Hadis uyduranlar!..

Ali Mevlüt Kaya

2 ay önce

Hadis uyduranlar!..

Hadis uydurmalarının başlangıcı konusunda kaynak ve görüşlerde farklılıklar olsa da, buluşulan ortak nokta, hicri birinci asırda uydurmaların başladığıdır!

Hicri birinci asırda başlayan hadis uydurmacılığı, bizim ülkemizde bazı hurafeciler tarafından hız kesmeden devam(!) ettirilmektedir!..

Uydurulan hadislere bakıldığında genel olarak; dönemin siyasi çekişmeleri, namaz, abdest, mezhepler, kurban, kazanç, ilim, cehalet, hastalık-şifa, günlük ihtiyaçlar, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt, halifeler, Muaviye ve Emeviler, İslam’ın aleyhinde ve lehinde, dönemin iktidar sahiplerine iyi görünmek ve onlara yaltaklanmak ya da aleyhlerinde olmak vs… gibi, neredeyse her konuda aleyhte-leyhte binlerce hadis(!) uydurulmuştur!..

Hadis uyduranlara bakacak ve ilk sıraya koyacak isim olarak Ebu Hureyre’yi değerlendermek lazım ama onun için bir yazı değil, kitap yazmak ancak kafi gelir!..

Yine de kısa bir geçiş yapalım…

Sünni kaynaklara göre Ebu Hureyre, hadis uydurmamış, Şiiler, Hureyre aleyhinde kitaplarında kötü şeyler yazdıkları için böyle anlaşılmış!..

Şiiler, Ebu Hureyre’nin aleyhine niye yazsınlar ki derseniz, onun için de bir hadis uydurup, sıyrılabilirler!..

Peygamberle sürekli birlikte olanları bile geçerek 5.374 hadis rivayet edip, birinciliğe oturan bu kişi hakkında Hz. Ayşe, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin düşüncelerine bakarsak bilgi sahibi olabiliriz.

Örneğin Hz. Ali; “Bilin ki, insanların (veya yaşayanların) Allah’ın Resulü hakkında en çok yalan uyduranı Devs’li Ebu Hureyre’dir demiştir!..

Ebu Hüreyre’nin çok hadis rivayet etmesine karşı çıkanlardan biri olan Hz. Ayşe, onu yanına çağırarak, görmediği ve duymadığı bazı rivayetlerin hesabını sormuştur!..

Hz. Ömer, çok hadis rivayet etmekten vazgeçmediği takdirde geldiği yere (Devs’e) göndereceğini söylemiş ve “Senin Resulullah’tan çok hadis rivayet ettiğini görüyorum ve yalancı olduğunu sanıyorum” diyerek uyardığı; bazı kaynaklarda başına kamçıyla vurduğu belirtilmiştir!..

Bahsettiğimiz gibi Hureyre bir kitap konusudur!..

Şimdi ilk dönemlerde hadis uyduran bazı kimselere bakalım…

Halid bin Ubeyd, Ebu Isam künyesiyle bilinmektedir.

Davud bin Affan.

Kays bin Mina.

Matar bin Meymun.

Haris bin Abdillah el-A‘ver.

Mina bin Ebu Mina.

Esbağ bin Nübate.

Cümey bin Umeyr.

Musa bin Kays.

Mugire bin Said.

Ebu Salih Bazam, Irak-Necef’li.

Cabir bin Yezid el-Cufi, Cabir el-Cu’fi olarak bilinir.

Nüfey bin Haris, Ebu Davud el-A’ma olarak bilinir.

Umare bin Cüveyn.

Amr bin Ubeyd, İbn Bab olarak bilinir.

Muhammed bin Saib el-Kelbi.

Yahya bin Ebu Üneyse, Ebu Zeyd el-Cezeri olarak bilinir.

Abdullah bin Ziyad, Ebu Abdurrahman olarak bilinir.

İlk dönem hadis uyduran ve adı geçen kişilerin doğum tarihleri bilinmese de, ölüm tarihleri 650-770 arasındadır.

Diğer dikkat çeken bir konu da Hz. Ali ve Hz. Ayşe başta olmak üzere birçok sahabeden hadis rivayet eden ve uyduran bu kişiler hem ‘cerh’/ ravilerin yalancılık ve fitne gibi uygunsuz durumları ve güvenilir ravilere karşı çıkmaları nedeniyle hem ravinin hem de rivayetinin reddedilmesi hem de kezzab/ ravinin adalet sıfatına sahip olmadığı kaynaklarda yer almaktadır!..

Bunlardan sonrada hadis uydurmaları elbette devam etmiştir. Sayı olarak, örnek olması açısından bir isim vermekle yetinelim…

Abbasiler döneminde kendisinin serbest bırakılması için valiye rüşvet teklif ettiği için ölüme mahkum edilen Abdülkerim bin Ebü’l-Avca, helali haram, haramı helal gösteren dört bin hadis uydurduğunu itiraf etmiştir!..

Günümüzde bu uydurmaları bazılarının gerçek gibi anlatması, özellikle ateistler tarafından koz olarak kullanılmaktadır!

Örnek vermek gerekirse; “Allah; ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp, baldırını gösterir!..” ve “Peygamber, Cebrail’e vahyi kimden alıyorsun demiş. Cebrail, önümde perde var, perdenin arkasında veriliyor cevabı vermiş... Peygamber, perdeyi açıp arkasına bak demiş!.. Vahiy almaya giden Cebrail, perdeyi açıp bakmış ki; vahyi veren Hz. Muhammed!..” Yani Hz. Muhammed (haşa), hem Allah hem de peygamber!.. (*)

Hadis diye anlatılan bu uydurmada bir sürü de açıklama var ki; okuyan inansın!..

Bunları anlatanlar, uydurma olduğunu kabul etmiyorlar!..

Alim olduğunu iddia eden biri, Allah’ın bacağını ve baldırını göstereceğini “hadis sahih” diye delil sayıyor. Bir diğeri de; “Bu söz peygambere ait değil demek bir yana, peygamber bu sözü söylemez dersen, dinden çıkar, cehennemi boylarsın!” diyor.

Öte yandan; Müslümanların, “Buhari’de, Müslim'de, filanda-fıstıkta yazıyor diye iman ettikleri” bu ve benzeri uydurmaların büyük çoğunluğu, en güvenilir hadis kitaplarında yer alırken; kitapların bu uydurmalardan ayıklanması düşüncesi dillendirilince de; “Buhari çökerse, İslam çöker. Müslim çökerse, İslam çöker”; “Kur’an’a uymuyor diye sahih bir hadisi reddeden kafirdir”; “Buhari’de, gök aşağı yer yukarıdır yazsa bitti. Benim için artık gök yer, yer de göktür derim” ve benzeri sözlerle saldırıya geçtikleri gibi kışkırtma da yapıyorlar!..

Bakınız; son günlerde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Hz. İsa öldü” dediği için, “kafir” ve “cehennemlik” diyerek linç etmeleri yetmiyormuş gibi, ellerine geçirseler çarmıha gerecekler!..

En güvenli” diyerek, yazdıklarını ayetten üstün tuttukları Buhari kimmiş bakalım…   

O dönemde İran sınırları içerisinde yer alan Özbekistan-Buhara’da 810 yılında doğmuş; 869’da (Bazı kitaplarda 870 yazar) vefat etmiştir!.. Yani Hz. Muhammed’in vefatından 178 yıl sonra doğmuştur! Arap değildir!.. (Soyunu peygambere dayandıranlar yalancıdır!) 22 yaşında hadis toplamaya/ yazmaya başlasa, arada 200 yıllık bir fark var. Dolayısıyla; bu kitaptaki “sahih hadisler” bile Peygamber’in vefatından 150-200 yıl sonra yazılmış!..

Yakın zamanda Hz. Ayşe’nin evliliği konusunda tartışmaya girdikleri ve bizim de, “Diamond Tema ‘Yalnız’ mıdır; ‘Yalnız değil’ midir; nedir yani?!. Okuyun!..” (**) başlığıyla köşe yazısı yaptığımız ve hakkında soruşturma açılan agnostik Diamond Tema, Buhari’de yazanlardan örnek vermişti ki; Arnavutluk’tan şu açıklamayı yaptı: “Ben hakaret etmedim, Buhari’de yazanları okudum. Suçlayacaksanız, Diyanet’i suçlayın!..

Hal böyle iken siz, Buhari’yi Kur’an’dan, Peygamber’i Allah’tan üstün tutmaya devam edin!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

 

 

(*) “Vahyi gönderen de alan da Hz. Muhammed’dir”

(**) https://www.dikgazete.com/yazi/diamond-tema-yalniz-midir-yalniz-degil-midir-nedir-yani-okuyun-6963.html

.

.

.

.

.

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI