Türk Dil Kurumu’na göre “garabet” gariplik, tuhaflık veya yadırganacak garip bir yön olması olarak tanımlanıyor. Garabet kelimesini çarpıcı derecede garip, özellikle rahatsız edici bir şekilde tuhaf olan durumlar için de kullanabiliriz.
Başlığımızdan anlaşılacağı üzere, bu yazıda son günlerde tanık olduğumuz garip ve bazısının da aslına bakarsanız zararlı olduğu birtakım gelişmeleri ele almaya çalışacağım.
İlk garabet haberi geçtiğimiz hafta AK Parti İstanbul İl Başkanı seçilen Osman Nuri Kabaktepe’nin, bir sosyal medya platformundan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu kahve içmeye davet etmesi haberi.
Elbette iki il başkanının kahve içmesinden daha doğal bir şey olamaz, ancak garabet bunun Yeni Türkiye’de AK Parti ve CHP arasında içilecek bir kahve olması.
Hatırlanacağı üzere Boğaziçi’ne Profesör Melih Bulu’nun atanmasından sonra başlayan protesto eylemlerinde Kaftancıoğlu’na dair “terörist” iddiaları dillendirilmişti.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; “DHKP-C ve PKK/KCK propagandası yapmaktan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki 2019/171 esas no’lu dosya kapsamında 1 yıl 8 ay ceza almıştır” sözlerini kullanmıştı.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarda “teröristler” olduğunu ifade etmiş ve öğrencilere destek veren Kaftancıoğlu'nun da “DHKP-C militanı” olduğu dile getirmişti. Bunun ardından, Kaftancıoğlu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.
Sorum basit: Böylesi bir atmosferde, AK Parti İstanbul İl Başkanı seçilen Osman Nuri Kabaktepe’nin Kaftancıoğlu’nu kahveye davet etmesi hem devlet geleneklerine hem de güvenliğe (!) aykırı olmaz mı, eğer “terörizm” iddiası, aslı olan bir iddia ise? Bu sizce bir garabet değil midir?
Diğer garabet haberi Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili. “Kayyum rektör” protestoları arasında görevine başlayan Profesör Melih Bulu’nun yardımcılığı görevini Profesör Naci İnci’nin kabul ettiğini biliyoruz.
Hatta haftalarca rektör yardımcılığını hiçbir hocanın kabul etmemesi durumunun da sebep olduğu ani bir karar ile bir gecede okula iki fakülte açıldığı garabetini de hepimiz biliyoruz.
Tüm bunların ardından Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün başına Fizik bölümünden Profesör İnci vekaleten atanmış.
Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bir doğa bilimleri uzmanının getirilmesi de hem garabet hem de eğitim adına gayet zararlı bir gelişme.
Bakalım ilerleyen günler hangi garabetlere gebe?
.
Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com