St. Petersburg
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’de yaşananlar sonrası açıklaması herkesin malumu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayları sert bir şekilde kınadı ve şiddetin bir an önce durması için çağrıda bulundu.
Erdoğan, İsrail yönetimini, bölge dışı aktörleri kışkırtmakla; Batılıları ise Batı medyasının meşrulaştırdığı hadiseleri teşvik etmekle suçladı.
Cumhurbaşkanımıza göre Ortadoğu’daki her türlü etnik ve dini çatışmanın çözümü, ancak Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin; cümleten bölgede yaşayan herkesin güvenliğinin garanti altına alındığı yeni bir mekanizmanın oluşturulmasıyla mümkün görünüyor. Bu hususa ben de katılıyorum ve süreç zarfında dünya liderlerinden gelen en doğru açıklamalardan biri olduğunu düşünüyorum.
Bazı uzmanlara göre İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Gazze Şeridi’nde planladığı kara operasyonu, İsrail’e karşı ciddi tehditler yaratabilir. Büyük ölçekli bir operasyon, 360.000 gibi rekor sayıdaki yedek askeri personelin göreve çağırılmasını gerektiriyor.
İsrail birlikleri, insan gücü, silah ve askeri teçhizattaki kaçınılmaz kayıplara rağmen Hamas örgütünü yenmeyi başarırsa; Lübnan’dan Hizbullah örgütü ikinci bir cepheyi açacaktır. Bu nedenle İsrail’in devlet olarak siyasi, ekonomik ve sosyolojik bir çalkantı dönemine girme riski bulunuyor.
İsrail’in geçtiğimiz son yıllarda dünyanın her yerinden muhaliflerin sığınağı haline geldiği biliniyor. Hiç şüphe yok ki bu vatandaşlar, daha güvenli bir yere göç etmek için çantalarını topladılar. Hatta belki de çoktan göç ettiler bile.
Bu muhalif simalardan birisi de Gazze’deki askeri operasyonun en ateşli destekçilerinden biri olan Müslüman ve Türk kökenli Abbas Galyamov.
Peki kimdir bu Abbas Galyamov?
Galyamov, önceleri Rusya’da yaşamış, Başkurt etnik kökenli ünlü bir siyaset bilimciydi. Geçmişte Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin için konuşmalar bile yazdı. Bir noktadan sonra ise muhalif oldu.
-Abbas Galyamov
Galyamov, 2022 yılında İsrail’e taşındı ve Gazze’deki hadiselerin başlamasından önce dahi Filistin’deki Müslüman nüfusa karşı sert bir pozisyon aldığını çekinmeden açıklıyordu.
Galyamov’un yakın çevresindeki birçok isim de Türkiye’de sık sık karşımıza çıkıyor. Örneğin: Kötü şöhretli Rus siyasi stratejist Andrey Potilitsin.
Galyamov ile Potilitsin uzun yıllar Rus devletine çalışıyorlardı. Hatta Potilitsin, onun asistanıydı. Galyamov, İsrail’e iltica ederken; Potilitsin ise şu sıralar Yahudi kökenli oligark Mikhail Hodorkovskiy için çalışıyor.
Son dönemde kendi YouTube kanalını ön plana çıkarmaya çalışan Potilitsin, Türkiye’den canlı yayınlarla takipçilerine sesleniyor. Türk kamuoyu için bu ismin önemini şöyle açıklamak, belki de daha doğru olur: Potilitsin, 2017 yılının Kasım ayında Türkiye’nin Suriye politikasını itibarsızlaştırmayı amaçlayan yasadışı gösteriler sırasında Türk Emniyeti tarafından gözaltına alınıp, Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulandı.
-Andrey Potilitsin
Yakın gelecekte Ortadoğu’daki vaziyetin daha da karışık hale geleceği ve İsrail’in siyasi mültecilerin ekseriyeti açısından güvenli bir liman olmaktan çıkacağını düşünüyorum.
Ortadoğu’daki çatışmaların giderek tırmanmasıyla birlikte; Potilitsin’den sonra belki de Galyamov gibi isimler acaba güvenli liman olarak Türkiye’yi mi seçecek?
Dünyanın tüm siyasi sığınmacıları, İstanbul’da eşsiz boğaz manzarasına karşı bir fincan şekerli Türk kahvesi eşliğinde, konforlu bir alanda kendi propagandalarını mı yapacaklar?
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com