Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Dağlık Karabağ bölgesinde Laçın'daki Azerbaycan ordusuna ait mevzilere, Ermenistan ordusunca yeniden top ateşi açıldığını duyurdu. Bakanlık, 12 Eylül gecesi ve 13 Eylül sabahı, Ermenistan'ın provokasyonu sonucu çıkan çatışmada 42'si askeri personel, 8'i sınır muhafızı olmak üzere 50 askerin şehit olduğunu açıkladı.
Ruhları şad olsun şehitlerimizin…
Azerbaycan’da şehitlerimiz için Türkiye’den başka yas tutan ülke var mı sizce?
Yok!.. Bu benimki de soru işte.
Dünya, Ermeni Diasporası’na yas tutuyor adeta.
Yalnız olan tek başına kalan yine Türk…
*
Hepimiz şu an devam eden sıcak çatışma ortamını konuşuyoruz. Bu çatışma elbet sona erecek, diplomatik ilişkiler kurulacak. Dünya tarihine bakıldığında olağanüstü bir olay yaşanmadığı müddetçe savaşlar hep bu şekilde sonuçlanmıştır.
Şahsi fikrim; diplomatik ilişki kurulsa bile diplomasi kurulmayacak.
Devam edelim…
*
Yüzyıllar boyunca bağımsız bir devlete sahip olmayan Ermeniler, birlik ve beraberliklerini korumak, yaşadıkları bölgelerde asimile olmamak için Apostolik Ermeni Kilisesi etrafında toplanmış ve kiliseye, devlet statüsüne yakın bir yetki tanımışlardır.
Ermeni dini liderleri kendilerine ‘Milletin Temsilcisi’ anlamına gelen bir unvan vermişlerdir. Bunlar dini liderler olmakla beraber, siyasi işlerde, diplomatik ilişkilerde yer almışlardır, halkı çeşitli siyasi/askeri güçleri desteklemeye çağırmış ve bu amaçla bağış toplamışlardır.
Tabii ki bu, görünen yüzleridir, görünmeyen yüzlerinde asıl yatan ana fikir ise Ermeni Terörizmini besleyerek Ermeni Diasporası’nı bütün dünyaya yaymaktır.
Sadece dini faaliyetler yürüttüklerini iddia etseler de Ermeni Kiliseleri, geçmişten bu yana sürdürdükleri aynı görevlerini halen devam ettirmektedir.
*
Geçmiş tarihte; ASALA’nın “Bölgelere!” isimli broşürlerinin dağıtımı sırasında Geşan, Keşişkend, Malıbeyli, Zarıslı, Şuşa, Çanakçı ve diğer kiliselerdeki temsilciler Hankendi’ye gelmiş, Seyavuş Bagdasaryan bölge rahiplerine “Büyük ve Kutsal Ermenistan” hakkında bilgi vererek kilisenin bu planların gerçekleştirilmesindeki rolünü açıklamışlardır.
Bu faaliyetlerin yapıldığı bölgelere baktığımızda, günümüzde halen sıcak çatışmaların yaşandığı yerler olduğu görülmektedir.
“Bölgelere!” adlı broşürün bir bölümünde “Kilise annemizin beşiğidir...” yazar. Bu görüşten anlaşılacağı üzere kiliseler, Ermenilerin ideolojik temelinin ve stratejik düşüncesinin oluşumunda temel bir role sahip olmasının yanı sıra terörizme verilen desteğin de temel yapı taşıdır.
*
Ermenistan’ın Türkiye’ye ve Türklere yönelik düşmanca tavrı ve terörü özendirme politikasında en dikkat çekici sözü Devlet Başkanı Serj Sarkisyan ifade etmiştir.
Ermenistan’da düzenlenen Ermeni dili ve edebiyatı yarışmasında öğrencilerden birinin; “Batı topraklarımızı Ağrı Dağı’yla birlikte geri alabilecek miyiz?” sorusunu Sarkisyan, “Bu sizin neslinize bağlı. Mesela benim nesil üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirdi. 90’lı yıllarda vatanımızın parçası Karabağ’ı düşmanın elinden kurtardık. Her neslin bir görevi vardır. Siz de ileride bizim gibi görevinizi yerine getirip getirmeyeceğiniz birlik ve beraberliğinize bağlıdır. Biz Ermeni ulusu her zaman Anka Kuşu gibi küllerden dirilmeyi başarmışızdır.” şeklinde cevaplandırmıştır.
Anlayacağınız sadece Ermeni Kiliseleri üzerinden değil Ermenistan devletinin makamlarındaki kişiler tarafından da Ermeni terörizmini destekleyen açıklamalar bulunmaktadır.
*
Ermenistan’da kilise ile devletin ayrılması söz konusu değildir ve ikisinin birlikte hareket etmesi terörizmi destekleme politikasının bir gereğidir.
Şöyle yakın tarihe bir göz attığımızda; terör örgütü ASALA’ya Ermeni Kiliselerinden milyar dolarlık yardımların aktığını görmekteyiz.
Haaa bu arada, İstanbul Ermeni Patrikhanesi'ndeki bazı din adamları da o dönem ASALA'ya yardım etmişlerdi, bunu da unutmayalım.
Ermeni terörizminde, Ermeni Kiliselerinin destekleri aklımızın bir köşesinde bulunsun. Yazı başlığını daha iyi anlatabilmek için ASALA’yı detaylı irdelemek lazım fakat uzun bir konu olduğu için tek yazıya sığdıramam.
Aslında burada yüzeysel olarak sorgulamak istediğim konu “YENİ BİR ASALA KURULUR MU?”
Konuyu 2020 yılında çıkan bir haber üzerinden soru sorarak şimdilik kapatmak istiyorum:
“Azerbaycan'a ait sivil hedeflere yönelik saldırılarda Ermenistan tarafından Dağlık Karabağ bölgesine getirilen terör örgütü PKK/YPG mensupları tarafından eğitilen milisler kullanıldı.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Azerbaycan’a ait sivil yerleşim yerlerine yönelik gerçekleştirdikleri saldırılar öncesinde Ermenistan’ın, terör örgütü PKK ile bir anlaşma yaptığı belirtilmişti.”
Tarihte yaşanılan her şey göz önünde bulundurulduğunda; bölgede sıcak savaş bittiğinde, diplomatik ilişkiler kurulduğunda, tarihe terör devleti olarak yazılmış Ermenistan, PKK/YPG’nin artık milisleriyle birlikte yeni bir terör örgütü kurar mı?
Saygılarımla, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle.
.
Ayşenaz Çimen, dikGAZETE.com