Muhalefetin keskin kalemşörlerinden Özdil, Çölaşangil ve benzerleri, Cumhurbaşkanımızdan bahsederken ‘dünya liderimiz…’ sözcüğünü tırnak içine alıyor, akıllarınca alay edip kafa bulduklarını sanıyorlar.
Onlara göre;
Avrupa ve dünya liderleri karşısında Cumhurbaşkanımız Erdoğan nedir ki!
PEKİ, NEYMİŞ BİR BAKALIM…
Şöyle bir soru ile başlayayım.Azıcık siyasetle uğraşanlar, dünyadaki liderlerin kaç tanesinin adını biliyor?Ve
Bunların arasında Cumhurbaşkanımızın adı var mı, yok mu ona bir bakalım:Mesela;
Hindistan, Japonya, Meksika, Kanada, İtalya, İspanya, Brezilya, Avustralya vs. gibi birçok devletin liderini…
Afrika, Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar ve Endonezya, Malezya gibi Asya ülkelerinde bilip tanıyan var mı?
Ülkemiz, bu kadar siyasetin içinde iken bile bunları bilen yok denecek kadar az…
Ama…
Erdoğan bu coğrafyalarda kendi ülke liderleri kadar tanınıp biliniyor.
Avrupa ve ABD’yi saymıyorum.
Çünkü onlar bırakın bilmeyi Erdoğan’ı adeta ezberlediler.
Yakın coğrafyamızda ise,
Aileler tarafından, Cumhurbaşkanımızın ismini çocuklarına verecek kadar seviliyor.
Yani…
Yakın coğrafyamızda ‘tanınmak’ ne demek Erdoğan adeta bir efsane.
TIME…
Dünyaca ünlü “TIME” dergisi, Cumhurbaşkanımızı defalarca kapak yaptı.
Hâlbuki TIME dergisi; 60 yıldır bir Türk liderini kapak yapmış değil.
Erdoğan ise...
Mezkûr dergiye defalarca kapak oldu.
TİLKİ…
Hani tilki, uzanamayacağı üzüme “koruk” der ya.
Özdil, Çölaşan ve benzerleri de kendi mahallelerinden bırakın dünya çapında lider çıkarmayı, ülkemizde bile kabul görecek bir lider çıkaramadıkları için alay edip, “Acaba!” diyorum:
“Cumhurbaşkanımızdan bu şekilde bahsederek hasetliklerini mi bastırıyorlar?” diye de düşünmüyor değilim.
AKSİ HALDE…
Bir insan...
Dünya lideri başka nasıl olur?
Cumhurbaşkanımız…
ABD Başkanı gibi hava ile mi tokalaştı da Özdilgiller onu alaya alıyor? Veya..
Putin'in Ukrayna’da batağa saplandığı gibi,
Erdoğan da Suriye'de, Libya'da, Dağlık Karabağ, Somali ve askerimizin bulunduğu diğer bölgelerde batağa mı saplandı?
Veya…
Fransa lideri Macron…
Rusya’yı ziyaret ettiğinde, Putin onu masanın bir ucuna oturtarak ve havaalanında da onu güvenlik amirine karşılatarak istiskal ettiği gibi, Erdoğan’ı da istiskal mi etti?
BARIŞ MASASI…
Diğer yandanRusya - Ukrayna savaşında…
Bütün dünya liderleri, barış görüşmelerinin kendi ülkelerinde yapılması için büyük bir gayret gösterirken,
Erdoğan’ın ülkemizde ‘Barış Masası’nın kurulmasını temin etmesinin nesini beğenmiyorlar?
Bu arada;
O masa etrafında toplanan her iki ülkenin delegeleri Cumhurbaşkanımız salona girdiğinde ayakta alkışladı mı alkışlamadı mı?
Dünyada böyle bir prestij kaç devlet başkanına nasip olur?
Bunun neresi size batıyor da işi sarakaya vuruyorsunuz?
ONLARIN DERTLERİ BAŞKA!..
Onların dertlerini biliyorum:Liderimiz…
Hem karizmatik, hem muzaffer, hem de tam bir hitabet ustası iken…
Onların naylondan liderleri, daha iki kelimeyi üst üste koyup konuşmaktan acizler.
Kürsüye çıkıp, iki kelimeyi üst üste koyup konuşamadıkları için de ağızlarından küfürler çıkıyor…
Veya
Erkeklere hitaben; 'kadınların ayağının altını öpeceksiniz keresteler!' gibi pespaye cümlelerin ağızlarından dökülmesine mani olamıyorlar.
Şimdi Özdilgiller, bu saçmalıkların neresini düzeltsin?
Bu arada, 20 yıldır seçim kazanamadıkları ve bu hasretle ölüp gidecekleri için de ayrıca çıldırıyorlar.
Hasetleri bundan…
KRİKO…
Bunun için liderlerini yükseltmek için kriko oluyor, stepne oluyor, yağlayıp cilalıyorlar…Ama…Arabaları külüstür olduğu için bir müddet gittikten sonra stop edip duruyor.
Bu sefer..
İstanbul İETT otobüslerinin arızalanıp, yolda kaldığı gibi oflaya poflaya arkadan iteleyip duruyorlar.
İyi bir ücret almasalar çekilecek çile değil
Ama…
Neylersin ki, evde evlad-u iyal var.
Naçar bu çileye katlanacaklar.
Hadi kolay gelsin yiğitler…
.
Emin Batur, dikGAZETE.com