Nasihatler istenildiği kadar kaliteli bir hayat sürmenin şifreleri olsun, kolay kolay müşterisi çıkmaz ve çoğu zaman da ucuza gider..
Ama her ne olursa olsun, söylemeye devam..
Vesselâm..
Hayat denen maceralı seyrüseferde, ne kadar doğru, ne kadar masum olursan, o kadar kurtların iştahını çekersin..
Aç kurtların yanında masumiyet zillettir..
Çünkü, kurtların çok olduğu yerde, ceylân mâsumiyetiyle duramazsın..
Orada aslan gibi heybetli olmak gerekir..
Öyle ki; kurt seni yer, seni yedikten sonra da dişinin kirasını ister..
İşte zalimler bu kadar acımasızdır..
Selâhaddin Eyyubi'den bu yana , kınında paslanan o adâlet kılıcının ruhuna, İslâm alemi olarak ne kadar muhtacız?..
Zalimlerin her tarafı kana buladığı çağlarda, zamanın gücü olmak, vaktin vâcibidir.
Aksi halde, kendi evinde esir alırlar seni..
Güçlüler başka ülkelerde bile ev sahibidir.
Güçsüzler kendi ülkelerinde bile misafirdir..
Ama zâlimin bir plânı varsa, Alemlerin Rabbi'nin de o plânları boşa çıkartacak çeşit çeşit plânı vardır..
Devam edelim;
En büyük keramet istikamettir..
Balıklar gibi suda yüzsen, kuşlar gibi havada uçsan, istikâmetin yoksa beş para etmezsin..
Duygu ve düşüncelerinin rahmani mi, şeytani mi olduğuna dikkat etmelisin..
Başımıza ne geliyorsa, duygularımızı aklileştirememekten, aklımızı da naklileştirememekten geliyor..
Aklileştiremediğimiz duygularımız, bir parmak bal için tonlarca keçiboynuzu çiğnetir..
Bir çiçeğe ulaşmak için binlerce gülü çiğnetir..
Duygularını tatmin etmeyi değil, terbiye etmeyi de öğrenmeliyiz..
Bir şey daha!..
Her sözün, gönlüne girmesine fırsat verme..
İçselleştiremediğin bilgiler, yakanda duran rozet gibidir..
Parıltısının dışında başka bir işe yaramaz...
Öyle sözler vardır ki, hani tuvalet klozetine atsan orayı bile mundar eder..
Allah esirgesin, o sözlerin bir de kâlbine, gönlüne girdiğini hayâl et..
Mahalli iman olan kâlbi, ne hale getirir bir düşün..
O halde; yemek yerken ağzından girenlere, konuşurken ağzından çıkanlara, dinlerken de gönlüne girenlere dikkat et..
Kiminle hangi mevzûyu konuşacağını bilmen, ilmin başıdır..
Emsaliyle konuşmayanın sesi, "vatandaş Reşit, kendin söyle kendin işit" misali duvara çarpıp yine kendisine gelir..
Câhillerle tartışmak, ısırgan otuyla taharetlenmek gibidir..
Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme..
Eşeğe paye vermişler kendisini küheylân sanmış..
Oduna biraz gül suyu dökmüşler, "ben gül ağacıyım", diye böbürlenip durmuş..
Sabrınızı zorlamadan yazımızı sonlandıralım..
Akçeli işleri hayatın bir numarası, bir başka ifadeyle olmazsa olmazı, yapma..
Dünyayı eline al, ama kâlbine alma..
Yoksa dünya seni eline alır, un ufak eder ve kaybeder..
Unutma; su, geminin içinde olursa batmasına, altında olursa yüzmesine yarar...
Hülâsa-i kelâm;
Gemiyi, selâmet sahillerine doğru yüzdürmeye bak..
Gerisini Allah'ın takdirine bırak..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com