Güncellenmiş Stratejik İstihbarat
Stratejik İstihbarat ile ilgili en nektar tanımı; Prof. Dr. Ümit Özdağ, “İstihbarat Teorisi” (2008/Kripto Yayınları) kitabında yapmıştır; “…bir devlet için gelecekte ortaya çıkabilecek fırsatları ve tehditleri tespit edip karar alıcılara, seçenekler sunarak onların siyaset üretme sürecini daha doğru bir zemine çekmek amacıyla yapılan istihbarat…” türü olarak tanımlamıştır.
Ayrıca; aynı kitapta Sayın Özdağ; stratejik istihbaratın, temelde; biyografi, coğrafya, ulaştırma, ordu, ekonomi, siyaset, sosyal, moral, bilim ve teknoloji gibi faaliyet alanlarının olduğunu da belirtmiştir.
Ancak çağımızda ve en canlı örnek olarak hemen önümüzde duran “Rusya & Ukrayna Savaşı"nda bu tanımın daha da şekillenmesi, daha da detaylandırılması hatta genel bir başlık olarak “Stratejik İstihbarat” kavramından kurtarıp, birçok alt başlığa bölünmesi gereğini / ihtiyacını doğurmuştur.
Genel olarak stratejik istihbarat “çok geniş bir kavrama” sahipken, Rusya & Ukrayna Savaşında görülmüştür ki; “spesifik ve multidisipliner sütunlara da” ihtiyacı vardır. Ve bu kavramı salt, devletin karar alıcılarına, seçenekler sunarak onlara siyaset üretme de yardımcı bir organdan daha fazlası olma zorunluluğuna itmiştir.
Diğer yandan, “Stratejik İstihbarat”ın; “gelecekte karşılaşılabilecek fırsat ve tehditleri” önceden öngörme yetisinin yanında “Güvenlik – Anti Terör” ve “Konvansiyonel Önlem” açısından da omuzlarına bir yük bindirmektedir.
Bu sebeple “Stratejik İstihbaratı” yukarıda dediğimiz gibi bölümlere ayrılarak incelenmenin daha faydalı olacağını düşünüyorum.
1- Stratejik “Global” İstihbarat
2- Stratejik “Ulusal” İstihbarat
3- Stratejik “Güvenlik / Anti terör” İstihbaratı
4- Stratejik “Önlem” İstihbaratı
1- Stratejik “Global” İstihbarat:
Stratejik İstihbaratın ana ve en temel sütunudur. Sherman Kent’e göre doğuş noktası bile kabul edilebilir. Ve Sayın Özdağ’ın tanımına en uygun başlık sanırım “Stratejik ‘Global’ İstihbarat”tır.
Yukarıda Sayın Özdağ’dan alıntı yaparak yazdığımız yoruma ek olarak; bu istihbarat türüne; “ülkelerin ekonomik çıkar ve sosyal – beşeri refah düzeylerinin yükselmesi – rahatlaması için, uluslararası arenada devletin en rasyonel ve bilimsel temele uygun olarak kazanımlar elde etmesi, ülkenin ulusal çıkarlarının korunması ve muhafazası, yeni doğmuş fırsatların hemen tespit edilmesi, tespit edilenler üzerinde disiplinle çalışılması ve doğacak olan fırsatlara önceden hazırlık yapılması, trend senaryoların keşfi ve yine bu senaryolar üzerinde politika üreticileri ve karar alıcıları bilgilendirmek” diye de ekleme yapabiliriz.
Bu istihbarat türü, tüm istihbarat türleri içinde en entelektüel olanıdır. Bu yüzden bu alanda çalışacak analist ve raportörlerinizin çok çok yetenekli olması gerekir. Ve ‘müşteri’ ile de uyumlu çalışmaları şarttır. Müşterinin ne istediğinden çok, onun müşteriye verecekleri diğer istihbarat türlerine göre temelden ayrılır.
“Taktik” ve “Operasyonel” faaliyetler ile çalışmasına –zaruri durumlar dışında- pek gerek yoktur.
Açık kaynaktan beslenen bu istihbarat türü çok uzun zamanlara yayılmış dizayn ve kurgular gerektirir.
Gelen bilgiler neticesinde yanılma payı olsa bile kazanımlar hemen hemen diğer istihbarat türlerine göre çok daha fazladır ve taban olarak halkın refah durumunu etkiler.
Bu istihbarat türüne verilebilecek tarihte en güzel örnek, İngilizlerin, Arap topraklarındaki petrol konusunda ürettikleri politika ve yıllara sarih olan operasyonel çalışmalarıdır diyebiliriz sanırım.
2- Stratejik “Ulusal” İstihbarat:
“Kendi sınırları içinde devletin çıkarlarını, mevcudiyetini ve ilerlemesini, halkının bütünlüğünü, kaynaşık ve barış içinde yaşamasına engel olan her türlü zararlı ve muzur faaliyetle, çeşitli dernek – vakıf – cinsiyet, ırk, millet ve tür tandanslı topluluk – herhangi bir dine dayanan (ya da din temelli görünen) oluşumları ve kitlesel hareketleri tespit eden, beslendikleri kaynakları, amaçlarını, kadrolarını, yapılanma ve yuvalanma şekillerini, bu faaliyetlerin ulaşabileceği noktaları öngörebilen, ideolojik temellerini ve ekonomik çıkarlarını, raporlayan ve karar alıcı ile politika üreticilerine sunan istihbarat disiplinidir.”
Genel olarak açık kaynaklardan ya da kolluk kuvvetlerinin edindiği istihbarı bilgilerden beslenen bu istihbarat için “Taktik” ve “Operasyonel” faaliyetler, hedefin / hedeflerin, örgütün / organizasyonun risk ve tehdit büyüklüğüne göre kısmen ve yarı zamanlı olarak, kolluk güçleri ile ortak hareket edebilir.
