Geç kalmış bir yazı: “Ben, Danıel Blake”

Ali Mevlüt Kaya

4 yıl önce

“Kahrolası güzellik”

Filmden…

Geçmiş yıllarda yeni çıkan kitapları ve vizyona giren filmleri takip edebiliyordum. “Ben, Daniel Blake” filmini gördükten sonra, 4 yıl önce vizyona girdiğini öğrenip takip konusunda artık eskisi kadar iyi olmadığımın farkına vardım.

“Ben, Daniel Blake”, 2016 yılında vizyona giren, Ken Loach'ın yönettiği, senaryosunu Paul Laverty'nin yazdığı İngiliz yapımı bir film… 

Filmin konusu ise, 59 yaşında ve eşini kısa süre önce kaybeden bir marangoz olan Daniel Blake (Dave Johns), geçirdiği kalp rahatsızlığından sonra doktorunun tavsiyesiyle işine ara vermek zorunda kalır.

Başka bir geliri olmadığından dolayı da işsizlik maaşı alabilmek için başvuru yapar.

İnternetten yapılması gereken maaş başvurusu için bilgisayar kullanmasını bilmediğinden zorlanır.

Yardım talebinde bulunur.

Anlar ki sıkıntı sadece, bilgisayar kullanmayı bilmemek değildir; mücadele etmesi gereken bürokratik bir sistem vardır.

Bu sırada kendisi gibi bürokrasiyle mücadele eden ve iki çocuğuna tek başına bakmaya çalışan genç bir anne Katie (Hayley Squires) vardır.

Daniel, iş bulma kurumundaki görüşmesi için sıra beklerken, randevusuna geç kalmış ve bu sebeple işlemleri yapılmayan Katie'nin tartışmasına tanık olur. Katie, randevusuna neden geç kaldığını anlatmaya çalışsa da kurumdakiler onu dinlemez ve güvenliği çağırarak dışarı çıkarmaya çalışır.

Olaya şahit olan Daniel, müdahale etmek ister fakat onu da güvenlik aracılığıyla dışarı çıkartırlar.

Daniel, Katie ve çocukları Daisy ve Dylan ile birlikte Katie'nin evine giderler. 

Katie'nin elektriklerinin kesik olduğunu öğrenen Daniel, evden ayrılırken elektrik faturası için Katie'ye para ve acil durumlarda ulaşmaları için de bir telefon numarası bırakır. 

İkisi artık kader birliği yapacaktır.

İşsizlik başvurusu yapan Daniel’e, prosedür gereği iş bulma kurumuna iş başvurusu yapması istenmiştir.

Yaptığı iş başvurusu sonrası, iş bulma kurumuna gider…

Daniel'in çalışma koçu ona, yaptıklarının yetersiz olduğunu ve bir yaptırımla karşılaşacağını belirtir. 

Daniel bunun üzerine dışarı çıkarak önceden temin ettiği sprey boya ile kurumun duvarına “Ben, Daniel Blake. Açlıktan ölmeden ve çağrı merkezinizdeki bok gibi müziği değiştirmeden önce randevu tarihimi istiyorum” yazar. 

Kurum çalışanları polis çağırır. 

Polis, Daniel’i gözaltına alırken; çevredeki insanlar kendisine destek verir.

Olaylar sonrası Daniel'e istediği randevu tarihi verilir ve Katie ile birlikte görüşmeye giderler. Daniel, burada sıranın kendisine gelmesini beklerken, yüzünü yıkamak için gittiği tuvalette kalp krizi geçirir ve ölür!..

Cenaze için sabah kilisede toplanırlar; Katie’nin, cenaze töreninin sabah yapıldığı için ‘fakir ölümü’ olarak seslendirdiği törende; Daniel’in randevuda kendini savunmak için yazdığı kağıt elinde, “Daniel Blake’in ifade etme fırsatı bulamadığı savunmasında dile getirdiği gibi” diyerek, onun yazdıklarını okur:

“Ben bir müşteri, bir alıcı ya da hizmet kullanıcı değilim,

Ben bir kaytarıcı, bir beleşçi, bir dilenci ya da bir hırsız değilim,

Ben bir sosyal güvenlik numarası ya da ekranda yanıp sönen bir ışık değilim,

Faturalarımı, vergilerimi zamanında ve son kuruşuna kadar ödedim ve bununla da gurur duyuyorum,

Kimseye boyun eğmem, ama elimden gelirse komşumun gözünün içine bakarak ona yardım ederim.

Sadaka istemiyorum ve kabul de etmiyorum.

Benim adım Daniel Blake,

Ben bir insanım, bir köpek değilim.

Bu sıfatla haklarımı talep ediyorum.

Benim adım Daniel Blake, bir vatandaşım, ne bir eksik ne de bir fazlası…”

2016 yılında, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye dahil olmak üzere 3 ödül birden alan film, bir çok ödül daha alır…

Ben, Daniel Blake”; bizim ülkemiz için de geçerli olan ‘iş ehline verilmediği’ ve ‘adama göre iş’ uydurulduğu kemikleşmiş yapıyı gözler önüne seren bir başyapıt…

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya  @dikgazete

YAZARIN DİĞER YAZILARI