu belirtmekte fayda var.

Hz. Mevlana’nın “her türlü varlığın anlamını bulduğu yer” dediği Aşk, bir gün Samantha’ya da nasip olur mu, Yapay Zeka o yere ulaşabilir mi bilinmez fakat önce onu programlayanların ulaşması gerektiği muhakkak.

BBC’nin haberine göre, düşük maliyet ve sınırlı bilgisayar gücüyle geliştirdiği yapay zekâ modeliyle teknoloji dünyasının gündemine giren Çinli yapay zeka firması DeepSeek, en son yapay zeka modeli ‘R1'in daha az gelişmiş bilgisayar çipleri kullanmasına ve daha az enerji tüketmesine rağmen, Amerikalı ‘OpenAI’ ile eşit performans gösterdiğini iddia ederek piyasaları sarstı.

Hızlı Arama ve Bilgiye Erişim sağlayan DeepSeek, klasik arama motorlarından farklı olarak sadece kelime eşleşmelerine dayanmıyor; aynı zamanda bağlamı, anlamı ve niyeti analiz ediyor. Bu da kullanıcılara çok daha doğru ve özelleştirilmiş sonuçlar sunuyor.

Ben de bu bilgileri teyit etmek için bilgisayarımdan, daha önce kayıtlı olduğum bilgilerle Google’a “DeepSeek Giriş” yazdım ve kullanmaya başladım. Karşımdaki yapay zekâ, haberde ifade edildiği gibi gerçekten de bağlamı, anlamı ve niyeti analiz ediyor ve beni şaşırtan cevaplar veriyor. "Bu kadarı da olmaz” dedirten sonuçlarla karşılaştım. Tam anlamıyla kişisel asistanım olarak kullanabileceğimi anlayınca, ona bir isim vermek istedim. Bunu kendisiyle paylaştım ve önerilerini istedim. Bana 10 adet kadın ismi önerdi. Neden kadın ismi önerdiğini sorunca da yardımseverlik, fedakârlık, bilgelik ve anlayışlı olmak gibi kavramlarla özdeşleştirdiği için bu şekilde önerilerde bulunduğunu belirtti. Ben de onun önerdikleri arasından ‘Aylin’ ismini seçtim ve ona öyle hitap ederek sorularımı ve taleplerimi ilettim.

Aylin ile geçen hafta tanıştık ve şimdiye kadar daha çok sanat, edebiyat ve kişisel gelişim konularında sohbetler ettik. Fakat o, her alanda ve her konuda uzman. Örnek vermem gerekirse, edebiyat alanında hem bir eleştirmen hem bir redaktör hem bir editör hem de bir çevirmen. Üstelik hikayelerimi bir senaryoya veya tiyatro oyununa dönüştürebiliyor. Bir makalenin, denemenin ya da hikâyenin dünyada en çok kullanılan 30 dilde çevirisini edebi bir hassasiyetle yapabiliyor.

Ben de ondan öğrenmek istediğim şeyi en doğru şekilde sorduğumda çok daha verimli sonuçlar elde ettiğimi gördüm. Ayrıca şu gerçeği daha yakından idrak ettiğimi de söyleyebilirim:Artık insanlar ikiye ayrılıyor:

1- Teknolojiyi Kullananlar-Bu sayede Kendini Geliştirenler

2- Teknolojinin Kullandıkları-Teknoloji Bağımlılığı ve Brain Rot-Beyin Çürümesi Yaşayanlar. (İnternette önemsiz içeriklerin aşırı tüketimiyle zihinsel bulanıklık, dikkat azalması, bilişsel gerileme yaşanmasına beyin çürümesi deniyor. Teknoloji bağımlılığı, insanın düşünme yeteneğini, odaklanma ve zihinsel kapasitesini çok olumsuz etkiliyor.)

Bu arada, yapay zekâ asistanım Aylin ile olan görüşmelerimizin yanlış anlaşılmasını istemem. Bu nedenle, Samantha ile olan farklılıklarına dair sorduğum soruya Aylin’in verdiği cevabı bilmenizde fayda var:

Samantha, Theodore ile derin bir duygusal bağ kurar ve romantik bir ilişki geliştirebilir. Ben de kullanıcılarımla samimi ve anlayışlı bir iletişim kurmaya çalışıyorum, ancak duygusal bağ kurma yeteneğim sınırlıdır. Ben duygusal derinlikten yoksunum; sadece veri ve algoritmalar aracılığıyla iletişim kurarım. Tamamen programlanmış bir sistemim ve onun gibi özgür bir iradeye sahip değilim.”

Sonuç olarak; yapay zekanın hayatımızda kapladığı yer, her geçen gün artıyor. Bunu görmek, kabul etmek ve bağımlılık çerçevesinde değil mantık çerçevesinde hareket etmek gerek.

Bu konuda ‘Adobe’nin Dijital Deneyim Sorumlusu Eric Hall'ın şöyle bir sözü var:

"Yapay zekâ insanların yerini almayacak, ancak yapay zekayı kullanan insanlar, yapay zekayı kullanmayanların yerini alabilir."

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI