Geçtiğimiz hafta ortasında Astana’da Rusya, İran ve Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde olası bir Türk operasyonunu görüştü. Toplantıda yer alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, diplomatik temasla ilgili olarak ''Görüşmelerde yoğun temaslar oldu, İranlı ve Türk heyetlerin tamamına yakını ile görüştük. Asıl dikkat, tabii ki Türkiye'nin Suriye'ye askeri operasyon yapma niyetine odaklandı'' demişti.
Lavrentiev'e göre Rus tarafı, Ankara'yı sorunu şiddete başvurmadan barışçıl yollarla çözmeye ikna etmeye çalıştı. Şimdi, Rusya Devlet Başkanının özel elçisinin açıkladığı gibi, taraflar nihai açıklamanın parametreleri üzerinde anlaşıyorlar. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O.Pedersen'i ise Siyasi Konulardan Sorumlu Görevlisi Robert Dunn temsil edecekken daha önceki görüşmelerde gözlemci statüsünde yer alan Ürdün, Irak ve Lübnan'dan bu kez sadece Ürdün heyeti yer aldı.
Söz konusu görüşmelere İran’dan Dışişleri Bakanı Siyasi İşler Danışmanı Ali Asgar Hacı başkanlığındaki heyet katıldı. Türkiye'den ise Dışişleri Bakanlığı Suriye Genel Müdürü Büyükelçi Selçuk Ünal başkanlığında bir heyet bulundu. Kaynaklar Suriye’den de Dışişleri ve istihbarat yetkililerden müteşekkil bir grubun müzakereleri takip ettiğini belirtiyor.
Görüşmelerde taraflar, Suriyeli sığınmacıların dönüşü için koşulların sağlanması başta olmak üzere Suriye’deki insani ve sosyoekonomik durum, Cenevre’deki Anayasa Komitesi çalışmaları, güven artırıcı önlemler, rehinelerin serbest bırakılması ve kayıp kişilerin aranması gibi konuları masaya yatırdı.
Sonuç bildirgesinde Taraflar, sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere, komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı kararlılıklarını ifade etmiştir. Taraflar, Suriye’de faaliyet gösteren terör örgütlerinin farklı isimler ve uzantıları adı altında artan varlığı ve saldırılarını kınamıştır. Suriye’nin kuzeyine ilişkin tüm düzenlemelerin fiilen uygulanmasının önemine dikkat çekmiştir. Taraflar, terörle mücadele bahanesiyle hayata geçirilmeye çalışılan gayrı meşru, sözde “öz yönetim” teşebbüslerinin kabul edilemez olduğunu bir kere daha vurgulamıştır. Kuzey doğu Suriye’deki gayri meşru ve sözde “özyönetim” girişimleri dahil olmak üzere terör oluşumlarını destekleyen ülkelerin eylemlerini kınamıştır. Taraflar, Fırat Nehri’nin doğusundaki ayrılıkçı yapıların; buradaki yerel halkın barışçıl gösterilerinin şiddetle bastırılması, zorla silah altına alma ve eğitim alanındaki ayrımcı faaliyetler dahil olmak üzere sivillere yönelik artan baskı ve saldırılardan duyulan derin endişelerini beyan etmiştir.
Türkçesi; taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerinin olası müdahalesine yeşil ışık yakmıştır.
Araplar “Şam’ın Şekeri”nden umudu kesmişler!..
Görüşmeler devam ederken Ürdün Dışişleri Bakanı Dr. Ayman Hüseyin Abdullah Al-Safadi’nin görevlendirdiği Astana’da gözlemci olarak bulunan Ürdün Temsilcisinin Şarkul Avsat muharriri, Suudi Sermayesinin mutemet adamı, Ürdün eski hükümet sözcüsü Salih Kallab’a aktardığı bilgiler Suriye’nin yeni bir beşeri ve idari yapılanmanın eşiğinde olduğu gösteriyor. Kallabi’ye bakılırsa Arap Ligi, bu yeni süreçten hoşnut değil ve böyle olursa Arapçılık dayanışması büyük zarar görecek. Salih Kallab; “Türkler’in Hatay'da işgalci” olduğunu yazıp çizmekten utanmayan birisi. Salya sümük ağlamasının nedeni daha iyi anlaşılıyor değil mi? Kendisi Emevi sevicisi.
