?>

FETÖ denen Paralel Yapı terörü ve SPOR

Ahmet Gülümseyen

8 yıl önce

Bu Millet, 15 Temmuz 2016 tarihini unutmayacak. “Darbe" adı altında gerçekleştirilen hain terör saldırısında, milyonların sokağa çıkıp tankları ve uçakları durdurarak, yazdığı bu kahramanlık destanı, övünç kaynağı olarak hafızalara kazınarak, tarihe altın harflerle yazıldı. O müthiş kahramanlık gecesi, yarının aydınlık günlerinin de habercisi inşallah...

Hain saldırıyı kimin neden gerçekleştirdiği kadar saçma, bir o kadar artniyetli soru olabilir mi? Hak ile batılın mücadelesi. Haçlı zihniyetin saldırısına, imanlı inançlı halkın, yüreklerin karşı koyması...

ERDOĞAN’IN İFTİHARLA SÖYLEDİĞİ...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başkomutanı olduğu ve kahramanlık destanı yazan, iftihar ettiği milleti için, tıpkı diğer açıklamaları gibi büyük anlam ve öneme sahip; "Bu millet alnından öpülesidir. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya, ya bu millet ‘İmanlı Çılgın Türkler’. Böyle gittiler işin üzerine...” 

Esir yaşamaktansa, ölmeyi kendine yakıştıran imanlı Türk halkı, Milli İrade Nöbetleri’ni sona erdirse de, 15 Temmuz kanlı-hain saldırılarının benzerinin bir daha yaşamaması için, aynı hassasiyetin hayatının tüm aşamasını yansıtması gerekiyor! Bağımsızlığının teminatı olan din ve vatan sevgisi bunu zorunlu hale getiriyor...

Önceki akşam gece nöbetleri tamamlanırken, meydanları dolduran annelerin, teyzelerin, çocukların kısacası genci-yaşlısı sabahın ilk ışıklarına kadar, ilk günkü heyecanla milli duyguları harekete geçiren marşlara eşlik ederek, şanlı bayrağı dalgalandırdıklarına tekrar tekrar şahit olduk!...

BU MİLLETİN, MAKAM-MEVKİ, MAL-MÜLK BEKLENTİSİ Mİ VARDI!..

Milletin oluşturduğu o anlamlı tablo, insanın aklına şu soruyu getiriyor; "Vatansever bu halkın, makam, mevki veya mal-mülk gibi bir beklentileri mi vardı?" Kesinlikle hayır! Başarıya, zafere giden yolun menfaatten uzak, Allah’ın (cc) rızasını kazanmak gibi, samimi duygulardan geçtiğine bir kez daha şahit olduk...

Ülke menfaatleri halkın kazancı demek. O halk ki, dini inancının bir yansıması olarak, tutsak yaşamamak için hainlere karşı tanklara-uçaklara-mermilere karşı koydu. Hakk’ın yanında olmak, halkın yanında olmayı gerektirdiği için.

Bu saatten sonra, hayatımızı ona göre dizayn etmek gerekiyor...

BU PERFORMANS, SPORA DA YANSIMALI...

Görev hepimize düşüyor. Bizler spor adamı olarak, dünden gerekli dersi çıkararak, üstleneceğimiz görevleri, olması gerekenleri yerine getirmeliyiz. 

 Bu görev, terör saldırıları sonrasında dini ve milli duygularını tanklara karşı koyup, sabahlara kadar marşlara ve bayraklara eşlik eden vatandaşların spor yapmalarına yardımcı olmak. Performanslı sporcularımızın başarısını takip edip, İstiklal Marşımızı söyleyerek bayrağımızı göndere çekilmesine yardımcı olmak...

FETÖ denen paralel yapı/terör örgütü, ülkemizin huzuru ve gelişmişliği sabote amacı ile belediyeler, federasyonlar, kulüpler, müdürlükler, bakanlıklar. Planları kalleşlik... Yöntemleri sızıntı... Amaçları ayrımcılık olduğu için, başkanından-sporcusuna her yerde var olmaya çalışmışlar. Önemli bir şeyi unutmuşlardı; Onların hesabının üstündeki, Allah'ın (cc) hesabını ve kahraman vatan evlatlarını. 

PARALEL YAPI, ŞİKE VE ŞANTAJ İLE...

Bir kez daha hassasiyetin altını çizelim; örgüte bağlılıklarının kaynağında ya şöhret-makam ya da para bulunmaktadır.

Tüm söylediklerimize, spor camiasından birkaç örnekle karşılık bulup, yazımızı noktalayalım. 2010-2011 futbol sezonundaki şike olaylarının para ve şantaja bağlı olarak Paralel Yapı bağlantısı. Futboldan-basketbolcusuna, şöhretin üst basamağındaki malum kişilerin içine düştüğü pisliğin içinde, çırpındıkça nasıl zelil duruma geldiklerine şahit oluşumuz…

“ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ DEĞİL..."

Evet, başkomutanımızın dediği gibi ‘Şehitler Tepesi boş değil, bunu hesaplamadılar.’ 15 Temmuz’da hainler hedeflerine ulaşamadılar.

Yaptıkları ile isimlerinin önüne hainliklerini eklettiler. Biz düşüncelerimizi yazıya aktarırken, "PKK ile işbirliği ile bu kez güneydoğu kalleşçe bomba patlatıp, kan döküyorlar…"haberleri geliyor. Hain, her daim hainlikte de kardeşliğini yapacak ya!...

Elbette ki gücümüz bir yere kadar. Sahip olunan samimi duygularımızın gücünü sonuna kadar kullandığımız, yaptığımız işin hakkını verdikten sonra, Allah (cc) yardımcımız, gam ve keder uzağımızda olacaktır, inşallah… 

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI