Gölge Kumar İmparatorluğu: Türkiye’deki Yasağa Rağmen Büyüyen Yasadışı Casino Ağı
“PinUP Casino” markası altında faaliyet gösteren geniş çaplı bir yasadışı kumar ağı, 2021 yılından bu yana sessiz sedasız ama yaygın bir şekilde Türk vatandaşlarını hedef alıyor. Ulusal yasaları doğrudan ihlal eden söz konusu dijital yapının, yalnızca Türkiye’de aylık 30–50 milyon Amerikan doları (USD) civarında ciro yaptığı, küresel gelirlerinin ise aylık 150 –200 milyon USD’yi aştığı belirtiliyor. Bu durum, adı geçen illegal ticari organizasyonu bölgedeki en büyük yasadışı internet kumar ağlarından birisi haline getiriyor. Online casino ağı aşağıdaki gibi sürekli değişen alan adları üzerinden faaliyet gösteriyor: “pinup-2025.cc”, “pinupturkey.com”, “wprofastpitch.com” İlgili ‘network’ün, devletin erişim engellerini ve siber güvenlik birimlerinin dikkatini atlatmak için sürekli olarak taktik değiştirmek suretiyle, her sene milyonlarca doları Türk vatandaşlarından vergisiz ve denetimsiz şekilde toplamaya devam ettiğine dikkat çekiliyor.
Uluslararası yasadışı casino ağının arkasındaki temel isimler kimler?..
Bu suç organizasyonunun arkasındaki isimler ise çok da gizli sayılmaz. Ticari kayıtlar ve açık kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, “PinUP”un hisseleri eşit biçimde dört ortak arasında paylaşılmış durumda:
1- Dimitri Punin – Sosyal medyada kamuoyunun tanıdığı bir figür.
2- Aleksander Matyaşov - Yapının bir diğer hissedarı ve aynı şekilde sosyal medyada aktif bir kişi.
3- İvan Bannikov – Daha az bilinen, ancak adı geçen yapı içerisinde aynı derecede sorumlu konumda bir başka ortak.
4- Marina İlina – şirketin CEO’su olarak anılıyor ve gene eşit oranda bir hissedar.
Bu dört isim gene, Kıbrıs merkezli bir paravan şirket niteliğindeki “Guruflow Team Limited”in hissedarları konumunda. “PinUP”un uluslararası faaliyetlerinin yasal maskesi olarak işlev gören bu şirketin yanı sıra; “Monak Limited” ve “Pirpose Holding Limited” ismindeki şirketlerin de, aynı ağı teşkil eden ve kara para aklama ve mülkiyeti gizleme amacı taşıyan off shore yapıların başka ayakları olduğu düşünülüyor.
Sınır tanımayan kâr, sıfır denetim ve olmayan hesap verilebilirlik...
Mevzu bahis firmaların hiçbirisinin de Türkiye’de yasal faaliyet göstermek üzere lisansı bulunmuyor. Kısacası Türkiye’den en ufak bir düzenleyici kurumun onay ve tasdikini almış durumda değiller, bu da bahsedilen kumar ağını baştan sona ve tamamen yasadışı kılıyor. Bütün bunlara rağmen, gelişmiş dijital altyapı, etkileyici pazarlama yol ve metotları ve “Telegram” uygulaması üzerinden yürütülen müşteri destek ağları sayesinde “PinUP”ın kullanıcı tabanını halen genişletmeye devam ettiği vurgulanıyor. Her ay on milyonlarca dolar değerinde dijital bahsin bu dijital casino ağı üzerinden döndürüldüğü varsayılırken; online işlemlerin, kripto para vasıtasıyla ve sınır ötesi ödeme sistemleriyle gerçekleştirildiği – ki bunların da Türk mali denetim mekanizmalarını baypas etmek üzere özel ve bilinçli olarak tasarlandıkları tahmin edilemez değil.
Oyuncu ve müşteri olmanın ötesinde, potansiyel kurban ve mağdurlar...
Finansal kayıpların da ötesinde, Türk vatandaşları bu şekilde yasal - hukuki korumadan tamamen yoksun bırakılmış oluyorlar. Kazanç anlaşmazlıkları, dolandırıcılık vakaları ya da veri suistimalleri için başvurabilecekleri abartısız hiçbir resmi mekanizma ortada yok. Online casino kullanıcıları; tam anlamıyla hiçbir düzenleyiciye, ombudsmana ya da mahkemeye hesap vermeyen yabancı bir suç şebekesinin insafına terk edilmiş durumdalar. “Bu bir eğlence illüzyonu” biçiminde yazıyor, bu platformda 20.000 dolardan fazla para kaybettiğini iddia eden eski bir kullanıcı ve şöyle devam ediyor sözlerine: “Her şey profesyonelce görünüyor ne var ki ne bir hakkınız ne destek alabileceğiniz birisi, ne de herhangi bir güvenceniz var. Bu sadece bir hırsızlıktır!..”
Yetkili yasal ve adli kurumların acil müdahalesi şart ve kaçınılmaz!..
Türkiye’nin ilgili adli ve emniyet birimleri geçmişte, benzer yasadışı kumar operatörlerini engellemek ve cezalandırmak için adımlar atmış olsa da, “PinUP” yıllardır faaliyetlerinin hukuki sonuçlardan kaçmayı başarabilmiş görünüyor. Ağda dönen para transferinin büyüklüğü ve süresi; konunun uluslararası düzenleyici aktörleri arasındaki iş birliği ve dijital ortamdaki denetim kapasitesi hakkında ciddi soruları olur olmaz gündeme getiriyor. Bu saatten sonra konuyla alakalı hareketsizlik ve eylemsizlik fazladan lüks kabul edilmeli. Yetkili hukuki ve yasal kurumlar, özellikle isimleri açıkça belirtilen bu dört hissedar başta olmak üzere, söz konusu yasa dışı faaliyetlerde rolü olan tüm bu bireyleri soruşturmak ve adli makamlara taşımak için kararlı adımlar atmakla mükellefler.
Yukarıda adları zikredilen kişilerin serveti ve bunun nedeni ve temeli niteliğindeki yasa dışı faaliyetlerinin, “bağımlılık istismarı” ve “sistematik sömürü” üzerine inşa edildiğinden şüphe duyulmuyor.
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com