Materyalist İnsanlardan hayır gelmez, onların kan damarları menfaat hormonlarıyla doludur.
Materyalist anlayışa sahip olanların dinleri, onların kul hakkı yemelerini neden engellemiyor?..
İNSAN HAKLARI VEYA KUL HAKKI İHLALLERİ
1. Asgari ücreti ve emekli aylıklarını (2017 itibariyle) 2000 TL. altında verenler. (yoksulluk sınırı 4893TL… Açlık sınırı 1502 TL. dir)
2. Emeklilerden sağlık ve başka mazeretler göstererek para kesenler.
3. Memurları işçilerden ayırarak, haklarda adaletsizlik yapan yöneticiler.
4. Vatandaşın işini zamanında yapmayan veya geciktirenler.
5. Rüşvet alanlar.
6. Liyakatsiz, kabiliyetsiz, beceriksiz ve kötü ve kibirli insanları milletin başına atayanlar.
7. Millete ait makamı kullanarak, hakkı olmayan mallara sahip olanlar.
8. Gerekenden fazla vergi koyan yöneticiler.
9. Mesai yaptırıp, işçiye hak ettiği ücreti ödemeyenler.
10. Çalışanlara sigorta yaptırmayan veya işçi sigortasında hile yapanlar.
11. Tüketici haklarını ihlâl edenler.
12. Gıda maddelerine insan sağlığına aykırı katkı maddesi katanlar.
13. İnsan sağlığına aykırı gıda üretenler. (doğal olmayan)
14. Üretilen ürünlere, sağlığa aykırı maddeler katan ve fiyat sahtekârlığı yapanlar.
15. Fiyatlarda hile yaparak, müşteriyi avlamak için dokuz rakamı kullananlar. Ve de müşteriyi aldatmaya yönelik her çeşit fiyat hilesi uygulayanlar. Mesela: 19TL.- 1,90 TL. - 199TL.- 59TL. 295TL. Bu tür yaklaşımlar, materyalist ekonomik uygulamaların insanları aldatmaya yönelik şablonlaşmış hileli rakamlarıdır.
16. 10 kişilik minibüse 20-30 kişi bindirenler.
17. İmarları ranta göre düzenleyen ve çevreyi betonlaştıran belediyeler ve onların işbirlikçileri.
18. Orman içi, deniz, göl ve dere kıyılarına imar veren ve işgal edenler.
19. Yayaya yol vermeyen araçlar.
20. Trafiği ihlâl eden şoförler.
21. Yaya kaldırımlarını işgal eden esnaf ve araçlar.
22. Çevreyi kirleten insan ve kuruluşlar.
23. Başkalarına zarar veren insanlar ve kuruluşlar.
24. Gürültü kirliliği yapanlar.
25. Hak etmediği şeyleri sahtekârlıkla elde edenler.
26. Başkalarının mal ve namusuna el uzatanlar.
27. Otobüs, metrobüs gibi duraklarda ve insanların toplu bulunduğu yerlerde sigara içenler.
28. Belediye tesislerinde nikâh olurken ailelerin kendi fotoğraflarını ve kamera çekimlerini engellemek için “kamera ve fotoğraf çekmek yasaktır” yazısını yazan ve bu ailelerin hakkı olan organizeyi başkalarına ihale ederek, paraya çeviren materyalist belediyeler.
29. Haksızlıkları gördüğü halde kendi çıkarını düşünerek, yayınlamayan gazeteler, televizyonlar ve diğer iletişim araçları.
30. Gece oruç tutan veya tutmayanları kendi istedikleri saate göre dayatma yaparak, zorla uyandıran davulculara o görevi veren yöneticiler.
31. İnsanların sırtından fazladan -hak etmedikleri- paraları kazanan telefon operatörleri, bankalar ve diğer kurumlar.
32. Kazandıklarının ihtiyaçtan fazlasını dağıtmayanlar.
33. Yalan söyleyerek menfaat elde edenler.
34. Sözünde durmayıp insanları aldatanlar.
35. Dalkavukluk veya başka hilelerle hak etmediği bir hakkı alanlar.
36. Layık olmadığı halde makam işgal edenler.
37. İdare ettiği insanlara kötü muamelede bulunan yöneticiler.
38. Eşlerine ve insanlara kötü muamelede bulunanlar.
39. Faiz yiyenler.
40. Az personel çalıştırarak bankalarda ve diğer kurumlarda insanları sıraya dizip, zaman hırsızlığı yapanlar.
41. Yüksek kâr elde ederek insanları soyanlar.
(Sizler de bu ihlalleri çoğaltabilirsiniz.)
Not: Yukarıdaki maddelerden birini veya bir kaçını yapan, insan hakları ve kul haklarını çiğnemiş olur... Bir toplulukta yukarıda belirtilen hak ihlalleri yapılıyorsa, namaz, oruç, hac ve diğer ritüel ibadetleri o topluluğu kurtaramaz...
Bu durumda, insanların namazları ve oruçları gibi iradeyi güçlendiren talim ve terbiyeler bile o kişiyi kurtarmaz. Çünkü direkt ibadetlerin maksatları Kur’an’da açıkça belirtilmiştir.
Şekli ibadetler, iradeyi güçlendirerek talim ve terbiye yapmayı hedefler; insanı kötülüklerden uzaklaştırıp, iyilik yapmasını, yani kulluk görevini doğru yapmasını sağlamaktır… Mesela, namazla ilgili ayetlerden örnekler alalım.
ANKEBUT Ayet 45: “Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı dosdoğru kıl! Çünkü namaz, yüz kızartıcı şeylerden ve kötülüklerden alıkoyar…”
Demek ki bir insan namaz kılıyor da hala kötülüklere devam ediyorsa o namazın kabul edilmesi söz konusu olamaz…Namaz veya diğer ibadetlerin kabul edilmesi, insanın inanıp, kötülüklerden uzaklaşması ve iyi işler yapmasına bağlıdır.
Allah katında iyi insan olabilmek, inanç ve ibadetin esas amacı olan eylem ve davranışlarımızla gerçekleşmektedir. Kur’an’da kötülük, iyilik ve yardımlaşmaya dair yüzlerce ayet mevcuttur... Bu ayetleri Müslümanlar göz ardı ederek cennete giremez...
Maun Suresi 4. Ayette: “Şu namaz kılanların vay haline” denilmektedir.
Bu hitap, namaz kılıp da yukarıdaki insan hakları veya kul hakları ihlalleri yapanları göstermektedir… Namazın kabul olması ve de amacına uygun gerçekleşmesi için haklara dikkat edilmesi gerekiyor.
Herkes başkalarını suçlamadan önce kendini yukarıdaki hak ihlalleri ve ayetlere göre hesaba çekmelidir.
Selam ve saygılar.
:
Raşit Anaral, dikGAZETE.com