Engelliler ve spor kelimeleri yan yana getirildiğinde yazılışı ve mana olarak bu iki kelime, birbirlerine yabancı gibi geliyor. Hayatın içine girip, konunun ayrıntısını araştırdığımızda, engelliler ve sporun birbirleri ile ne denli yakın ilişki içerisinde olduğunu görmek zor olmadı!..
Engel grupları sınıflandırıldığında, kategori olarak zihinsel, bedensel, görme ve işitme olarak karşımıza çıkmakta. Bu engel grupları içerinde yer alan bireyler, ya doğuştan ya da sonradan bu sınıflandırmanın içerisinde yer almakta. Ki adı geçen engel grupları ayrıntısı, alt gruplarına baktığımızda ana başlıklar altında otuzu aşkın kategoriye ayırmak mümkün…
HER ENGELLİ GRUP İÇİN BİR SPOR DALI MEVCUT...
Engellilerin dört ana başlıkta toplanan bu grupta alt basamaklarının kendine göre, yapabileceği spor branşları var. Örneğin bedensel engel grubuna giren kas, beyin gibi hastalıklarda temel problem hareketsizlik. Bu demek oluyor ki; bu durumda hareket kabiliyeti devreye giriyor. Bu hastalıkların sağlık reçetesinde yüzme branşı ilk sırada yer alıyor!..
Zihinsel engelli bir bireye spor yaptırarak, o bireylerin komut alma, öz güven kazanma, bağımsız hareket etme, kendini ifade etme, sosyal yapıya uyum sağlama gibi bir seviyeye ulaşmasını sağlamak mümkün olabilmekte…
İnsanın kaderi Yaradan tarafından belirlenmiş, kalite ve süresi yine O’nun tarafından bilinmekte. İnanan olarak bizleri yoktan var eden yüce Allah’ın (c.c) çizmiş olduğu bu kaderin-çizginin ötesine geçmek mümkün değil.
ÖMRÜMÜZÜN KALİTESİNİ SPOR/EGZERSİZ İLE SAĞLAMAK...
Kul olarak ömrümüzü ne bir saniye öne, ne de bir saniye sonraya ayarlamak mümkün değil. Bu demek oluyor ki bize düşen, hayatımızın her anını kaliteli şekilde sürdürme gayreti. İşte bu kaliteyi spor-egzersiz ile sağlamak mümkün olabilmekte…
GÖRME ENGEELİLERİN OYNADIĞI FUTBOL BENZERİ OYUN “GOALBALL" VE HAKEM SAYISI...
Görme engelli bireylerin, spor sayesinde hayata ne denli tutunabildiğine bizzat şahit olan biri olarak, onların yaptıkları etkinliklerden elde ettikleri kazanımları görmekteyiz. Görme engelli bireylerin, üçe üç karşılıklı iki takım halinde oynadıkları ve futbol ile eşdeğer tutukları goalball branşının tam dokuz hakemle oynandığını söylersek, ne demek istediğimizi sanırım anlamış olursunuz…
Diyebilirsiniz ki “Bu insanlar zaten görmüyor, neden dokuz hakem?" Evet, hassasiyet ayrıntıda gizli. Toplum olarak, başımıza gelmeden, dahası bilgi sahibi olmadan fikir yürüttüğümüzde, sık sık Nasreddin Hoca’nın ‘Damdan düşenin hali’ fıkrasını hatırlatmak zorunda kalırız!..
İMKANI YERİNDE OLAN “ÖZEL” OLARAK HİZMET ALIYOR, YA DİĞERLERİ...
Engelliler konusundaki bu açıklamalardan sonra, şu gerçek karşımıza çıkıyor; ‘Her engelli bireyin mutlaka yapabileceği bir spor dalı mevcut’. Bunun için gerekli olan tesis ve konusunda uzman eğitmen. Peki, bunu kim yapacak! Mali durumu iyi olan bir engelli, özel sektörden bu hizmeti alıyor, ya diğerleri! Burada hemen şunu belirtmek istiyorum; mevcut imkânlarını onların hizmetine sunanları tebrik ve takdir etmek de görevimiz…
Engelli sınıfına giren ve gelir düzeyi düşük olan toplumun büyük bir kesimini oluşturan bireyler, kamu kurumlarının vermiş olduğu sportif etkinliklerden yararlanma yoluna gidiyor!
Ülkemizde her on kişiden birinin engelli olduğu gerçeği ile hareket edildiğinde, cevabı aranan soru, özel sektörde pahalı olan bu spor hizmeti kamu kurum ve kuruluşlarında yeterli düzeyde mi?..
"RAHATSIZLIĞI TELAFİ" İÇİN BAŞLAYIP, SPOR OLARAK DEVAM ETMEK...
İşin dikkat çeken diğer yanı, engelli bireylerin hastalığının ilerlememesi, sağlığını muhafaza etmek veya sosyalleşmeleri için başlatılan hareket-egzersizlerin ilerleyen süreçte sportif bir boyut kazanması.
Sağlıklı işletilen süreç sonunda, toplumun bir parçası haline gelen bu sportif aktivitelerdeki devamlılıkla, bireyler kendilerini spor müsabakalarI ve yarışmaların içerisinde bulmakta.
Engellilere sunulan spor hizmetinin boyutu ve meyveleri hakkında yapılanları ilerleyen süreçte inşallah yine sizlerle paylaşacağız. : Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com