Doğu ve Batı’nın Yönetim Felsefesi: Türk-İslam Dünyası İçin Sinerjik Bir Alternatif
Dünya tarihine baktığımızda, farklı medeniyetler hem bireysel hem de kolektif yönetim modelleriyle güçlü sinerjiler oluşturmayı başarmıştır. Batı dünyası, birey merkezli ve seküler bir anlayışla sinerjik yapılar kurarken, Doğu ise genellikle bütüncül ve manevi değerler ekseninde hareket etmiştir. Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth), Batı’nın sinerjik yapılarının güncel örnekleridir. Türk-İslam dünyası ise kendi tevhid anlayışı ve tarihsel birikimiyle, bu modellere alternatif bir sinerji oluşturabilecek güce sahiptir.
Batı’da Sinerjik Yapılar: AB, ABD ve İngiliz Milletler Topluluğu
Avrupa Birliği (AB): 12 Yıldız ve Hristiyanlık Temelli Sinerji
AB’nin bayrağında yer alan 12 yıldız, Hristiyanlık inancındaki 12 havariyi ve Meryem Ana’nın kutsiyetini simgeler. Avrupa Birliği, bu sembolizm üzerinden tarihsel ve dini bir sinerji oluşturmayı hedeflemiştir. AB’nin amacı, ekonomik ve siyasi bir bütünleşmeyle Avrupa kıtasını tek bir kimlik altında birleştirmektir. Ancak bu yapı, Hristiyanlık merkezli bir yaklaşım sergileyerek farklı kültür ve dinlere karşı dışlayıcı bir tutum içinde olabilmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD): 52 Eyaletin Federal Sinerjisi
ABD’nin bayrağında yer alan 52 yıldız, eyaletlerin oluşturduğu federal yapıyı temsil eder. ABD, “çokluk içinde birlik” (E Pluribus Unum) mottosuyla farklı milletlerden ve kültürlerden gelen bireyleri bir Amerikan kimliği altında toplar. Bu sinerji, ekonomik, askeri ve kültürel anlamda küresel bir güç ortaya çıkarmıştır. Ancak bu sistem, çoğunlukla bireyci ve pragmatik bir yönetim anlayışına dayanır.
İngiliz Milletler Topluluğu: Küresel Sinerji ve Sömürgecilik Mirası
İngiliz Milletler Topluluğu, Birleşik Krallık’ın eski sömürgelerini kapsayan bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Bugün 56 bağımsız ülkenin oluşturduğu bu topluluk, ortak bir tarih, dil (İngilizce) ve değerler etrafında birleşmiştir. Monarşi sembolü olan İngiltere Kraliçesi (şimdi Kral Charles) bu birliğin manevi lideri olarak kabul edilir. İngiliz Milletler Topluluğu, ekonomik iş birliği, kültürel değişim ve siyasi diyalog üzerinden bir sinerji yaratmayı başarmıştır. Ancak bu yapı, Batı’nın küresel hegemonyasını pekiştiren bir araç olarak da eleştirilmektedir.
Türk-İslam Dünyasında Sinerji Potansiyeli
Türk-İslam medeniyeti, Batı’nın bireyci ve seküler yaklaşımlarına karşılık, toplumu manevi ve ahlaki değerler etrafında birleştiren bir sinerji anlayışını temsil eder. Tarih boyunca bu medeniyet, parçaları birleştirerek onları daha büyük ve anlamlı bir bütüne dönüştürmüştür. Bugün Türk-İslam dünyası, ulus devletlerin ayrıştırıcı yapısını aşarak, yeniden güçlü bir sinerji oluşturma potansiyeline sahiptir.
İslam’ın Kavmiyetçiliği Reddetmesi
İslam, insanları ayrıştıran kavmiyetçiliği kesin bir şekilde reddeder. Allah, Kur’an’da şöyle buyurur:
“Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve sizi milletlere ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyasınız. Allah katında en üstün olanınız, takvâ bakımından en ileride olanınızdır.” (Hucurât, 49:13)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Veda Hutbesi’nde bu ilkeye işaret ederek şöyle buyurmuştur:
“Rabbiniz birdir, babanız birdir. Arab’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arab’a üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
Bu ilke, İslam’ın birleştirici gücünün temelini oluşturur. Türk-İslam medeniyeti, bu bütüncül anlayışıyla farklı milletleri tek bir manevi çatı altında toplamayı başarmıştır.
Türk-İslam Dünyası İçin Kızıl Elma: Sinerjik Bir Gelecek
Türk-İslam dünyasının tarihsel “Kızıl Elma” ülküsü, sadece Türk milletine değil, tüm insanlığa adalet ve barış getirecek bir düzen kurmayı hedeflemiştir. Bu ideal, İslam’ın tevhid anlayışını ve Türk milletinin tarihsel liderlik birikimini birleştirerek hayata geçirilebilir. Tıpkı AB’nin Hristiyanlık ve kültürel birlik üzerinden sinerji oluşturduğu gibi, Türk-İslam dünyası da manevi değerlerini bir araya getirerek bütünleşik bir yapı kurabilir.
Batı’ya Alternatif: İlây-ı Kelimetullah ve Medeniyet Hamlesi
Batı’nın sinerjik yapıları (AB, ABD, İngiliz Milletler Topluluğu), kendi değerlerini evrenselleştirme çabasıyla hareket ederken, Türk-İslam medeniyeti, bu yapılara alternatif bir düzen sunabilir. İlây-ı Kelimetullah davası, Allah’ın adını yüceltmek kadar, O’nun adaletini ve barışını tüm insanlığa ulaştırmayı da içerir.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Müminler bir binanın tuğlaları gibidir; birbirini destekler.” (Buhârî, Müslim)
Türk-İslam dünyası, bu anlayışı esas alarak, parçalanmış ulus devlet sınırlarını aşmalı ve manevi değerler temelinde yeniden bir araya gelmelidir. Bu sinerji, sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için bir umut ışığı olacaktır.
Sonuç: Bütüncül Bir Medeniyet Vizyonu
Avrupa Birliği’nin 12 yıldızında Hristiyanlık, ABD’nin bayrağında federal birlik, İngiliz Milletler Topluluğu’nda tarihsel bağlar sinerjik birer sembol olarak öne çıkmıştır. Ancak Türk-İslam dünyası, tevhid inancının birleştirici gücünü ve tarihsel liderlik tecrübesini kullanarak bu yapılara alternatif bir sinerji oluşturabilir.
Bugün “Kızıl Elma” ülküsü, Türk-İslam dünyasının modern dünyada adalet ve barış temelli yeni bir medeniyet hamlesi başlatması için bir yol haritası olmalıdır. Birlikten kuvvet doğar; bu kuvvet, insanlığın kurtuluşunu sağlayacak bir medeniyet vizyonuna dönüşebilir.
.
Barbaros Nasün, dikGAZETE.com