MHP uzun zamandır FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik yasal sürecin işletilmediğinden şikayetçiydi. Allah var; Bahçeli bu konuda samimi ve nice zamandır bu konuyu dillendiriyor.
CHP, aklı sıra iktidarın küçük ortağı MHP'yi bu duyarlılığını kullanarak köşeye sıkıştırmak istedi. Plan basitti. FETÖ’nün siyasi ayağının bulunması için CHP, Meclis'e önerge verdi.
Eğer MHP bu oltaya takılırsa, Cumhur İttifakı darbe alacaktı. Yok eğer takılmazsa Bahçeli'nin tutarsızlığı ortaya çıkacaktı.
Lakin evdeki hesap çarşıya uymadı. Bahçeli, klasik sağ lider refleksiyle önergeye destek vermediği gibi AK Parti’nin de hoşuna gitmeyen bir adım attı ve FETÖ’nün siyasi ayağının bulunması için yargının güçlendirilmesi ve harekete geçmesi çağrısında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ’nün siyasi ayağının bulunması için CHP’nin Meclis’te verdiği önergeyle ilgili olarak “Kalkıp beş partiyi bir araya getirdik Meclis’te, ne yapacağız hepimiz savcılık mı yapacağız? Hakimlik mi yapacağız, kolluk kuvvetlerinin mensupları mı olacağız? Böyle şey olmaz" dedi.
Bahçeli, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları ile ilgili olarak şöyle konuştu: "FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak için iktidar yargıçlara tam yetki verip arkasında durmalı.
Çok basit suçlamalarla devleti ve yargıyı yıpratmamak lazım. Yurtta Sulh konseyinin askeri kanadı belli, Silivri ve Sincan’da. Peki siyasi kanadı nerede? Bunları bulun diyoruz. Bulamıyorlarsa bize yetki versinler biz buluruz bunları."
Bahçeli’nin bu sözleri zülfiyare dokunmuş olmalı ki TBMM Başkanı Şentop, hangi ayağı olursa olsun FETÖ ile emniyet, istihbarat ve yargının mücadele yürüttüğünü belirterek, “Siyasi ayak için ayrı bir mecra düşünmeye gerek var mı?" deyiverdi. (*)
Ancak yakın geçmişte yaşanan ve medyaya kısıtlı yansıtılmış bir kaç olay, Bahçeli'nin çağrısına kulak veren yargı erkinin harekete geçtiğini gösteriyor.
Vahiy mi senin görüşün mü? Devlet mi İktidar mı?
Sahabeler, bazen İslam Peygamberi’ne “Bu Allah’ın emri midir? Yoksa senin fikrin midir?” diye sorabiliyor. Birçok hadis ve siyer kitabında bu konuda onlarca örnek var.
Verilen cevaba göre sahabenin fikri kabul görüyor. Mesela Hz. Peygamber, Bedir'de orduyu bir noktaya konuşlandırmıştı.
Hubab bin Munzir isimli bir sahâbî; "-Ey Allah'ın resûlü, vahiy sebebiyle mi bu vaziyeti aldık; yoksa bu senin kendi görüşün mü?" diye sordu.
Peygamber’den "-Benim görüşüm" cevâbını alınca, Hubab, gerekçelerini de açıklayarak "-Şuraya geçsek daha iyi olur" dedi; ordu başka noktaya yeniden yerleştirildi. Savaşın gidişatında, Hubab’ın verdiği taktik belirleyici oldu.
Neden İslam Tarihinden örnek verdim?
Ortalama insan veya sıradan vatandaş, devlet ile hükümet arasındaki farktan habersiz. Onlara kalsa Beştepe’de kim varsa hepsi devlet. Demek istediğim, bazı zihinler devlet erki ile iktidar erkini aynı sayıyor. Kendilerince haklı olabilirler.
Çünkü Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne göre, hükümet Cumhurbaşkanlığına derc edildiği için hükümet ile devleti aynı gibi algılamak mümkün.
İlk dönem Müslümanları, nasıl vahiy ile hadis arasındaki farkı anlamak ve ikisini karıştırmamak için Peygamber’e “Allahın mesajı mı? senin şahsi fikrin mi?” sorusunu yöneltmişse, aklı olan vatandaşın da “Devletin tasarrufu mu yoksa iktidarın icraatı” mı sualini sorması gerekmez mi?
Münferit olaylardan genel sonuç çıkar mı?
Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter'in yargılanmasına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın "Ekrem Yeter ile ilgili bizim açımızdan o dosya dolu dolu bir dosyaydı. Mahkeme beraat kararı verdi. Biz onu istinafa götürdük, kararın bozulacağını düşünüyorum. Dosyada ciddi deliller vardı" sözleri, belki de yeni sürecin işaret fişeğiydi. (**)
Yüksel Kocaman'ı tanırım. Zonguldak Devrekli.
Başbakanlıkta Basın Müşavirliği yaptığım dönemde, kendisine yıllar önce yazdığım “Devrek Tarihi” kitabını hediye etmiştim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pınarhisar Kapalı Cezaevi'nde kaldığı dönemde, cezaevinin savcısı Zonguldak Devrekli, Yüksel Kocaman'dı. İkisinin de birbirinde hatırı var.
Kocaman, 2003 yılından itibaren sırasıyla Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hakimliği, Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevlerini yürüttü.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne 2011’de atanan Yüksel Kocaman, 31 Ekim 2014’te ise Müsteşar Yardımcılığı görevine atandı.
Yüksel Kocaman 19 Ocak 2017 tarihinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararnamesi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevine getirildi. Halen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı.
Yüksel Kocaman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sevdiği başarılı bir hukuk bürokratı.
Eğer, FETÖ’cü sanıkların hamiliğini üstlenen Bülent Arınç’a, damadı üzerinden posta koymayı göze aldıysa, yargının gücü devrede demektir.
“Bülent Arınç” deyip geçmeyin!.. Eski bakan, Başbakan yardımcısı, TBMM Başkanlığı yapmış bir isim. Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyor.
Elde var birrrrrr.
Hatırlıyorsanız geçtiğimiz günlerde İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerif Zindaşti'nin tahliyesinde “aracılık ve nüfuz tacirliği yaptığı” iddiaları üzerine, TBMM Anayasa Komisyonu eski Başkanı Prof. Burhan Kuzu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resmen inceleme başlatıldı.
Tepki çeken tahliye kararı sonrası Hakim Cevdet Özcan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından görevinden alındı ve Küçükçekmece Hakimliği’ne atandı.
Bunun ardından HSK, müfettiş görevlendirerek dosya ile ilgili soruşturulması kararı verdi. Son olarak bu dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi ve Başsavcılık da Kuzu hakkında inceleme başlattı. (***)
Burhan Kuzu kim?
2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucu üyesi olarak aktif siyasete başlayan Kuzu, partinin ilk Demokrasi Hakem Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdü.
Sadece iki partinin meclise girebildiği 2002 Türkiye Genel Seçimleri'nde AK Parti İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. 2007 ve 2011 Türkiye Genel Seçimleri'nde AK Parti İstanbul milletvekili olarak tekrar meclise giren Kuzu, partisi içinde uygulanan ‘üç dönem kuralı’na takıldığı için, Haziran 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde aday olamadı.
Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde AK Parti İstanbul milletvekili olarak Meclis’e yeniden girdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Anayasa Komisyonu üyeliği yaptı. Hâlen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi.
Burhan Kuzu, hazırlayıcıları arasında bulunduğu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili olarak "Ben başkanlık sistemine ömrümü verdim, 40 yıllık emeğimi hayata geçirdim. Yasama kısmında sıkıntılar olabilir, bunlar çözülür. Sistemin zamana ihtiyacı var. Ama yüzde 50+1 bu sistemin temel taşıdır" demişti. (****)
AK Parti için bu kadar önemli bir isim hakkında soruşturma başlatılması sizce ne anlama gelir?
Elde var ikiiiii.
Ucu Erdoğan Ailesi'ne dokunan FETÖ soruşturmasından belki çoğunuzun haberi yoktur. Merak ettiniz değil mi?
Azeri iş insanı Mansimov Gurbanoğlu hakkında FETÖ soruşturması olduğu ortaya çıktı. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilen Gurbanoğlu, bir dönem denizcilik alanında Bilal Erdoğan ve Mustafa Erdoğan ile kurduğu iş ilişkisiyle gündeme gelmişti.
Azerbaycan kökenli iş insanı Mubariz Mansimov, 1998 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. 2007 yılında ‘Gurbanoğlu’ soyadını da alarak Türkiye vatandaşlığına geçti.
Asker kökenli Mübariz Mansimov Gurbanoğlu dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden biri olan “Palmali Grubu”nun kurucusu.
Petrol taşımacılığıyla adını duyuran Mansimov, 2010 yılında İstanbul Modern’in eğitime destek amacıyla düzenlediği galada Balkan Naci İslimyeli’nin el işlemesi Türk Bayrağı’na 650 bin lira verip, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağışlayarak dikkatleri üzerine çekmişti.
2011 yılında Bodrum Yat Limanı’nı da Jefi Kamhi’den 42 milyon dolara satın alıp, 100 milyon dolar yatırımla Yalıkavak Marina’yı hayata geçiren Mansimov Gurbanoğlu, 2013-2014’te, “Türkiye’nin en zengin 10 iş insanı”ndan biri olarak gösteriliyordu.