Sanırım bu konuda verilebilecek en güzel örnek kendi tarihimizde yaşanmıştır.
“FETÖ Terör Örgütü” ile ilgili yapılanmayı yıllar öncesinden tespit edip, raporlanmasında ve / veya sunulmasında hatta karar alıcı ve politika üreticilerinin esnek ve gevşek davranmasına bağlı olarak, ülkemiz çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalmış, neyse ki bu badire atlatılmıştır.
Eğer kurumsal ve ciddi bir disiplinle “Stratejik ‘Ulusal’ İstihbarat” yapılsaydı hatta yapılmış olanlar ciddiye alınıp zamanında önlemler ve yaptırımlar uygulansaydı, bu yılan, büyümeden kafası ezilir ve o acılar – o kayıplar hiç yaşanmamış olabilirdi. “Keşke” ya da “Kandırıldık” denmezdi…
3- Stratejik “Güvenlik – Anti Terör” İstihbaratı:
Genel hatlarıyla bu konu üzerinde çalışan “Stratejik İstihbarat”, ulus bütünlüğünü, vatandaşının huzurunu sağlamakla görevli, karar alıcı ve politika üreticilerine; mevcut güvenliğini tehdit eden, risk teşkil eden çalışmalarda bulunan, yıkıcı faaliyetlere giren ve örgütlenmiş/organize olmuş “ideolojik bir çerçeve içinde toplanmış” terör örgütlerinin yaratacağı terör eylemlerine göre “güvenlik” tedbirlerini alabilmeleri, doğru güvenlik çemberleri oluşturabilmeleri açısından istihbarat analizi yapar.
Terör örgütlerinin, organizasyonel yapısı, amaçları, geleceğine ilişkin atılan –atılacak adımları, hareket tarzları, kaynakları, silah ve mühimmat envanterleri, dış bağlantıları, kuruluş yapısı, personel kaynakları, beslendikleri konaklar, lider– lider kadrosunun genel, karakteristik özellikleri ve hücre tipi terör unsurlarının alışkanlıkları hakkında, gelen veya elde edilmiş bilgiler üzerinde detaylı çalışmalar yapar.
Bu stratejik istihbarat türü “Taktik” ve “Operasyonel” faaliyetler ile dirsek temasında, aynı masada çalışabilir ve o operasyon birimlerine rahatlıkla kaynak oluşturabilir.
Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile İstihbarat Birimlerinin yeni ve en geniş alanı “Ulusal ve Uluslararası Terörizm” olmuş ve bu konuda eksik – yetersiz ve doğru kaynaktan çalışmamaları sonucunda 11 Eylül saldırıları patlak vermiştir. O gün, istihbarat birimlerinin “Terörizmle Mücadele”de milat günü kabul edilmiştir.
4- Stratejik “Önlem” İstihbaratı:
Adı üstünde “Önlem” temelli stratejik istihbarat türüdür.
Ülkenize karşı girilmiş, kalkışılmış ya da belirli hazırlık evresinde olan konvansiyonel ya da montanlı güç kullanarak ortaya çıkacak olan tehdit ve tehlikeleri önceden haber alıp, karar alıcı ve politika üreticilerine sunan / raporlayan İstihbarat bilimdir.
İçinde bulunduğumuz çağda çok fazla önem verilmeyen, üstünde durulmayan bir disiplin olsa da son “Rusya & Ukrayna Savaşı”nda ne kadar mühim olduğu bir kez daha göz önüne gelmiştir.
Ağustos ayında, Ukrayna politika üreticilerine gelen “Stratejik ‘Önlem’ istihbarat” bilgileri, zaman zaman ciddiye alınmamış, zaman zamansa Rusya tarafından manipüle edilmiş ve Şubat ayında gerçekler ortaya çıkmıştır.
Savaşın ilk zamanlarında Ukrayna karar alıcıların “feryat - figan” yardım ve destek için yalvarmaları, bu istihbarat biriminin de ehemmiyetini tüm dünyaya göstermiştir.
Bu istihbarat biriminde “taktik” ve “operasyonel” faaliyetlerden daha çok; “İnsan İstihbaratı” (HUMINT), “Coğrafi Konum İstihbaratı” (GEOINT), “Teknik İstihbarat” (TECHINT), “Sinyal İstihbaratı” (SIGINT), “Radar ve Radyo Frekans” (MASINT) istihbarat türleri ile çalışır.
Kesin bilgi çok önemliyken bir diğer hassas nokta olan düşman birimlerinin kurmay heyeti veya düşman ülkenin liderinin kişilik yapıları da işin içine girer.
Putin gibi otokratik liderlerin aldıkları kararlar, kendi içlerinde bile gel-git yaşarken, kesin bir karar almadan önce “ölüme hazırlanıp vereme razı gelmek” işe yarayabilir.
Eğer Ukrayna devleti kendisine, hemen hemen hepsi batı tarafından sağlanan “Stratejik ‘Önlem’ İstihbaratı” kaynaklarına göre önlemlerini alsaydı, gerekli güvenlik koşullarını sağlasaydı belki tablo bu kadar ağır olmayabilirdi.
Yukarıdaki açıklamalar neticesinde “Stratejik İstihbarat”ın çağımıza uygun olarak güncellenmesi, evrimine ve değişimine izin verilip, ona göre Espiyonaj – Kontrespiyonaj, Taktik – Manevra ve Operasyonlar kurgulanması sanırım istihbarat çağını yakalamak için zaruridir.
.
Serkan Yıldız, dikGAZETE.com