Bir konuda gösterilecek duyarlılık, tespit, yorum ve uygulamalarla mümkün.
Engellileri bireylerin sosyal ve sağlıklı birey olmalarında, egzersiz ve sporun önemli bir yer tutmakta.
Bu kazanımın için uygulamaların, günlük hayatın bir parçası olması ve kendi branşında ‘ihtisas’ yapmış kişilerce yürütülmesi gerekmekte.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), "... İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle" buyuruyor.
"Herkes, her işi bir yere, kendi işini netice/verim alınacak yere taşıyacağı" için, Muş Alparslan Üniversitesi’nde Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nda Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümünün açılması haberi, bu yazımıza konu olmasının ötesinde bizler kadar engelli ailelerini de heyecanlandırdı.
Bölümün açılması sürecinde üniversite yetkilileriyle yaptığımız görüşmeleri, sizlerle paylaşmak istiyoruz;
KALİFİYE ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILMALI...
"Ülkemizde yaşantılarını çeşitli yetersizlikler sebebi ile dezavantajlı olarak sürdürmek durumunda kalan zihinsel, bedensel, işitme ve görme engelli bireylerden bir kısmı yükseköğrenime devam edebilme şansını yakalarken önemli bir kısmı da çeşitli sebeplerle bu haklarından mahrum kalmaktadırlar.
Oysa engelli olup eğitim-öğretim imkânlarından faydalanamayan bu insanların genel eğitim ihtiyaçlarının karşılanması durumunda arzu edilen yönde davranış değişikliklerinin söz konusu olabileceği, bunun en pratik yolunun da beden eğitimi ve sportif etkinliklerle mümkün olduğu, dünya literatürüne kazandırılmış sayısız akademik çalışma ile ispatlanmış durumda.
Ne var ki bu eğitim zincirinin en önemli halkalarından biri olan öğretmen kadrolarımız mevcut imkânlar çerçevesinde henüz karşılanamamaktadır.
Dolayısıyla gerek milli eğitime bağlı hizmet veren ilk ve ortaöğretim okullarındaki kaynaştırma eğitimine tabi çocuklarımızın, gerekse özel eğitim ve rehabilitasyon okullarındaki engelli bireylerimizin beden eğitimi ve spor ihtiyacını karşılamak üzere kalifiye öğretmen açığını ivedilikle kapatmak gerekmekte.
ÜNİVERSİTELERİN O BÖLÜMÜNE OLAN İLGİİ, KARŞILIKSIZ KALMAMALI...
Ülkemizde bu açığı kapatmak üzere YÖK tarafından 2012 yılında bir üniversitemizde açılan, Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümünün bu yaraya merhem olacağı düşünülüyordu.
Ancak söz konusu bölümden mezun olan öğrencilerin çok az bir kısmının öğretmen olarak istihdam edilmesi ve bu bölümün mezunları için hâlâ mesleki bir tanımlamaya gidilmemiş olması, özellikle engelliler için bir umut olarak doğan söz konusu bölümlerin devlet ve özel sektörde hak ettikleri ilgiyi görememelerine sebep olmuştur.
Oysa özellikle son 15 yıllık iktidarın engelli vatandaşlarımıza yönelik son derece başarılı ve yerinde tedbirler almış olduğu göz önüne alındığında, bu bölüme olan ilgiyi karşılıksız bırakmamak gerektiği kendiliğinden anlaşılacaktır.
MUŞ'TA GERÇEKLEŞENLER...
Doğu Anadolu Bölgesinde açılmasının üzerinden henüz bir yıl geçmeyen Muş Alparslan Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, bölge gençleri için yeni bir heyecan kaynağı oldu.
Yüksekokul Müdürlüğü, Üniversite Rektörlüğünden aldığı destekle gençlik ve spor konularında paneller düzenledi, bir ulusal kongreye ortak oldu, geleneksel sporlar ve oyunları ihya etmek için önemli bir merkezin açılışı için ilk adımı attı, Uluslararası Spor Bilimleri Dergisi'ni yayın hayatına geçirdi.
Üniversitenin bu çalışmaları YÖK tarafından karşılıksız bırakılmadı ve yakın zamanda bu alanda tezli yüksek lisans programı açılması için izin verildi.
Tüm bu çalışmaların Muş’u bir güven adası, Muşlu gençleri de geleceği ve gerçekliği olan hedeflere kilitlenmiş umut dolu insanlar haline getirecektir.
Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümüyle ilgili YÖK’ten sevindirici bir haber daha geldi.
Muş Alparslan Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'na söz konusu bölümü açma izni verildi.
Özellikle Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nda Türkiye çapında başarıları olan bu ilimiz; söz konusu bölümle birlikte engellilerde spor denilince akla gelen ilk vilayetlerden biri olacak.”
TEŞEKKÜRLER...
Engellilerin konusuna hassasiyetinden dolayı Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç başta olmak üzere, Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan’a, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’a ve bu alanda pek çok akademik çalışmaya imza atan Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Kırımoğlu’na Türk sporu ve kamuoyu adına teşekkür etmeyi borç biliriz.
Bölümün, milli ve manevi değerlerine bağlı, sağlıklı nesillerin yetişmesine vesile olması temenni ve duasıyla inşallah...
:
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com