Salih Kallab, Şarkul Avsat gazetesinde geçtiğimiz Perşembe günü yayınlanan “Suriye: Dikkat çekici dönüşümler ve neden Şam'ın yerine Halep?!” başlıklı makalesinde; “Son olarak konuşulan Suriye siyasi “coğrafyasının”, çağlar boyunca başkenti Şam olan Bilâd-ı Şam'dan Haleb-i Şehbâ’ya taşınması meselesi ise alışılmadık, tarihin uzun ve yakın dönemleri boyunca yaşanmamış bir şeydir. Bu, Bilâd-ı Şam ve Suriye Arap bölgesinin tamamını aşarak bazı Arap ülkelerine de uzanabilecek (Allah korusun) tehlikeli dönüşümler bekleniyor demektir. Suriye’nin haritası yeni bir harita ile değiştiriliyor ve Şam’ın yerini Halep’in alması mı isteniyor? Bu, Suriye bu şekilde parçalanıyorsa, o halde tüm Arap dünyasını parçalamaya yönelik bir komplo; evet bir “komplo” olduğu temeline dayanan birçok soru işareti yaratıyor.” demişti.
Aslında bu tartışmalar yeni değil. Neredeyse 7-8 yıllık bir geçmişi var. Türkiye’de de Halep üzerine birçok analiz yapılıyor ve “Suriye’nin yeni başkenti” olarak adlandırıyordu.
Suriye iç savaşının sembol isimlerinden ve Halep Askeri Meclisi’nin eski başkanı, halen, ‘seçkin kuvvetler’ anlamına gelen ve tamamen Araplardan müteşekkil ‘kuvvet en nuhba’ isimli muhalif grubunun başı Albay Abdulcebbar Ageydi, yıllar evvel; “taşıdığı potansiyel itibarı ile Halep her açıdan bir dünya kentidir. Savaş bittiğinde Halep’i büyük ihtimalle Suriye’nin başkenti olarak göreceğiz. Devrimin kalbi Halep’tir ve sanayi, sanat, kültür, tarih ve insan kalitesi olarak Halep başkent olmayı fazlası ile hak eden bir kent.” demişti.
Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Albay Abdulcebbar Ageydi, Kobani savaşında “Kürtlere yardım etmezsek PYD rejim ittifakı daha tehlikeli olur" demiş, PYD yönetiminin Esed’e karşı kendilerine her cephede destek sözü verdiğini, Kobani’ye 1350 kişilik Özgür Suriye Ordusu’ndan teşekkül edilen bir güç gönderdiklerini söylemişti. O dönemde Halep kuşatma altında olduğu için geçiş Türkiye üzerinden yapılmıştı. ÖSO, Türkiye destekli, Albay Abdulcebbar Ageydi ÖSO Komutanı ve PYD/PKK güçlerine Kobani’de DAEŞ’e karşı savaşlarında destek veriyor. Aslında bu Türkiye’nin Kobani’ye desteği anlamına gelmiyor mu?
Görüldüğü gibi uluslararası ilişkilerde dostluklar ve düşmanlıklar her an değişebilir.
The New York Times (NYT) gazetesinde 9.09.2016’da “Halep, DAEŞ’in fiilî (de facto) başkenti” olarak tanımlanıyordu. Anlaşılan son görüşmelerde Suriye sahasındaki “de facto” durum, harita üzerinde şekillenmeye başlamış. 2019'daki harekâttan sonra Fırat'ın doğusunda askeri denklem dramatik şekilde değişti.
ABD Menbic, Kobani, Sırrin, Ayn İsa ve Tel Temir'deki güçlerini güneydoğuya ve petrol alanlarına çekerken Ruslar Tabka Üssü, Ayn İsa'daki 93'üncü Tugay, Sırrin Hava Üssü ve Kamışlı Havaalanı'na yerleşti. Ruslar ayrıca Menbic, Amude, Dirbesiye, Kobani ve Haseke'de varlık göstermeye başladı. Rusların bulunduğu üs ve noktaların sayısı 18'e ulaştı.
