?>

Gece yarısı davul çalmak, insan haklarına aykırı; aynı zamanda kul haklarına da!..

Raşit Anaral

3 yıl önce

Gece yarısı davul çalmak, hem oruç tutanları hem tutmayanları rahatsız ediyor… Bizler bu durumun düzeltilmesini beklerken yeni bir dayatma daha başladı… Bazı şehirlerde mehter marşı ile işi daha da ileri götürülmesi yirminci asırda hayret verici olarak karşımıza çıkıyor…

Eskiden saatin yaygın olmadığı zamanlarda geleneksel olarak başlayan gece davul çalma olayının günümüze kadar uzaması bu konuda hiçbir gelişme ve çalışmanın da yapılmadığını gösteriyor… Çünkü davul olayının, dinden kaynaklandığı sanıldığı için hassas davranılıyor…

Kısacası bu uygulama yanlış da olsa, insanlar geceleri rahatsız da edilse bu yanlış gelenek devam ettiriliyor…

Bunun mantıklı bir açıklaması yoktur…

Özellikle siyasiler bu işe kesinlikle karışmak istemiyorlar… Daha doğrusu tribünlere oynamayı tercih ediyorlar…

Aslında hükümet olarak da davulcu organizesini bizzat kendilerinin yapması çok garip.

İyi de hiçbir vatandaş gece yarısı çalınan davulun insan haklarına aykırı olduğunu neden söyleyemiyor?..

Oruç tutan da tutmayan da uyuyan bebekler de yaşlılar da hastalar da gece yarısı rahatsız ediliyor…

Ben şahsen 2 Nisan 2022, BeylikdüzüSüleymaniye İmsakiyesi”ne göre beşte kalkıyor, saat altıya kadar sahur yapıyorum… Davulcu kardeşlerimiz, beni gece saat ikide uyandırıyorlar, bu da yetmezmiş gibi bir tur atıp geliyorlar, tekrar davul çalıyorlar…

Davulcu, beni istediği saatte kaldırmayı aht etmiş, yapacak başka bir şey yok; herifin eline resmi olarak tokmağı da vermişler…

Hükümet de arkasında!..

Bu davulcu kardeşimiz, bir iş yapmış gibi bayramda da gelip, rahatsızlık verdiği için üste para alıyor.

Davulculara yol verilince, işi abartanlar da cesaret kazanmış, şimdi de şehirlerde gece vakti mehter takımı ortaya çıktı…

Bu işin mantığını da anlamak çok zor…

Gece vakti, sanki seferberlik ilan edilmiş gibi gümbür gümbür çalıyoruz… Milletin gece yarısı rahatsız olması da önemli değil!..

Oysa herkesin evinde birkaç tane saat veya cep telefonu var; oruç tutanlar istediği zamanda kalkabilir…

Üstelik oruç tutmayanlar da rahatsız edilmez!..

Bu tür dayatmaların kalkması için 500 yıl daha mı geçmesi lazım?..

Kur’an’daGece davul çalın” diye bir ayet mi var?..

Din konusunu da kendimize göre uydurmuşuz…

DİYANET’İN KUR’AN’A GÖRE DÜZENLENMESİ GEREKİYOR!..

Gelelim Diyanet’in yaptığı yanlışlara, senelerdir “imsak vakti”, neden düzeltilmiyor?.. 2.4.2022 Beylikdüzü “Süleymaniye Vakfı İmsakiyesi”ne göre, imsak vakti; “06:02”… Diyanet imsakiyesine göre: “05:14”…

Dikkat ederseniz, arada en az 45 dakika var…

Yanlış vakitte ezan okunmasının düzeltilmesi elzem değil mi?

Peki, Kur’an ayetine bakalım, hangisi doğru?.. Bakara 187. ayet:

 “…fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yeyin için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun…”  Elmalı Meali (orijinal)

“…Tan yerinin beyaz ipliği (aydınlığı), (gecenin) siyah ipliğinden (karanlığından) size göre (tamamen) ayırt edilinceye kadar yiyin, için; sonra da geceye kadar orucu tamamlayın!..” (Mehmet Okuyan)

“…Şafağın aydınlığı, gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun! …”  (Diyanet İşleri (Yeni) Meali…

Bütün meallerden ortaya çıkan anlam: “Tan yeri ağarıncaya kadar yiyip, içilebilir”  Yani güneş çıkmadan olan ağartıya kadar…

O halde Diyanet,  imsakiyesini Kur’an’a göre ayarlaması gerekiyor…

Aslında Diyanet’in yapması gereken birçok düzenlemeye ihtiyaç var… Diyanet’in, öncelikle her meslekten bir bilim heyetini kurması ve Kur’an’a göre yeni çalışmalar başlatması elzemdir…

Ayrıca hurafelere karşı yeni bir dönemin başlatılması lazım… Öncelikle Ramazan ayında camilerde “kıl öptürme” uygulamasının kesin olarak kaldırması lazım…

Özellikle büyük bir kurum olan Diyanet’in her cami altında bir aşevi açarak, garip gurabaya hayır yapması da isabetli bir seçenek olacaktır…

.

Raşit Anaral, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI