Gençlik ve Millet olma bilinci

Dr. Begüm Burak

5 yıl önce

100 yıl önce Atatürk’ün, işgal ordularına karşı kimseden izin almadan Samsun’a çıkışının bayramıdır 19 Mayıs

Resmi adıyla “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”.

“Nutuk”ta Atatürk söze şöyle başlar:

“1919 yılı Mayısı’nın 19. günü Samsun’a çıktım. Bu girişin ardından, “Genel durum” der ve Osmanlı İmparatorluğu’nun o gün içinde bulunduğu durumu özetler; buna göre:  “Osmanlı’nın içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiştir. Uzun yıllar savaşan ulus, yorgun ve fakir düşmüştür. Padişah ise yalnızca kendini güvenceye alabileceği önlemler peşinde koşmaya başlamıştır.  Böylesi bir durum karşısında ülkenin her bölgesinde kimi kişiler kurtuluş çareleri aramaya başlamış. Ancak bunlar birbiriyle bağlantısız ve dağınık kalmıştır...”

Atatürk, 19 Mayıs 1919’daki durumu özetledikten sonra kendi kararını, “Ya İstiklal Ya Ölüm” olarak açıklar. 

Bugün, 100 yıl öncesine göre 'daha olumlu' ve 'daha olumsuz' diye sınıflandırabileceğimiz şartlar var. Bugün belki artık egemenlik, garanti altına alınmış ve toprak bütünlüğü sağlanmıştır ancak en büyük düşman cehalet, devletin ve toplumun katmanlarını maalesef hala kontrol edebilmektedir.

Atatürk, Millî Mücadele döneminde Türk Milleti’ni ileri götürecek olanların ve “Köhnemiş fikirler”e karşı mücadele verecek olanların genç nesiller olduğunu görmüştü. Bu sebeple, “Gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktaydı. Atatürk gençlerden bahsederken, yaş sınırı değil ancak zihinsel gençliği ve dinamizmi kastetmiş yani, fikirlerde yeniliği vurgulamıştır; ve eğitimin önemini her daim vurgulamıştır.

1924 yılında söylemiş olduğu “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü de bunu vurgular niteliktedir. “Nutuk”la başladım, öyle noktalayayım. “Nutuk”, durumu anlatmakla başlar, “Gençliğe Hitabe” ile son bulur. Atatürk’ün 15 Ekim 1927’de Meclis kürsüsünde okumaya başlayıp 20 Ekim’de noktaladığı “Nutuk”taki en son sayfa “Gençliğe Hitabe”dir. Atatürk bu bölümde de “Gelecekteki olası durum”u anlatır ve buna karşı gençliğe düşen “Vazife”yi iletir.  Buna göre gençler, mensubu oldukları milletin esareti kabul etmeyen, hürriyetinden vazgeçmeyen ve zulme asla boyun eğmeyen birer ferdi ve evlatları olduklarını unutmamalıdır. 

Gençler, bu bilinçle, günümüz dünyasının eğitim ve bilimsel standartlarıyla ülkesi için en iyisini yapmayı hedef edinmelidir.

.

Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @begumburak1984 , @dikgazete

YAZARIN DİĞER YAZILARI