“Ay Yapım” imzalı “Baba” adlı dizi film, geçtiğimiz Salı 4. Bölümü ile izleyiciyle buluştu. Kendimi bildim bileli sıkı bir dizi takipçisi olduğumu söyleyebilirim. Başrollerini Haluk Bilginer ve Tolga Sarıtaş’ın paylaştığı “Baba” da son günlerde ilgimi çeken yapımların içinde.
Bildiğimiz gibi “aptal kutusu” olarak bilinen televizyon, hala toplumumuzda önemli nüfus oranına sahip bir kitlenin, dünyaya dair öğrendiklerinin ciddi bir bölümünü oluşturmaya devam ediyor.
TV ekranlarından aileye ve bireylere yansıyanlar, toplumun önemli bir bölümünü hala etkilemeye devam ediyor.
Her ne kadar sosyal medya platformlarının artan kullanımı ile bilgiye ulaşmanın alternatif ve eleştirel yolları mümkün olsa da birçoğumuz ekranlardan gelen bilgi ve içerikler ile algı dünyamızı şekillendirmeye devam ediyoruz.
Bu bağlamda, popüler programlar ve diziler de halkı ciddi oranda etkileme gücüne sahip. “Fenomen dizi Kurtlar Vadisi”nde Çakır’ın ölümü sonrası gazetelere taziye ilanı verildiğini de hatırlıyoruz…
Peki Baba’da ilgimi çeken ne?
Oyunculuklar yanında, en çok beğendiğim içeriğinde işlenen temalardaki bazı vurgular… Şimdiye kadar ekranlardaki dizilerin hemen hepsinde “Beyaz Türk”ler iyi eğitimli, zengin ve “seküler” hayat tarzına sahip (genelde alkol tüketen) dizi karakterleri ile seyirciye yansıtılıyordu.
Fakir ve okumamış karakterler ise kapıcı rollerinde oynarken namaz kılma sahneleri ile de dikkat çekiyordu. Örneğin “Adını Feriha Koydum” dizisinde kapıcılık yapan aile reisi namaz kılarken, ev sahipleri onları aşağılayan iyi eğitimli kimselerdi.
“Baba” dizisinde ise durum farklı.
Örneğin Tolga Sarıtaş’ın hayat verdiği “Kadir” karakteri, zaman zaman Hadis-i Şeriflerden örnekler veriyor. Güzel ahlak ve dinin önemini yansıtan ifadeler kullanıyor. Kadir, hem “dindar” hem de güçlü ve ne istediğini bilen bir karakter olarak önceden kurgulanan silik dindar dizi karakterlerinden çok farklı.
Avukatın patronu olan Kadir’e fikrini sorduğu bir sahnede, “Ben bilemem uzman sensin, ne demiş Peygamberimiz, -işi ehline verin-” diyerek ekranlardaki dizilerde çok az gördüğümüz temaları seyirciyle buluşturuyor.
Baba gibi dini ve manevi değerleri hak ettikleri şekilde az da olsa göstermeye çalışan yapımların sayısı artmalı.
Baba dizisine dair ufak bir not eklemeliyim: Haluk Bilginer’in canlandırdığı Emin Saruhanlı da gayet mütedeyyin bir aile reisi ancak çocuklarına yaklaşımı ve cinsiyetçi tavırları da var.
“Senaristler bu kısımları yeniden ele almalı” demeyeceğim; sonuçta bu bir kurmaca ancak bunlar bence önemli.
“Aptal kutusu” olarak nitelen TV, hala toplumumuzda önemli bir etkiye sahip.
Gündüz kuşağı programlarında aldatan, şiddet uygulayan, kandıran ve hile ile gün geçiren hayatları aktaran programlar için RTÜK, adaletli bir duruş sergilemeli ve gerekli uygulamaları tatbik etmeli…
Dini ve manevi değerleri hak ettikleri biçimde işleyen yapımlara ise çok ihtiyaç var… “Aptal kutuları” hala çok ama çok etkili bir güce sahip çünkü…
.
Dr. Begüm Burak, dikGAZETE.com