Benzer şekilde Fırat'ın doğusunda pek çok yere intikal eden Suriye ordusu, Kobani ve Kamışlı dahil Türkiye ile sınır hatlarına yerleşti. YPG'nin 30 kilometrenin altına indiğini göstermeye matuf bu güçler herhangi bir taarruzu karşılayacak büyüklük ya da kapasitede değil.
Amerikan güçlerinin bulunduğu üslerin dördü Barış Pınarı ile kontrol edilen alanın doğusunda Amude, Himo, Kahtaniye/Tırbespiye, Malikiye/Derik ve Rimelan'da. Şimdi Ukrayna Savaşı nedeniyle Rus kuvvetleri birçok yerden çekildi. Onlardan boşalan yerlere İranlı paramiliter güçler yerleştirildi.
Ankara, yaptığı hamlelerle Afrin, Cerablus ve İdlib hattını birleştirdi ve Suriye Milli Ordusu’na (SMO) (Eski Özgür Suriye Ordusu -ÖSO) devretti. Stratejik amaç, bu bölgede geçici Suriye hükümetini yerleştirmekti. Cerablus, Azez ve el-Bab’da başladığı bu müdahaleyi Afrin ile sonuçlandırdı. İdlib’e bağlı Fua ve Keferya kasabalarının boşaltılması sonrası Hama, Halep ve İdlib’den oluşan ‘Sünni koridor’ haritası netleşti.
2018 yılı ikinci yarısından itibaren doğuda ABD-PKK, orta bölgede Türkiye-ÖSO, güney ve batı bölgelerinde ise Rus-Esed idari nüfuz alanları oluştu. Sonuçta Kuzeyinde Sünni Arap, kuzeydoğusunda Kürt ve geri kalan kısımlarda Şam merkezli Nusayri Arap devletleriyle yeni bir Suriye Federasyonu ortaya çıkabilir. Türkiye’nin inşa edeceği Kuzey Suriye’ye karşılık, Kürt bölgesi ve petrol bölgelerinde inşaat ve madencilik sektörlerinde yeni imtiyazların hangi ülkelere verileceği sorusunun cevabı, yeni haritanın aktörlerine bağlı olacaktır.
Suriye'nin başkent Şam'dan sonra ikinci büyük şehri olan Halep, ülkenin ticari başkenti olarak biliniyor. Rusya, İran ve aynı zamanda Esed rejimi, Halep’in Türkiye’nin katkılarıyla yeniden inşa edilmesini istiyor. Zor durumda olan Rusya ve İran’ın bu yükü kaldırmaya gücü yetmez.
Yol haritası şimdiden belli; Ankara Halep’in yeniden onarılması için katkı sağlasın, Türkiye’deki Suriyeliler de o bölgeye geri dönsünler. Kontrolse formaliteden Esed rejimine verilsin. Aynı zamanda Halep’in Sünni bölgesi olarak kalacağına, İranlıların buraya sızmayacağına ve Esed yönetiminin kontrolünde Sünni temsilciliklerinin oluşturulacağına dair Türkiye’ye garanti verilsin.
Türkiye ve Rusya’nın, Esed rejiminin Halep’ten çekileceği ve kontrolün Türkiye’ye geçeceği bir formül üzerinde görüştüğü iddia ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği yeni askeri harekatın gecikmesinin nedeni, görüşmelerin sürdürülüyor olması. Anlaşma sağlanırsa Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep, yeniden imar edilecek, Türkiye ve Avrupa’da yaşayan 3 milyondan fazla mülteci de eve dönecek.
ABD, HTŞ ile işbirliğine kapı aralıyor!..
