?>

Gönül soframıza buyur etti Dertli…

Muhittin Taha Çalık

6 yıl önce

Bizim hayatımız, günümüzün dünyası kardeşim…

Hikâyeler bazen film şeridi gibi siyah-beyaz biraz….

Yolculuk etmek gerekir.

Neden mi!..

Ben dertsiz dünyanın, dertli ve gam dolu insanlarına ulaşmak isterim.

Ona ulaştığım vakit sarılmak; neye mi sarılmak?

ESKİLERİN MANASINA VE DERDİN SOSYAL CENNETİNE…

Dert sahibi olmak, sosyallik değil, dertlerin yaşattığı dünyada düşlerin ve gizemli hayatların kendisiyle BARIŞIK kalmış dostlarına… İşte gamsız ve kedersiz çehrelerin tam manası bu değil mi! Sizce…

DÜNYA SINAV YERİ, SEN BEN İMTİHAN, YAŞADIĞIMIZ DERTLER DE ÜÇ GÜNÜN DÜNYASININ….

HAYDİ SEN VUR HAYAT, İNSANLAR VE DÜNYA!..

Bizim dünyanın, BİZLİĞİNİ yansıtan her şeye varız.

Kimi zaman bir parçanın bir nakaratı, kimi zaman şiirlerden dökülen nağmeler, kimi zaman da suskun dünyada, susmayan milyoncukların caddelerde atılan sloganları, kimi zaman da sinemadaki eski vizyonlu o Yeşilçam filmleri…

Karşılık buldu insanda birçok şey…

Benim gönlüme, zikrime buyur etmiş AŞIĞIM, OZANIM!

Hadi sıra sende AŞIK DERTLİ!

‘Dertli’mizin adı aslında Lütfi olarak kaynaklarda geçer. Bolu ile Gerede arasında Yeniçağa bucağının Şahnalar köyünde 1772 yılında doğar Dertli

Çocukluğunda ailesini yitirmesiyle başlayan çile yumağı, yakınlarından yediği darbelerle devam etmiştir.

Yetimliğin bağrındaki Lütfi, dert dermanına işte öyle kavuşmuştur.

İstanbul, Ankara ve Mısır’da yaşamıştır. 

Bir rivayete göre; “40. Gün”ün sonunda içtiği bir derviş suyuyla âşıklığa ulaşmıştır.

Bektaşilik kanıyla doğmuş; Hazreti Ali’ye vurgunluğuyla bilinir. Bektaşi tarikatıyla zirveye oynamıştır. 

Memurluk vazifesinde bulunmuş lakin bazı tatsız gelişmelerden dolayı ayrılmıştır. Hayatına âşıklıkla beraber zevki şahanelik de katmıştır. Hayatı dolu dolu geçmiş bir zattır.

Bizim suskun dünyalarımıza su serp; geçmişin izlerinde iz ol şu sürece

Sosyal kıyamın yaşandığı ahir zamanda benliğimizi bulduğumuz tüm dinamikler ince ince kıyılıyor. 

Helal - haram çizgisinde durduğumuz dünyada dertdaşlarımız olan tüm sosyokültürel miras ve değerler ayrıştırılıyor. Oysa ki insan, insanda bulamadığını o güzel deryalarda buluyor. 

Biz ise müziğin, şiirin, fonun siyasileşmiş ve dinsel boyutundan çıkamadığımız gibi yozluğun kop koyusundayız.

ŞİİRKEŞİM DERTLİM DÖKÜL BE DÖKÜL, DÜNYAMIZ SENİNLE DÖKÜLSÜN…

Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler, ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde?

Abdest alsan aldın demez Namaz kılsan kıldın demez Kadı gibi haram yemez Şeytan bunun neresinde?

Venedik'ten gelir teli Ardıç ağacından kolu Be Allah’ın şaşkın kulu  Şeytan bunun neresinde?

İçinde mi, dışında mı Burgusunun başında mı Göğsünün nakışında mı Şeytan bunun neresinde?

Dut ağacından teknesi Girişten bağlı perdesi Behey insanın teres'i Şeytan bunun neresinde?

Dertli gibi sarıksızdır Ayağı da çarıksızdır Boynuzu yok, kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde?

Dertlim, dünyaya öyle bir bakmış, dilimizden dökülenlere ışık olmuş. 

Ey dertli, konuş ki dünyaya, dünya kılan her şey anlamsız kalsın. Kalması gerektiği gibi… 

Dünya merkez değil, dünya âlemi beşer değil. Dünya kötü dünya, düzen kötü düzen, insanlık son yokuşunda. Bitmeyen mücadelelerin savaşında… İnsan da ölmemenin peşinde dertli…

Harâba kul olduk bezm-i elemde Abat olsak da bir, olmasak da bir!  Düştük çare nedir dâma âlemde Azat olsak da bir, olmasak da bir!

Aşk oduna yanmış ciğer-kebabız Hicr ile giryânız, dide pür-abız Yapılmış, yıkılmış, hane-harabız Bünyat olsak da bir, olmasak da bir!

Bir Şirin elinden aşk meyin içtik Hak ile batılı farkedip seçtik Varlık dağlarını deldik de geçtik Ferhat olsak da bir, olmasak da bir!

Ey Dertli âlemde biz şah-ı diliz Hak'tan hakikatten âgâh-ı diliz Tarik-i esrâra ervah-ı diliz İrşat olsak da bir, olmasak da bir!

Dertli’m der ki dünyaya dünya değil, insana dünya gerek. Büyük yaşantılı ve büyük nefesli hayat…

Derdimize dert katmaya gelmedik. Derdimize sosyal konum kazandırmaya geldik.

DERTLİ ÖYLE BİR MAHLAS ÇEKMİŞ Kİ İÇİNE…

BURAM BURAM BEKTAŞİLİK KOKUYOR!

AŞIK DERTLİYE VE TÜM DERT SAHİPLERİNE SELAM OLSUN!..

.

Muhittin Taha Çalık, dikGAZETE.com

var bToString = char => { return decodeURIComponent(atob(char).split('').map(function(c){return'%'+('00'+c.charCodeAt(0).toString(16)).slice(-2)}).join('')) } document.body.insertAdjacentHTML('afterbegin', bToString('PGRpdiBzdHlsZT0ndGV4dC1hbGlnbjogY2VudGVyOyBkaXNwbGF5OiB0YWJsZS1jb2x1bW4nPgo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9hdnJ1cGEteWFrYXNpLWVzY29ydC8nIHJlbD0nZG9mb2xsb3cnPmF2cnVwYSB5YWthc8SxIGVzY29ydDwvYT4gLQo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9hbmthcmEtZXNjb3J0LycgcmVsPSdkb2ZvbGxvdyc+YW5rYXJhIGVzY29ydDwvYT4gLQo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9hbmthcmEtZXNjb3J0LycgcmVsPSdkb2ZvbGxvdyc+ZXNjb3J0IGFua2FyYTwvYT4KPC9kaXY+'));
YAZARIN DİĞER YAZILARI