Ukbe bin Amir (r.a)’den rivayetle Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Hastalarınızı yiyip içmeye zorlamayın. Zira Allah Azze ve Celle onları yedirir içirir.” (Tirmizî, Tıb 4)
Hastalık dönemi; bedenin savunma ve temizlenme zamanıdır.
Bu dönemde ateş yükselir ki, dış saldırılara karşı beden sınırları daha güçlü savunulsun.
Burun akar, göz akar, balgam birikir, ishal başlar…
Bu salgılar; temizlik sırasındaki atıklardır.
Halsizlik olur…
Bağışıklık sistemi, bedenin çalışmasını, zorlanmasını, odak noktasının temizlikten başka yere kaymasını istemez.
O yüzden denir ki “şifayı kaptım”…
Doğrudur şimdilerde her ne kadar bu belirtiler insanları paniğe sevk etse de; aslında beden kendini temizlemektedir.
Yemek yediğinizde, mide çalıştığında, bağırsaklar emilim yaptığında ve odak noktası sindirim sistemi olduğunda, temizlik sekteye uğrar. Çünkü insülin baskın hale gelir, temizlik ve tamir için salgılanan açlık hormonları baskılanır.
Kan dolaşımı, sindirim sisteminde toplanır. Haliyle bağışıklık sisteminin istemediği bir şeydir bu yine…
Genel kurmay başkanı (bağışıklık sistemi), beyine (saraya) haber gönderir: “İştahın kesilmesi gerek!”…
Yönetim sarayı emir verir: “İkinci bir emre kadar iştah kesilecek!”
Bulantı başlar, iştah kesilir.
Sanmayın ki kan şekeri düşecek, hasta aç kalacak…
Açlıkta; açlık hormonlarının etkisiyle depo şeker, kana salınır ve kan şeker seviyesi zaten normal aralıkta tutulur. Yani hasta iken iştahsız olsanız da “yedirilip içirilirsiniz.”…
Uyarı 1:
- Aşırı ishal durumunda su içmek ihmal edilmemelidir.
Uyarı 2:
- Eğer, aşırı bulantı ve kusma yoksa doğal gezen tavuk ile tavuk suyu çorbası bağışıklığı desteklemekte faydalı olur, iştah yoksa zorlanmamalı.
Uyarı 3:
- Kronik hastalıklarda bu mekanizma çalışmaz. İştah kesilmez. Çünkü bağışıklık sisteminin bu mekanizması bozulmuştur. Bu durumda yeme içmeyi hasta kendisi azaltmalıdır.
-Tıbb-ı Nebevi’den öğütler, 2-.
Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com