Tahrir el-Şam veya Şam Kurtuluş Heyeti, kısaca HTŞ, ABD tarafından terör örgütü görülmesine karşın kapalı kapılar ardında görüşmelerin yapıldığı söyleniyor. 2001'den bu yana El Kaide; Afganistan ve Pakistan'daki üssü olan bir örgütten, bölgesel temelli üyelerden oluşan küresel bir ağa dönüşmeye devam etti. “El Kaide Çekirdeği”nin merkezi planlama otoritesi de benzer şekilde, kaos yaratmak ve örgütsel güçlerini artırmak için geçirilmiş alanlardan yararlanmaya devam eden bölgesel şubelerine devredildi. El Kaide ve Irak İslam Devleti'nin eski bir kolu olan ve şu anda Suriye'nin kuzeyindeki İdlib vilayetine belirgin bir şekilde yerel olarak odaklanan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ). Washington'un hem Suriye angajmanı hem de IŞİD'i yenmek için Küresel Koalisyon için eski özel elçisi Büyükelçi James Jeffrey'e göre, HTŞ'nin ABD yetkililerine şu mesajı göndermek için arka kanalları kullandığı iddia ediliyor: “Arkadaşınız olmak istiyoruz. Biz terörist değiliz. Biz sadece Esad ile savaşıyoruz... Sizin için bir tehdit değiliz.”
Bu ve diğer değişiklikler, grubun ABD ve uluslararası hukuka göre terörist olarak adlandırılmasının ayarlanmasının önünü açabilir. Washington da istihbarat uzmanları, HTŞ ile işbirliği imkanlarını tartışıyor.
Neden mi?
Çünkü Washington'un HTŞ'nin kontrol ettiği bölgelerin istikrarında çıkarı var. Washington, Türkiye'yi HTŞ kontrolündeki kuzeybatı Suriye'de çeşitli, dengeli bir ekonomiyi teşvik etmeye yardım etmelidir. ABD hükümeti, grubun insan hakları duruşunu iyileştirmek ve yerel şura konseyi seçimlerini kadınlar da dahil olmak üzere tüm nüfusa açmak gibi temel koşulları karşıladığını varsayarak, güvenlik ve insani konularda HTŞ'yi devreye sokmak için Türkiye ile arka kanalları kullanmayı düşünebilir.
ABD öncülüğündeki koalisyon, daha önce sabah erken saatlerde Suriye'nin kuzeyinde Türk destekli isyancılar tarafından kontrol edilen bir bölgeye helikopter çıkarma operasyonu düzenlemişti. Operasyon, Türkiye sınırına sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Al-Humaira köyü yakınlarında gerçekleşti ve operasyonda ABD yapımı Chinook ve Black Hawk helikopterleri kullanıldı.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://sana.sy/tr/?p=257135
https://www.basnews.com/tr/babat/757713
https://tr.abna24.com/news//suriye-konulu-astana-gorusmelerinin-detaylari-aciklandi_1266877.html
https://www.jpost.com/breaking-news/article-709532
https://aawsat.com/home/article/ 3705601/صالح-القلاب/سوريا-التحولات-مثيرة-ولماذا-حلب-مكان-دمشق؟
https://turkish.aawsat.com/home/article/3706751/salih-kallab/suriye-dikkat- çekici-dönüşümler-ve-neden-şamın-yerine-halep
https://www.aa.com.tr/tr/abd-baskanini-seciyor/halep-bir-nedir/643863
https://www.aljazeera.com.tr/haber/suriyede-kirli-ve-karanlik-bir-oyun-uygulaniyor
https://www.rudaw.net/turkish/opinion/30012018
https://tr.mehrnews.com/news/1902906/Astana-görüşmeleri-sonrası-İran-Türkiye-ve-Rusya-dan-ortak-bildiri
https://armedia.am/eng/news/105326/russia-iran-and-turkey-discussed-the-turkish-operation-in-syria.html
https://www.mfa.gov.tr/no_-199_-15-16-haziran-2022-tarihlerinde-nur-sultan-da-yapilan-suriye-konulu-yuksek-duzeyli-toplanti-hk.tr.mfa
https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/al-qaeda-hayat-tahrir-al-sham-and-future-jihadism
https://islamianaliz.com/haber/7436317/oso-komutani-kurtler-biz-destek-vermesek-rejimle-ittifak-yaparlar-onlari-kazanmak-zorundayiz
https://www.radikal.com.tr/dunya/osodan-kobaniye-1300-kisilik-kuvvet-1220896/
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/suriyede-taslari-yerinden-oynatacak-iddia-halepin-kontrolu-turkiyeye-gececek-40902750
https://tr.euronews.com/2022/05/24/erdogan-n-yeni-operasyon-sinyali-verdigi-suriye-de-hangi-bolge-kimin-elinde