2015 yılında da Forbes’ın dünyanın “en zengin 500 iş insanı” listesine de girdi. (*****)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu ile birlikte iş ilişkileri olan Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'nun FETÖ ithamıyla soruşturulması basit bir olay mı sanıyorsunuz?
Elde var üçççç.
Mayıs 2013'te İstanbul'da başlayan ve zamanla Türkiye'ye yayılan Gezi Parkı eylemleri nedeniyle biri tutuklu 16 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da aralarında olduğu dokuz kişi beraat etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı eylemleri davasında beraat ettirilen ve hakkında tahliye kararı verilen Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden gözaltı kararı verdi. (******)
Osman Kavala kimdir? FETÖ ile ilişkisi nedir? Çok yazıldı çizildi.
Elde var dörttttt.
Habertürk yazarı Nagehan Alçı’nın asker eşlerine yönelik paylaştığı paylaşım nedeniyle, bir asker eşi tarafından hakkında dava açıldığı öğrenildi. Asker eşinin avukatlığını ise mesleğine geri dönen Armağan Çağlayan’ın olacağı belirtildi.
Habertürk yazarı Nagehan Alçı'nın “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de Güneydoğu'daki gaziler için marif takvimine soyunsun!” ifadelerine bir asker eşi tarafından dava açıldı.
Asker eşi, avukatlık mesleğine geri dönen Armağan Çağlayan’a ulaşarak kendisinin avukatlığını yapmasını İstedi.
Odatv’nin haberine göre, davanın nedeni ise Alçı’nın 2010 yılında Twitter'da paylaştığı, “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de Güneydoğu'daki gaziler için marif takvimine soyunsun!” ifadeleri oldu.
Asker eşinin bu sözlere karşı Armağan Çağlayan’a başvurduğu ve Çağlayan’ın da dava dilekçesini verdiği öğrenildi. İlk duruşmanın da 28 Şubat’ta görüleceği belirtildi. (*******)
Davanın zamanlaması da manidar, 28 Şubat.
Elde var beşşşş.
AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Kavurmacı’nın tutuklu kaldığı süre gözetilerek tahliyesine karar verildi.
8 Eylül 2016’da tutuklanan Kavurmacı, 3 Mayıs 2017’de sağlık sorunları gerekçe gösterilerek İstanbul nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Hâkimliği’nce tahliye edilmişti. İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, yakalama kararı çıkartılmasına karar vermişti. Ömer Faruk Kavurmacı, 17 Haziran 2017’de yeniden tutuklanmıştı. (********)
Elde var altıııı.
Önümüzdeki günlerde AK Parti ile iltisaklı daha bir çok ismin FETÖ'nün siyasi ayağı suçlamasıyla yargılanma sürecine tanıklık edilecek.
Anlaşılan bu soruşturma furyası Bülent Arınç ve Kadir Topbaş’ın damatları, Burhan Kuzu, Nagehan Alçı'yla sınırlı kalmayacak.
Bülent Arınç’ın "Ankara'yı parsel parsel FETÖ’ye vermekle" itham ettiği İ. Melih Gökçek, yatsın kalksın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dua etsin. Yoksa çoktan Arınç’ın sözleriyle harekete geçen yargının, yakasına yapışması gerekirdi.
FETÖ suçlamaları üzerine yapışmasın diye Büyükşehir Belediyesi’nden beslediği tosuncuklara hazırlattığı sanki kendisi yazmış gibi "Sol Siyaset FETÖ İlişkileri" adını verdiği kitap, bakalım işe yarayacak mı?
Sonuç; FETÖ’nün siyasi ayağına operasyon başladı iktidarın haberi yok!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
(*) https://www.independentturkish.com/node/120921/siyaset/bah%C3%A7elinin-yetki-verin-fet%C3%B6n%C3%BCn-siyasi-aya%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-biz-bulal%C4%B1m-s%C3%B6zlerine-tbmm
(**) https://odatv.com/arinctan-ankara-cumhuriyet-savciligina-damat-yaniti-31121925.html
(***) https://tr.euronews.com/2020/02/14/istanbul-bassavciligi-burhan-kuzu-hakkinda-resmi-sorusturma-baslatti
(****) https://www.google.com/amp/s/odatv.com/amp/feto-sorusturmasi-baslatildi-08022028.html - https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1719621/bilal-erdoganin-eski-ortagi-hakkinda-feto-sorusturmasi.html
(*****) https://www.google.com/amp/s/tr.sputniknews.com/amp/turkiye/201910031040313777-kuzu-ben-omrumu-verdim-yuzde-501baskanlik-sisteminin-temel-tasidir/
(******) https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-51548789 - https://www.bbc.com/turkce/live/haberler-turkiye-51540767
(*******) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/nagehan-alciya-sok-dava-armagan-caglayan-avukatlik-yapacak-268960h.htm
(********) https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/kavurmaciya-hapis-ve-tahliye-41452829